
Ekonomisi çökerse, yeniden inşa edilebilir. Ama kültürü yıkılırsa, bir daha dirilemez. O yüzden, çağın hızına kapılmadan; kültürümüzü, dilimizi, musikimizi, edebimizi, hikayemizi ve inancımızı korumak… Sadece geçmişimize değil, geleceğimize de sahip çıkmaktır.
Son Güncelleme: 15 Ekim 2025 Çarşamba - 07:00 | GDH Haber
Yapay zekanın insanın yerini değil, insanın yönünü değiştirdiği bir çağdayız.
Artık stratejiler masa başında değil, algoritmaların satır aralarında yazılıyor.
Dünyanın gücü dijital ağlara, veriye, yapay zekaya ve siber etkilere kayıyor.
Ancak bütün bu dönüşümün ortasında hala bir gerçek dimdik ayakta duruyor!
Bir milletin kaderini onun kültürü belirler.
Kültür; bir milletin sadece geçmişi değil, aynı zamanda geleceğe uzanan ruh köprüsüdür.
Ekonomik üstünlük geçici, teknolojik fark ise kırılgandır.
Fakat kültür; bir milletin hafızasını, ahlakını ve kimliğini muhafaza eden en derin güçtür.
Kültürünü kaybeden bir toplum, yönünü şaşırır; çünkü pusulası yoktur.
Bugün dünyada küreselleşme çözülüyor.
Yeni bir jeopolitik düzen kuruluyor. Dijital devrim, kültürel bağışıklığı olmayan milletleri kolayca yutuyor. Ekranlar, içerikler ve sosyal medya algoritmaları yeni çağın sömürge araçlarına dönüşmüş durumda.
Artık tankla değil, trendle zihinler işgal ediliyor.
İşte bu yüzden, dijital üstünlükten önce kültürel direnç gerekir.
Çünkü kültürünü koruyamayan, veriyi de stratejiyi de yönetemez.
Bir toplum kendi dilini, musikisini, tarihini, inancını, hatta kendi kahramanlarını unuttuğunda; teknolojik olarak gelişse bile ruhsuz bir organizmaya dönüşür.
Bizim en büyük gücümüz, ne veri merkezlerimizdir ne savunma sanayimiz ne de ekonomik rezervlerimiz…
Bizim gücümüz, medeniyet tasavvurumuzdur, kültürümüzdür.
O kültür ki bin yıllık bir medeniyetin emeğiyle, duasıyla, acısıyla, sabrıyla yoğrulmuştur.
Bizim kültürümüz, bir çocuğun “bismillah” diyerek başladığı ilk lokmadadır.
Bir annenin “Allah’a emanet ol” diyerek uğurladığı evladındadır.
Bir ustanın çırağına “helal lokma” öğretmesindedir.
Bir gönül insanının sessiz bir köşede ettiği duadadır.
Kültür, sadece şiirde, musiki de ya da sanatta değil; hayatın her anında, her nefesinde vardır.
Dünya dijitalleşiyor, insan ise yalnızlaşıyor.
Bu yalnızlığın içinden çıkmanın yolu, teknolojiyi taklit etmekten değil, kültürümüzü yeniden diriltmekten geçiyor.
Çünkü teknoloji üretmek mümkündür; ama kültür inşa etmek, ancak medeniyet şuuruyla olur.
Bugün bize düşen, yapay zeka çağında bile insan kalabilmenin zekasını gösterebilmektir.
Yani kendi değerlerinden utanmadan, köklerinden kopmadan, modern dünyanın içindeyken bile özünü muhafaza edebilmektir.
Unutmayalım!
Bir milletin ordusu yenilirse o millet yeniden ayağa kalkabilir.
Ekonomisi çökerse, yeniden inşa edilebilir.
Ama kültürü yıkılırsa, bir daha dirilemez.
O yüzden, çağın hızına kapılmadan;
kültürümüzü, dilimizi, musikimizi, edebimizi, hikayemizi ve inancımızı korumak…
sadece geçmişimize değil, geleceğimize de sahip çıkmaktır.
Vesselam…
Devamını Oku
12 Kasım 2025 Çarşamba - 07:00
Devamını Oku
10 Kasım 2025 Pazartesi - 09:12
Devamını Oku
08 Kasım 2025 Cumartesi - 07:00