
Korku ile umursamazlık arasında savrulan milyonlar, güven duyacak tek bir otorite bile bulamayacak mı?
Son Güncelleme: 26 Nisan 2025 Cumartesi - 07:00 | GDH Haber
23 Nisan 2025.
İstanbul 6.2 ile sarsıldı.
Sokaklara döküldük.
Dualar ettik.
“Çok şükür can kaybı yok” dedik.
Ama yine unuttuk.
Asıl büyük yıkım hala bizi bekliyor mu.?
Bu ülkenin bir deprem ülkesi olduğunu bilmeyen kalmadı.
Ama biz, bildiğimiz felakete göz göre göre yürüyen bir millet olduk.
Sağlam olmayan binalar hala duruyor. Yap stoğumuzun yüzde 60 hala deprem yönetmeliğine uygun değil.
İmar affıyla kaçak yapılar affediliyor, sanki suç değilmiş gibi ruhsatlandırılıyor.
Zemin etüdü yapılmadan, altı çürük topraklara koca koca kuleler inşa ediliyor.
Ve her seferinde aynı senaryo!
GSM operatörleri yine çöktü.
İnsanlar sevdiklerine ulaşamadı.
Annelere, babalara, evlatlara ulaşamayanlar panik içinde sokaklarda çırpındı.
Yine panik, yine korku, yine çaresizlik..
2 gün sonra ücretsiz dağıtılan internet yüklemeleri ile bu eksikliği kapatmaya çalıştılar.
Yetmedi…
Ekranlarda ve sosyal medyada birbiriyle çelişen deprem uzmanları konuşuyor hala.!
Biri “büyük deprem kapıda” dedi, diğeri “bu artçıydı” dedi.
Kimisi “İstanbul hazır değil” dedi, kimisi “endişeye gerek yok” diye bastırdı.
Peki halk kime inanacak?
Hangi ses, hangisi doğru?
Bilimin bile ortaklaşamadığı yerde, halk yalnız bırakıldı.
Korku ile umursamazlık arasında savrulan milyonlar, güven duyacak tek bir otorite bile bulamayacak mı?
Ve biz…
Geçmişi görüp ders almak yerine, aynı hatalarda ısrar ediyoruz.
Yine sustuk.
Yine affettik.
Kaçak yapıyı affettik.
Göz yumanı affettik.
Tedbirsizi, liyakatsizi, umursamazı affettik.
Ama bu kez doğrudan sesleniyoruz:
Ey Yerel Yöneticiler!
Bu şehrin sokakları size emanet.
Bu binalar sizin izninizle yükseliyor.
Bu insanların güvenliği sizin sorumluluğunuzda.
Depremin değil, ihmalin öldürdüğü bu düzene artık siz son verin!
Artık “önlem aldık” demek değil, gerçekten önlem almak zorundasınız.
İmar affına siz kapı aralamayın.
Kaçak yapılara siz ruhsat vermeyin.
Zemin etüdü yapılmadan tek bir çivinin dahi çakılmasına izin vermeyin.
Ranta değil, insana odaklanın.
Betonun değil, hayatın kıymetini bilin.
Bilimsel ortak aklı, teknik liyakati ve şeffaf denetimi önceliğinize alın.
Ve artık buradan tüm Türkiye’ye bir çağrım olacak.!
Bu bir uyarı değil, bir SEFERBERLİK çağrısıdır.
Ülke genelinde, merkezi yönetimden yerel idarelere kadar herkesin dahil olacağı ulusal bir yapı güvenliği seferberliği başlatılmalıdır.
Yerel yönetimler artık bütçelerini konserlere, festivallere, süslemelere, reklamlara değil;
tek bir şeye harcamalıdır: YAPI STOĞUNU YENİLEMEYE!
Bu bir belediyecilik tercihi değil, insan hayatına dair bir zorunluluktur.
Kampanyalar başlatılmalı, halk bilinçlendirilmeli, her mahallenin risk haritası çıkarılmalı, bir tane daha çürük bina kalmamalıdır.
Bu mücadele, bu ülkenin geleceğini kurtarma mücadelesidir.
Ve ancak birlikte başarılabilir.
Bugün değilse, yarın.
Ama mutlaka…
Vesselam…
Devamını Oku
17 Aralık 2025 Çarşamba - 08:00
Devamını Oku
15 Aralık 2025 Pazartesi - 08:00
Devamını Oku
12 Aralık 2025 Cuma - 10:45