
İzmir’in ciğeri tutuşurken, Eskişehir’de on kahraman orman işçisi şehit düşerken… Alevlerin kıyısında hayvan çığlıkları semaya karıştı. O çığlıklar insanlığın kulaklarında değil, vicdanlarında çınlamalıydı. Ama çok geç kaldık.
Son Güncelleme: 26 Temmuz 2025 Cumartesi - 07:00 | GDH Haber
Ormanlarımız yanıyor, diyor haber bültenleri.
Ama biz biliyoruz ki, yanan sadece ağaçlar değil.
Kavrulan toprak, suskun gökyüzü ve dumanla boğulan bir coğrafyanın ortasında en çok da sessizlerin sesi yanıyor.
Alevlerin arasında çaresizce koşuşturan bir ceylanın feryadı…
Yanık kanatlarıyla yere çakılan bir kuşun çırpınışı…
Ve insan eliyle çıkarılmış bir yangının ortasında, gözleri korku dolu bir köpeğin, bir kedinin, bir kirpinin çığlığı…
Bunları duyabilmek için kulak yetmez, kalp gerekir.
Bir yangın, sadece ormanı yakmaz;
Bütün bir yaşamı, bütün bir dengeyi, binlerce canlının yurt bildiği yeryüzünü harabeye çevirir.
Bu yüzden, yanan sadece ağaç değil;
Ormanın bağrında doğmuş, bir ömür o dalların gölgesine sığınmış binlerce can da kül oluyor.
İzmir’in ciğeri tutuşurken, Eskişehir’de on kahraman orman işçisi şehit düşerken…
Alevlerin kıyısında hayvan çığlıkları semaya karıştı.
O çığlıklar insanlığın kulaklarında değil, vicdanlarında çınlamalıydı.
Ama çok geç kaldık.
Çünkü biz, “orman yanıyor” dedik ama “canlar yanıyor” demeyi unuttuk.
Yangın sadece rüzgarla, sıcak havayla, kuraklıkla yayılmaz.
İhmalle, sorumsuzlukla, körlükle büyür.
Bir cam kırığı, bir izmarit, bir boş vermişlik…
Bütün bir yaşam zincirini yok etmeye yeter.
Ama asıl yangın, insanın içinde.
Tutuşan; merhametin kaybı, sorumluluğun inkarı, doğayla kurduğu ahlaki bağın kopuşudur.
Yüzümüzü doğaya dönmeden, bu yangınlar söndürülmez.
Helikopterle, köpükle değil; ancak vicdanla ve iradeyle.
Artık bilmeliyiz!
Bir orman yanarken, binlerce çığlık duyulmadan toprağa karışıyor.
Ve biz bu çığlıkları duymadıkça, ne kadar ağaç dikersek dikelim, insanlığımız eksik kalacak.
O canlar için yapılacak tek şey kalıyor geriye!
Onların çığlığına karşılık gelen bir suskunluk.
Derin, utanç dolu, insanca bir suskunluk.
Sonra da bir söz;
“Bir daha asla.”
Doğa affetmez.
Ama belki bağışlar.
Yeter ki biz, toprağa kulak verelim.
Ve yanan her canın ardından, insan olmayı yeniden hatırlayalım.
Vesselam…
Devamını Oku
15 Aralık 2025 Pazartesi - 08:00
Devamını Oku
12 Aralık 2025 Cuma - 10:45
Devamını Oku
10 Aralık 2025 Çarşamba - 07:00