
Asıl yolculuk, vicdanla yapılan ve zamanın dışına taşan bir arayıştır. Bazen bir mazlumun gözyaşında, bazen bir çocuğun sessiz çığlığında, bazen bir hayvanın ürkek bakışında belirir.
Son Güncelleme: 05 Temmuz 2025 Cumartesi - 07:00 | GDH Haber
Zaman, akıp gidiyor.
Herkesin bir telaşı var, her şeyin bir hız sınırı yok.
Göz açıp kapayıncaya kadar geçen anlar, sayısız haber, gürültü, hengame…
Ama bu hengamenin içinde eksilen bir şey var; vicdan.
O derin iç ses, artık çoğu zaman bastırılıyor, öteleniyor, susturuluyor. Zira bu çağın ritmi, vicdanın sükunetine tahammül edemiyor.
Oysa insanın asıl yolculuğu saatle, takvimle, ajandayla ölçülen bir seyir değil.
Asıl yolculuk, vicdanla yapılan ve zamanın dışına taşan bir arayıştır. Bazen bir mazlumun gözyaşında, bazen bir çocuğun sessiz çığlığında, bazen bir hayvanın ürkek bakışında belirir o çağrı;
“Beni duy”
Bugünlerde yaşadıklarımız bize şunu hatırlatıyor!
Adalet, sadece hukukla değil; vicdanla mümkündür.
Merhamet, sadece duyguyla değil; bilinçle mümkündür.
Çünkü vicdan, ne yalnızca duygudur ne de yalnızca akıl.
O, Allah’ın insana bahşettiği içsel bir terazidir. Ve o terazi bozulduğunda, zaman ilerlese de insanlık geri gider.
Peki, bu çağda vicdanı nerede bulacağız?
Cevap, zamanın dışında.
Reklamların, anlık bildirimlerin, sosyal medya beğenilerinin ötesinde… Sessizliğin olduğu yerde, tefekkürün kıyısında, bir mazlumun duasında, bir annenin yüreğinde, bir çocuğun gözlerinde…
Zaman her şeyi silip süpürebilir.
Ama bir insan, zamanın dışında bir vicdan arayışına çıktıysa, işte o insan hala insan kalabilmiştir.
Ve belki de bu dünyayı hala ayakta tutanlar, saatini değil vicdanını dinleyenlerdir.
Vesselam…
Devamını Oku
12 Aralık 2025 Cuma - 10:45
Devamını Oku
10 Aralık 2025 Çarşamba - 07:00
Devamını Oku
08 Aralık 2025 Pazartesi - 07:00