
Yaşadığımız çağ, gürültünün aklı bastırdığı, hızın hikmeti boğduğu bir çağ. Bugün, geçmişten bir isme değil, bir liderlik ahlakına ihtiyacımız var. Sokullu Mehmet Paşa’nın liderlik anlayışına…
Son Güncelleme: 17 Aralık 2025 Çarşamba - 08:00 | GDH Haber
Sokullu Mehmet Paşa’nın liderlik ahlakı önemini hala koruyor
Yaşadığımız çağ, gürültünün aklı bastırdığı, hızın hikmeti boğduğu bir çağ.
Herkes konuşuyor, az kişi düşünüyor.
Herkes görünmek istiyor, az kişi sorumluluk almak istiyor.
Tam da bu yüzden bugün, geçmişten bir isme değil, bir liderlik ahlakına ihtiyacımız var.
Sokullu Mehmet Paşa’nın liderlik anlayışına…
Sokullu, gücü elinde tutarken gücün esiri olmayan nadir devlet adamlarındandı.
Üç padişah döneminde devletin direğini ayakta tutmak, sadece zeka işi değildir. Bu,nefsini terbiye etmiş bir aklın işidir. Tahtlar değişirken istikameti koruyabilmek, ancak kişisel ihtiraslardan arınmış bir liderlikle mümkündür.
Sokullu’nun farkı tam da buradaydı!Kendini değil, devleti büyüttü.
Bugün en çok kaybettiğimiz şeylerden biri uzun vadeli düşünme kabiliyeti. Anlık kazançların, günü kurtaran hamlelerin alkışlandığı bir vasat içindeyiz. Oysa Sokullu’nun dünyası, bugünden yarına değil,yarından asırlara uzanan bir dünyaydı.
Don Volga’dan Süveyş kanalı fikrine kadar ortaya koyduğu projeler, bir bürokratın değil, medeniyet tasavvuru olan bir liderin işaretleridir.
O, haritalara bakarken sınırları değil,imkanları görürdü.
Sokullu’nun liderliği, sessizliğin içindeki kudretti.
Bağırmadan yönetti, tehdit etmeden ikna etti, gösteriş yapmadan iz bıraktı. Bugün liderlik çoğu zaman bir sahne performansına dönüşmüş durumda. Oysa devlet dediğimiz şey, alkışla değil,istikrarla ayakta durur. Sokullu’nun sükuneti, kriz anlarında panik üretmeyen bir aklın sükunetiydi. Krizlerin felakete dönüşmesini engelleyen bir liderlikti onunki.
Bir başka hayati mesele; sadakat ve hakikat dengesi.
Sokullu padişaha sadıktı ama gerçeğe daha sadıktı.
Yanlışı alkışlamadı, doğruyu söylemekten kaçınmadı.
Bugün etrafı “evet”lerle çevrili yöneticilerin en büyük kaybı da bu değil mi? Hakikati söyleyecek cesur ve hikmetli seslerin eksikliği… Sokullu’nun varlığı, bir devleti ayakta tutan şeyin kör itaat değil,akıllı sadakat olduğunu gösterir.
Ve belki de en çok muhtaç olduğumuz tarafı, emanet bilinci.
Sokullu için iktidar, bir imtiyaz değil,ağır bir yüktü.
Koltuk bir hedef değil, bir sorumluluktu.
Bugün makamları amaç haline getiren anlayış, liderliği içini boşaltılmış bir kavrama dönüştürdü.
Oysa Sokullu’nun durduğu yerde liderlik, ahlakla başlar, feragatle derinleşir.
Bugün Sokullu Mehmet Paşa’ya değil,Sokullu’nun aklına, sükunetine, ufkuna ve ahlakına ihtiyacımız var.
Çünkü bazı dönemler vardır; yüksek sesler değil, derin akıllar kurtarır.
Ve bazı liderlikler vardır,çağları aşar, zamanı bekler.
Belki de asıl soru şudur!
Biz Sokullu gibi liderleri mi kaybettik,
yoksa Sokullu gibi düşünmeyi mi unuttuk?
Bu topraklar hala Sokullu aklını üretecek mayaya sahip.
Yeter ki liderliği bir gösteri değil, bir emanet olarak yeniden hatırlayalım.
Vesselam…
Devamını Oku
15 Aralık 2025 Pazartesi - 08:00
Devamını Oku
12 Aralık 2025 Cuma - 10:45
Devamını Oku
10 Aralık 2025 Çarşamba - 07:00