
Herkesin görünür olduğu ama kimsenin gerçek olmadığı bir mecra. Herkes bir şey söylüyor ama çok azı bir şey anlatıyor. İşte tam da bu yüzden meselemiz artık sosyal medya değil, sosyal ahlak.
Son Güncelleme: 16 Temmuz 2025 Çarşamba - 07:00 | GDH Haber
Zamanın ruhunu en iyi tanımlayan mecra belki de sosyal medya. Herkesin sesi var ama kimsenin susmayı bilmediği bir alan.
Herkesin görünür olduğu ama kimsenin gerçek olmadığı bir mecra. Herkes bir şey söylüyor ama çok azı bir şey anlatıyor.
İşte tam da bu yüzden meselemiz artık sosyal medya değil, sosyal ahlak.
İnsanlık tarihi boyunca ahlak; biz insanlara sınır çizen, bizleri sorumlu kılan, haddimizi ve hakkımızı bildiren en temel değerdir.
Ahlakı olmayan özgürlük, başkasının hakkına saldırıya dönüşür.
Bugün sosyal medyada yaşadığımız tam da budur.
Hakaretin “eleştiri”, yalanın “yorum”, iftiranın “özgürlük” zannedildiği bir mecrada, ne birey kalır ne toplum.
Sınırlar silinince, kimlikler de silikleşir.
Sosyal medya, ahlakı olmayanın elinde bir silaha dönüşüyor.
İtibar suikastları, linç kampanyaları, yalan rüzgarları…
Her şey o kadar hızlı ki, neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlamadan bir sonraki öfke seline kapılıyoruz.
Dijital parmaklarımızla birini yargılayıp infaz ederken, vicdanlarımızı offline hale getiriyoruz.
Bizim medeniyetimiz, sözü ölçülü söylemeyi, susmayı da bir erdem kabul etmeyi, kalp kırmaktansa dilini tutmayı öğretir.
Sosyal medya çağında bu değerleri yeniden hatırlamaya, dijital alanı değil insanı merkeze almaya mecburuz.
Sosyal medya hesapları açmadan önce vicdan muhasebesi yapmamız gerek. “Bu paylaşım gerçeği mi arıyor, yoksa linçin parçası mı oluyor?” diye sormadan bir tuşa dokunmamalıyız.
Unutmayalım!
Toplumu çürüten şey, sadece yolsuzluk, hırsızlık ya da ahlaksızlık değildir; en büyük çürüme, kötülüğe ses çıkaramayanların sessizliğinde başlar.
Vicdanın yerini çıkar, merhametin yerini menfaat alınca, insan insanlığını unutur.
Haksızlık karşısında susanlar, adaletsizliği meşrulaştırır.
Çürüme, önce kalpte başlar; oradan dile, davranışa, sonra tüm topluma sirayet eder.
Bir milletin çöküşü, tankla tüfekle değil; doğruya “yanlış”, yanlışa “doğru” demeye başladığı gün başlar.
O yüzden şimdi sosyal medya değil, sosyal ahlak zamanı.
Çünkü ekranların arkasında da olsa, hak, hukuk ve insanlık sorumluluğumuz bitmez.
Vesselam…
Devamını Oku
15 Aralık 2025 Pazartesi - 08:00
Devamını Oku
12 Aralık 2025 Cuma - 10:45
Devamını Oku
10 Aralık 2025 Çarşamba - 07:00