Deprem bölgesinde son durum

Memleketim Malatya’ya en son Ocak ayında gitmiştim. YouTube kanalımdaki “Felaketin Ardından” Belgeselimde de bölgede işlerin en yavaş ilerlediği ve halkın en çok şikayet ettiği yer olduğunu belirtmiştim.

Evet en büyük yıkım Hatay’daydı. Ama Hatay’da öylesine topyekün bir mücadele vardı ki vatandaş “Zorluğun farkındayız” diyerek mücadeleye devam ediyordu.

Ancak Malatya’da görülebilecek en büyük şantiye olan İkizce’de yepyeni bir şehir kurulmasına rağmen insanlarda şehir merkezine dair hoşnutsuzluk vardı.

Bu yazıda size rakamlar vermeyeceğim. Sokakta konuştuklarımı, gördüklerimi, hissettiklerimi ve sorduğum sorulara aldığım cevapları anlatacağım.

300 bininci konut teslim töreni için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geleceğini bildiğimiz Malatya’ya bir gün önceden gittik. Gördüğüm tablo 9 ay öncesine göre çok farklıydı. İnsanlar daha mutlu, şehir ayağa kalkmış, yaşam normale dönmüş ve o eski mahalleler modern bir görünüme kavuşmuştu.

Tarihi Bakırcılar Çarşısı, Kuyumcular Çarşısı tamamlanmış ve inanılmaz güzel bir hal almıştı.

Sokak sokak dolaştım. Neredeyse her gördüğüm insanla konuştum. Ne dedilerse yazıyorum.

İnsanlar yerel yönetime, yöneticilere, şehrin siyasilerine ve vekillerine tepkili. Hem de parti ayırt etmeden tepkili. Onların Malatyalıların dertlerini çözmediklerini ve ilgilenmediklerini düşünüyorlar.

Zaten teslim töreninde yapılan konuşmalardaki tepkisizlik, anons edildiklerinde gelmeyen alkışlar bunu gösterdi.

Ancak istisnasız kime dokunsam, köy evindeki teyze de, tütün saran dayı da, kafedeki genç de, şoför abi de esnaf da… kime dokunsam “Murat Kurum’dan Allah bu dünyada da öbür dünyada da razı olsun” diyorlar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan sevgisi ve ona edilen duaların haddi hesabı yok. Malatya’da yaşadığım yıllarda gördüğüm Erdoğancılık hiç eksilmemiş. Destek, dualara ve teşekküre dönmüş de diyebilirim.

Zaten mitingte videolarını çektim ve X’ten paylaştım. “Murat Kurum” dendiği an büyük bir gürültü koptu ve tezahüratlar yapıldı. Ve tabi Cumhurbaşkanı anons edildiğinde kalabalık adeta özlediği sevgilisine kavuşmuş gibiydi.

Ben Malatya’da yapılan işlerden bu sefer memnuniyet gördüm. Tabii ne yapılırsa yapılsın isteklerin sonsuzluğu da dikkatimi çekti. Dedim ya her şeyi yazacağım diye. Yazıyorum. Hatta bu yazdıklarımı NTV yayını sonrası ayak üstü sohbet ettiğimiz Bakan Kurum’a da söyledim. O da bana bazı cevaplar verdi.

Köy evindeki teyze evin büyüklüğünü övdü. “Bize bu yuvayı yapanlara Allah cennetinde yuva yapsın” diye dua etti. Hatta bu anlar İsmail Halis’in kamerasına yansıdı. “Yapının sağlamlığını övdükten hemen sonra teyze dedi ki, “Yalnız oğlum sıvalar dökülüyor, usta getirdim işçilik iyi değilmiş dedi”

Murat Kurum’a anlatınca 11 ildeki çalışmanın 200 bin kişiyle birlikte yapıldığını, operasyonun büyüklüğünü anlattı.

Merkezdeki dükkanların küçük olduğunu söyleyen birkaç kişi de oldu. Ben de sordum “biraz küçük mü” diye. “Eski halini en iyi sen biliyorsun” dedi. Eskiden tek katlı, derme çatma, tarihi bir çarşıydı. Trafiğe ve karmaşaya sebep oluyordu. Genelde bakırcı, kuyumcu, ayakkabıcı, telefoncular vardı. Düşününce 3 katlı, meydanları olan, geniş yolları olan bir çarşı haline gelmiş. Sayın Bakan, “Herkes yerleşince eskisinden daha büyük olduğu görülecek” dedi.

Trafik sorunu depremden bu yana Malatya’da her geçen gün büyüdü. Şantiyeler sebebiyle zaten çok arttı. Ama bu süreçte KGM Malatya Çevreyolunu bitirme noktasına getirmiş. Bu da konutların tam anlamıyla bitmesiyle denk gelecek.