Döviz bürolarına, kurultaya, Beşiktaş’a ve daha bilmediğimiz birçok konuya dair İstanbul’da çorabın söküğünü çeken başsavcılığın her çektikçe sökülen bir kısmın Ankara olduğunu görmek beni çok rahatsız ediyor.
Son Güncelleme: 07 Kasım 2025 Cuma - 19:04 | GDH Haber
İBB Davası iddianamesi önümüzdeki hafta çıkacak gibi duruyor. Eğer yeni bir gelişme olmazsa Perşembe ya da Cuma çıkmasını bekliyorum. Ancak sürekli gelişme de yaşanıyor.
Yaşanan gelişmelerden biri 6 gazetecinin mevcutlu ifadeye çağırıldığı gün gerçekleştiği için çok fazla dikkat çekmedi, ancak çok önemliydi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yaptığı açıklamaya öncelikle bakmamız gerekiyor.
Cumhuriyet Başsavcılığımızca “Ekrem İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütüne" yönelik yürütülen soruşturma kapsamında; Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi raporuyla “İBB HANEM" isimli uygulama içerisinde tespit edilen (11.360.412) İstanbul seçmenine ait seçim sandık verilerine İstanbul Büyükşehir Belediyesi uhdesinde bulunan bir çok kişisel verinin eşleştirmesi yapıldığı, ayrıca Cumhuriyet Halk Partisinin (CHP) Yüksek Seçim Kurulu'ndan temin ettiği seçim sandık verilerini suç örgütü üyelerine verdiği tespit edilmekle eylemlerin faili olduğu anlaşılan CHP Bilgi İşlem Sorumlusu şüpheli O.G.E. üzerine atılı Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme veya Ele Geçirme ve Kişisel Verilerin Kaydedilmesi suçlarından bugün (06.11.2025) gözaltına alınmıştır. Soruşturma derinleştirilerek devam edecektir. Kamuoyunun bilgisine duyurulur.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı
Şimdi Başsavcılığın “soruşturma derinleştirilerek devam edecektir” dediği meselenin iç yüzünü biraz anlatmamız gerekiyor.
Öncelikle her seçim döneminde her il/ilçe başkanlığı kendi bölgesinde, genel merkezler ise tüm seçim bölgelerine dair seçmen kütüklerini YSK’dan isteyebilir. Bir seçim döneminde en fazla iki kez istenebilir ve liste yahut dijital şekilde alınır.
Dijital kayıtlar partinin belirlediği sorumlu ve ilgili yöneticinin imzası ve hak kazanımı ile mümkündür. KVKK kapsamında başkalarının eline geçemez. Seçim sırasında katılımı, güvenliği vesaire gibi durumları takip etmek için bu verileri tasnif eder ve seçmenin siyasi tercihi, dini, dili, mezhebi, felsefi görüşü gibi özelliklerini çıkarmadan yani profil oluşturmadan bu tasnifi kullanır.
Seçmen kütüğünde, seçmenin adı, soyadı, baba adı, ana adı, doğum yılı, doğduğu ilçe adı, oturduğu yer adres bulunur.
Ayrıca seçim süreçlerinde işlenen kişisel verilerin işlenmesini gerektiren sebeplerin ortadan kalkması durumunda resen veya ilgili kişinin talebi üzerine ilgili veri sorumluları tarafından uygun yöntemler ile kişisel verilerin imha edilmesi gerekmektedir. Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nun bu konular hakkında yayınladığı bilgilendirme metninde gerekli detayları bulabilirsiniz.
Geçtiğimiz hafta İBB Dosyası kapsamında ama bir yandan da ayrı bir dosya haline gelecek olan Casusluk meselesi ile karşılaştık. Buradaki iddialardan birisi de İstanbul Senin uygulaması verilerinin sızdırıldığı idi.
Bu hafta Başsavcılığın açıklamasında gördüğümüz üzere yeni bir durumla karşı karşıya kalıyoruz. “İBB Hanem isimli uygulamadaki veriler ile CHP Genel Merkezi’nin 11 milyondan fazla seçmenin verisini eşleştirdiği tespit edildi” deniyor.
Gözaltına alınan şahsın birçok bilgiyi şu anda tutuklu bulunan isimlerle paylaştığı, seçmen profili oluşturmak için kayıtları verdiğine yönelik iddialar var.
Ayrıca bu şahsın CHP Genel Merkezi’nin bir çalışanı mı yoksa hizmet karşılığı dışardan destek veren biri mi olduğu sorusu da soruluyor.
Geçtiğimiz hafta karşımıza çıkan iddiadaki gibi acaba bu veriler başka kişilerin eline geçti mi?
Soruşturmanın teknik detayları ortaya çıktıkça göreceğiz ama bu verilerin ne kadarı Ankara’dan ne kadarı İstanbul Senin’den intikal etti?
CHP’nin bu alandan sorumlu Genel Başkan Yardımcılarının ne kadar bilgisi dahilinde bunlar oldu?
Bu soruşturma derinleştikçe CHP’nin tüzel kişiliğinin karşısına ne gibi sorunlar çıkar?
Dijitalde atılan her adım silinmez bir iz bırakır. Bu izler İstanbul’da basit bir uygulamadan Ankara’da koca bir partiye nasıl ulaşır hale geliyor?
Döviz bürolarına, kurultaya, Beşiktaş’a ve daha bilmediğimiz birçok konuya dair İstanbul’da çorabın söküğünü çeken başsavcılığın her çektikçe sökülen bir kısmın Ankara olduğunu görmek beni çok rahatsız ediyor.
“Resmi yönetimin Ankara’da fiili idarenin İstanbul’da olduğu” eleştirilerinin bugün haklı çıkışını böyle acı bir şekilde görüyoruz.
Devamını Oku
01 Aralık 2025 Pazartesi - 18:39
Devamını Oku
28 Kasım 2025 Cuma - 14:54
Devamını Oku
25 Kasım 2025 Salı - 08:32