
Bugün Türkiye’nin dört bir yanında hayvanlar hedef tahtası. Bir yanda, can dostlarımızı zehirleyip üstünü “sahipsizdi” diye örten yerel yönetimler… Diğer yanda, “kedi tüyü kist yapar” gibi gerçek dışı söylemlerle zihinlerde korku üreten kötü niyetli yayınlar…
Son Güncelleme: 02 Ağustos 2025 Cumartesi - 07:00 | GDH Haber
Bir ülkenin merhameti, sokaklarında yaşayan sessiz kullarına gösterdiği muameleyle ölçülür.
Ve biz…
Bu sınavdan her geçen gün biraz daha kalıyoruz!
Kimi şehirlerde göz göre göre açlığa, susuzluğa terk edilen; kimilerinde zehirlenen, taşlanan, dövülen; bazılarında ise kafası ezilerek öldürülen yavru kediler…
Gözümüzün önünde işlenen bu suçlara sessiz kalan her bir yetkili, her bir kurum ve her bir yasa,bu vahşetin ortağıdır!
Bugün Türkiye’nin dört bir yanında hayvanlar hedef tahtası.
Bir yanda, can dostlarımızı zehirleyip üstünü “sahipsizdi” diye örten yerel yönetimler…
Diğer yanda, “kedi tüyü kist yapar” gibi gerçek dışı söylemlerle zihinlerde korku üreten kötü niyetli yayınlar…
Ve nihayetinde, kameralara yakalanan vahşetin karşısında hala “adli kontrolle serbest” kalan katiller…
Ve şimdi…
Başakşehir’de bir kedi…
Bir can…
Bir masum…
Bir insan suretindeki zalim tarafından yerden yere vurularak katledildi.
Kafası ezilerek, vicdanlarımızla birlikte parçalandı.
Sokak ortasında, gündüz vakti, sözde bir insan tarafından işlenen bu vahşet, artık sadece hayvanların değil, hepimizin can güvenliği meselesidir!
Burada artık sadece hayvanların değil, insanlığın da canı yanıyor.
Çünkü merhamet, sadece sahip olunan değil, yaşatılması gereken bir değerdir.
Hatırlayın…
Hakkari’de sahibinin mezarından 10 gün ayrılmayan o köpek vardı ya…
İşte biz, o sadakatten ders alamadık.
Sokaklarımızda koşuşturan kediler, çöplüklerde yiyecek arayan köpekler, soğukta titreyen kuşlar…
Hepsi, bizim imtihanımız!
Bizim Peygamberimiz “kedi hane halkındandır” demişti.
Onu rahmet olarak gönderen Rab, merhameti yürekten bilmemizi istemişti.
Peki biz ne yaptık?
Yasalarla hayvanları “tehlike” ilan ettik.
Belediye barınaklarını ölüm kampına çevirdik.
“Şikâyet var” bahanesiyle hayvanların yaşama hakkını ellerinden aldık.
Tüm bunları yaparken, merhameti ayaklar altına aldık.
Bakın Mersin’e…
Bir katliamın adı orada sokak hayvanları için “planlı itlaf” oldu.
Açlığa, susuzluğa, bakımsızlığa terk edilen canlar sessizce can verdi.
Ama biz biliyoruz:
Siz yok olacaksınız, onların çığlığı kalacak!
Şimdi açıkça söylüyorum!
Hayvanlara yönelik her türlü şiddetin ve düşmanlığın karşısındayız.
Kediye, köpeğe, kuşa, karıncaya uzanan her zalim eli teşhir etmek, insanlığın onurudur.
Çünkü bu bir hakikat!
Hayvanı sevmeyen, insanı da sevemez.
Merhameti bilmeyen, adaleti tesis edemez.
Ve unutmayın, Allah’ın sessiz kulları olan hayvanlar, bizim şahitlerimizdir.
Kıyamet günü, onların dili çözüldüğünde ne diyeceğiz?
Vicdanı olan, harekete geçsin.
Sustukça sıra bize gelecek!
Vesselam…
Devamını Oku
08 Aralık 2025 Pazartesi - 07:00
Devamını Oku
06 Aralık 2025 Cumartesi - 07:00
Devamını Oku
03 Aralık 2025 Çarşamba - 09:12