Sıfır atığın küresel sesi Emine Erdoğan

Farkında mısınız?

Bir plastik şişeyi yalnızca bir kere kullanıyoruz ama o, doğada yüzlerce yıl kalıyor.

Attığımız her atık, sadece çevreye değil, geleceğe de bırakılmış bir yük oluyor.

Kağıt bir çöp değil; kesilmiş bir ağaçtır.

Denizde yüzen artık balıklar değil, atıklardır.

Moda değişir ama doğada bıraktığımız tahribat kolay kolay silinmez.

İşte tam da bu noktada, Sıfır Atık, yalnızca bir çevre projesi değil, bir vicdan hareketi olarak öne çıkıyor. 2017 yılında Emine Erdoğan’ın himayelerinde başlatılan ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yürüttüğü bu proje, Türkiye’de başlayan ama dünyaya yayılan sessiz bir çevre devrimi haline geldi.

7 yılda 74,5 milyon ton atığın ekonomiye kazandırılması, sadece bir çevre başarısı değil, aynı zamanda bir tasarruf ve sürdürülebilirlik hikayesidir.

Yaklaşık 256 milyar liralık ekonomik kazanımın ardında, israfa karşı verilen büyük bir mücadele, bilinçli tüketim ve güçlü bir irade oluşturuyor.

Bugün artık dünya sahnesinde “Sıfır Atık” denilince akla gelen ilk isim Emine Erdoğan.

Gerek Birleşmiş Milletler’de gerek G20 toplantılarında gerekse çevre zirvelerinde yaptığı konuşmalar ve girişimlerle Emine Erdoğan, bu hareketin küresel sesi oldu.

Dili siyaset değil; çevre, vicdan, adalet ve emanet.

O, bir kadın lider olarak çevre diplomasisini bir ahlak meselesi haline getirdi.

Emine Erdoğan’ın liderliğindeki bu farkındalık çağrısı sadece atıkları değil; alışkanlıkları da dönüştürüyor. Bize bir şeyi yeniden hatırlatıyor!

Çöp diye attığımız her şeyin bir geçmişi, bir bedeli ve geleceğe etkisi var.

Sıfır Atık, yalnızca çevreyi korumak değil; emanete sahip çıkmaktır.

Sıfır Atık, yalnızca ekonomik kazanç değil; ahlaki bir duruştur.

Ve Sıfır Atık, artık sadece bir ülkenin değil; tüm insanlığın meselesidir.

Bu yüzden bugün artık hepimize düşen görev çok açık:

Sessizce tükenen dünyamızın sesi olmak…

Ve bu sesi duyanlardan biri değil, yayanlarından biri olmak…

Çünkü dünya bize miras değil; gelecek nesillere bırakılmış bir emanettir.

Ve bu emaneti en güçlü şekilde savunan seslerden biri, hiç şüphesiz

Emine Erdoğan’dır.

Artık mesele yalnızca çöpleri ayrıştırmak değil; vicdanları temizlemek…

Mesele yalnızca atıkları azaltmak değil; tüketim alışkanlıklarını dönüştürmek…

Mesele yalnızca tasarruf değil; emanete sahip çıkmak…

Dünya, sessizce tükeniyor. Ama biz susmayacağız.

Çünkü farkındayız.

Vesselam…