
Siyaset, yalanın, algının, gösterişin değil; niyetin, sadakatin ve dürüstlüğün sahası olmalıdır.
Son Güncelleme: 29 Ekim 2025 Çarşamba - 07:00 | GDH Haber
İsmet Özel’in
“İktidar, insanın kendine hakim olma gücüdür; başkalarına değil” sözü uzun zamandır zihnimde yankılanıyor.
Siyaset, insanın insana hizmet etme sanatıdır. Temelinde adalet, merhamet ve sorumluluk vardır.
Yüce bir gayedir; çünkü hedefi, bir kişinin ya da zümrenin menfaatini değil, bir milletin huzurunu gözetmektir.
Fakat bugün siyaset, asli ruhundan koparılmış, bir mücadele değil bir çatışma alanı haline getirilmiştir.
Oysa siyaset, kavga değil, kelamla ikna etme; nefret değil, muhabbetle gönül kazanma sanatıdır.
Siyaseti öfkenin diliyle yapmak, bu ülkenin manevi dokusuna en büyük zararı verir.
Çünkü öfke, aklı susturur; nefret, hakikati örter.
Kinle yapılan hiçbir mücadele hayır getirmez.
Tehdit, bir siyasetçinin değil, bir zorbanın dilidir.
Hakikat, ancak vakar içinde dile geldiğinde anlamını bulur.
Gerçek siyaset, gürültüyle değil vakar ile yapılır.
Çünkü vakar, insanın kendini bilmesidir; sınırını, haddini ve sorumluluğunu tanımasıdır. Siyasetçinin vakarını kaybettiği yerde milletin güveni sarsılır.
Güveni kaybeden bir siyasetçinin ne sözü, ne de makamı anlam taşır.
Bugün siyasette en çok eksik olan şey, samimiyettir.
Siyaset, yalanın, algının, gösterişin değil; niyetin, sadakatin ve dürüstlüğün sahası olmalıdır.
Halk, samimiyeti hisseder.
Gözlerin içindeki niyeti okur.
Kendi gibi olanı sever, içten olana güvenir.
Çünkü milletin feraseti, her propagandadan daha keskindir.
Adalet, siyasetin mihveridir.
Bir ülke, adaletin terazisini kaybettiği anda çözülmeye başlar.
Siyasetçinin en büyük mesuliyeti, adaletin tarafında durabilmektir.
Hangi makamda olursa olsun, kimden gelirse gelsin haksızlığa sessiz kalmamak, siyasetçinin vicdan borcudur.
Siyaset, güçlünün yanında değil, haklının safında olmayı gerektirir.
Bir milletin gönlü kazanıldığında, iktidar zaten teslim olur.
Ama gönül kaybedildiğinde, sandıktan çıkan hiçbir zafer anlam ifade etmez. Çünkü asıl zafer, insanların kalbinde yer etmektir.
Unutulmamalıdır!
Milletin kalbi, siyasetin en gerçek sandığıdır.
Siyaset, kavganın değil, uzlaşının; öfkenin değil, aklın; gösterişin değil, tevazunun alanı olmalıdır.
Bu topraklar, nefretten değil, gönül insanlarından medet umar.
Hakiki siyasetçi, makamı için değil, memleketi için konuşandır.
Çünkü siyaset, güçle değil, güzel ahlakla anlam bulur.
Ve bir gün her makam, her unvan geride kalır; geriye sadece şu soru kalır!
Milletin gönlünde nasıl bir iz bıraktın?
Vesselam…
Devamını Oku
06 Aralık 2025 Cumartesi - 07:00
Devamını Oku
03 Aralık 2025 Çarşamba - 09:12
Devamını Oku
01 Aralık 2025 Pazartesi - 09:16