
Dünya kusursuzların değil, kusurundan utanmayan ama onu düzeltmekten vazgeçmeyenlerin omuzlarında taşınır.
Son Güncelleme: 18 Kasım 2025 Salı - 07:00 | GDH Haber
Hepimiz, kusursuzluğu hedefleyen bir çağın ortasında yaşıyoruz. İnsan, sanki bir makineymiş gibi kusuru olmayan bir ömre zorlanıyor; hatasız bir dil, kırılmayan bir kalp, hep doğruyu bulan bir akıl…
Oysa insanoğlunun serüveni hiçbir zaman böyle olmadı.
Mükemmelliği, kusursuzlukla eşleştiren toplumlar önce kendilerini kandırır, sonra birbirlerini.
Mükemmel olmak; kusursuz olmak değil, her anı iyileştiriyor olmaktır.
Çünkü kusursuzluk, öldürücü bir beklentidir; insana nefes aldırmaz.
İyileştirme çabası ise insanın varoluşundaki en sahici kıymettir.
Hata yapmamak bir meziyet değildir!
Hatayı fark ettiğinde onunla yüzleşebilmek bir olgunluktur.
Bir insanın gerçek büyüklüğü, hiç yanlış yapmamasında değil;
Yanlışı anladığında onu onarmak için gösterdiği iradededir.
Bir kelimenin tonunu düzeltmek, bir gönlü tamir etmek, bir davranışı yeniden şekillendirmek!
İyileştiren her küçük adım, insanı büyütür.
Kendi içini tamir edemeyen insan, dünyanın hiçbir yerini tamir edemez.
İyileştirmek bir sanat değildir; bir ahlak, bir duruş, bir direniştir.
Çünkü iyileştirmek demek; “Ben böyleyim, değişmem” kolaycılığına sırt çevirmek demektir.
Kendi içindeki tortuları temizlemek, her sabah vicdanını tazelemek ve her akşam kendini hesaba çekmek demektir.
Kırılmış bir kelimeyi düzeltmek…
Gereksiz bir öfkeyi söndürmek…
Bir gönle iyi gelen bir cümle kurmak…
İşte tüm bunlar, mükemmelliğin görünmez taşlarıdır.
Bizi yanılgıya düşüren şey, mükemmelliği bir sonuç gibi görmemizdir.
Oysa mükemmellik;
Her gün yeni bir adımla başlayan,
Her düşüşle yeniden toparlanan,
Her kırıkla daha çok merhamet kazanılan bir süreçtir.
“Ben değişmem” cümlesi, insanın kendine ettiği en büyük haksızlıktır.
Değişimin kapısını kapayan, iyileşmenin anahtarını da çöpe atar.
İnsanı diri tutan şey, her an kendini daha iyi kılma çabasıdır.
Bu çaba; kulun Rabbine karşı mahcubiyetinin ve insanlara karşı nezaketinin göstergesidir.
Gerçek mükemmellik; kendini kusursuz göstermek isteyenlerin gürültüsünde değildir.
Sessizce kendini dönüştüren, kimse görmeden kendi iç aynasını parlatanların yüreğindedir.
Belki de en büyük mükemmellik,
Kendi kusurlarını bilip başkasının kusuruna merhametle yaklaşmaktır.
Bir insanın yüceliği, başkalarının eksiklerini değil,
Kendi içindeki karanlıkları iyileştirme derdini taşımasındadır.
Mükemmel olmaya çalışmak yorucudur;
Ama her anı iyileştirmeye çalışmak huzur verir, insanı insana yaklaştırır.
Dünya kusursuzların değil,
Kusurundan utanmayan ama onu düzeltmekten vazgeçmeyenlerin omuzlarında taşınır.
Çünkü iyileştirme çabası, insanın hem kendine hem de Allah’a verdiği sözün adıdır.
Vesselam…
Devamını Oku
03 Aralık 2025 Çarşamba - 09:12
Devamını Oku
01 Aralık 2025 Pazartesi - 09:16
Devamını Oku
29 Kasım 2025 Cumartesi - 09:41