Anketlerinde “kararsızların kararı” anketlerinde nasıl sonuçlar çıktığını tek tek sormuştum. Hepsi ile aynı sonuca varmıştık. “3 hilalin sandık başındaki etkisini” herkesin atladığı…
Son Güncelleme: 28 Kasım 2025 Cuma - 14:54 | GDH Haber
2023 seçimlerini ittifak toplamı olarak doğru bilen anket şirketlerinin “kararsızlar dağıtılmadan önce” buldukları sonuç ile seçim sonucu arasındaki farklarına baktığımızda
Ve seçim sonrası anketlerinde “kararsızların kararı” anketlerinde nasıl sonuçlar çıktığını tek tek sormuştum.
Hepsi ile aynı sonuca varmıştık. “3 hilalin sandık başındaki etkisini” herkesin atladığı…
Türkiye’de Kararsızlar oransal olarak dağılmaz. Milliyetçi/muhafazakar seçmen anketlerde kendini tam anlamıyla göstermez. Günlük kızdığı konuları günü geldiğinde ikinci plana iter.
Belediye seçimleri ile Cumhurbaşkanlığı seçimi ile, parti seçimleri arasında çok temel dinamik farkları vardır.
Güvendiğim şirketlerin yöneticileri ile kokuşmalar yaptım yine. Bana dedikleri ortak cümle “Ne yapalım oransal dağıtmak zorundayız.”
Neredeyse tüm anketlerde Anahtar Parti yükselişi görüyoruz. Yavuz Ağıralioğlu’nun saha koşturmaları ve sosyal medyasından paylaştığı kürsü konuşmalarından başka bir medya görünürlüğü de söz konusu değil. Partisindeki isimlerin Zafer, Saadet, Gelecek, DEVA veya İYİ Partililer gibi tartışma programlarında da göründüğü söylenemez.
Peki neden ve nasıl yükseliyor bu parti? “Bazıları” gibi “bazı” şirketlerle ticari ilişkilere mi giriyor da görünüyor?
Eğer gerçekten öyle olsa benim köşe yazıma konu olmazdı. Çünkü o anket şirketlerinin herhangi bir anketini burada konu yapmam. Ama benim güvendiğim şirketler ve yıllardır yazılarımda konu ettiğim “Genel merkezlere gelen anketler” diyor ki “Anahtar Parti 1’le başladı, şimdi 3 civarında.”
Gelecek ve DEVA Partileri kurulduğunda anketlerde “Gelecek, DEVA, Saadet” toplamı yüzde 7 görünüyordu. Partiler ayrı ayrıydı. Birlikte olunca bu oyları daha da kemikleşecekti. Tüm analizler bu yöndeydi. Mahallelerinde kalmaları, kendi mecralarında siyaset yapmaları ve iktidara olan muhalefetlerinin dışında ideolojik olarak karşı mahalleye de bir şeyler söylemeleri yeterliydi.
Ama onlar öyle yapmadı. Altılı Masa’ya oturdular. CHP’ye yakın medyada her gün “Anti-Erdoğancı” dille siyaset yaptılar. Sonucu herkes gördü. O sırada Yeniden Refah Partisi parladı.
Bugün Anahtar Parti ekstra bir şey yapmıyor. Belagatı güçlü ve tanınırlığı yüksek bir genel başkanı var. Siyaseti kendi mahallesinde yapıyor. Medyadan uzak kalmak zorunda kalmasına rağmen Erdoğan karşıtlığında değil, siyaset üretmek üzerine bir dil kuruyor. CHP’yi ideolojik olarak eleştirmekten geri durmuyor. Sosyal medya lincini önemsemiyor. Sokakta olmaktan gocunmuyor.
Yeniden Refah Partisi’nin 2023 ve 2024’te aldığı oyun kendi oyu olduğunu sanması, muhalefetin ortak dilini benimsemesi, muhalif ekranlarda yer alması ve Erdoğan’a kaybettirmenin yolu olarak karşı tarafın propoganda aracı olarak görünmesi yavaş yavaş oylarını azaltıyor. 2023 öncesi o yüzde 7’lik iktidara kızgın muhafazakar milliyetçi oy aynı yerinde duruyor. Anahtar Parti de yavaş yavaş o alanı kaplayacak siyaseti devam ettiriyor.
Benim naçizane önerim X’e bakmamaları ve bu şekilde devam etmeleri. Temel motivasyonu Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kaybettirmek olan bu mahallenin insanlarının ortak kaderini görmeleri ve kendilerinin kazanacağı formüller üzerine çalışmalarıdır.
Bu millet birine kaybettirecek olanı da başka birine kazandıracak olanı da sevmez.
Not: İYİ Parti ve Zafer Partisi aynı havuz gibi görünse de aslında başka bir kaynaktan besleniyor. Erdoğanizm vs Antierdoğanizm diye bölünen siyasette zaten karşı tarafta kalmış. Muhafazakar/Milliyetçi değil, seküler/milliyetçi olarak kendini tanımlayan ve Yavaş, İmamoğlu, Enginyurt vb gibi figürler sebebiyle aslında CHP’ye çok rahat geçiş yapabilen bir seçmen söz konusu. MHP, BBP, Anahtar Parti bu havuza hitap etmiyor.
Devamını Oku
01 Aralık 2025 Pazartesi - 18:39
Devamını Oku
25 Kasım 2025 Salı - 08:32
Devamını Oku
21 Kasım 2025 Cuma - 14:45