‘Öcalan konuşacak’ dedik. Konuştu. ‘Silah bırakın, örgütü feshedin’ diyecek dedik. Dedi. ‘Örgüt ve tüm Türkiye kolları fesih kararı alacak, kimse de aykırı ses çıkaramayacak’ dedik. Oldu.
Son Güncelleme: 29 Ağustos 2025 Cuma - 09:52 | GDH Haber
Terörsüz Türkiye süreci ilerlerken birçok iddia ortalıkta dolaşıyor. Bu iddiaların birçoğu kaynaksız ve sadece süreci baltalamak niyetiyle gerçekleşiyor. Ama görüyorum ki bunlar, sürecin işleyiş biçimi sebebiyle amacına ulaşan ve toplumun kafasını karıştıran yalanlar oluyorlar.
Yalanları tekrarlamak yerine gerçekleri yazalım. Sürecin başından beri kaynaklarım beni hiç yanıltmadı.
‘Öcalan konuşacak’ dedik. Konuştu. ‘Silah bırakın, örgütü feshedin’ diyecek dedik. Dedi. ‘Örgüt ve tüm Türkiye kolları fesih kararı alacak, kimse de aykırı ses çıkaramayacak’ dedik. Oldu. ‘Silah bırakma süreci başlamadan İmralı ile yeni bir adım gelmeyecek, bırakma başlayınca Meclis devreye girecek’ dedik. Öyle de oldu.
Meclis’te de olacakları biliyoruz ve zaman zaman söylüyoruz ama burada ‘oy kaygısı ve iletişim kaygısı’ sebebiyle sürecin en çok ihtiyacı olan husus atlanıyor. Hız!
Bu konuyu bugün yazacaktım. Zihnimde, ‘yapılacaklar ile ilgili verdiğim kulislerin alt yapısının tamamlandığını ama bir türlü gündeme gelmediğini, bir yandan da silah bırakma sürecinin devam ettiğini ve önemli bir seviyeye gelindiğini ama örgütün burada ‘ee siz…’ demek üzere olduğunu, bu nedenle hızlı olunması gerektiğini’ nasıl yazacağımı tasarlıyordum.
Ve iki gelişme yaşandı. Birincisi X’te Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek katıldığı bir televizyon programından bir kesit paylaşmıştı ve sürece dair önemli uyarılar yapıyordu.
Onu dinleyince ‘Tamam burada benzer şeyler var, ‘Doğu Bey de bunları diyor derim’ dedim. Sonra komisyon toplantısına katılan Eski TBMM Başkanlarının Serbestiyet’ten Hilal Köylü’nün haberine göre dediklerini okudum. ‘Hah işte bize gerek kalmadan bizzat onlara denmiş gerekenler’ dedim.
Yani aslında benim bugün yazacaklarımın bazılarını Doğu Bey ve Eski Başkanlar demiş. Şimdi onları sizler için buraya iliştireceğim. Tabii ki her denilene katılmıyorum ama ‘Meclis’in önüne bir metin gelmeliydi, hızlanın, af kanunu hazırlansın artık, her şey tartışılsın, dağdakilere ne olacak?’ gibi işi savsaklayan değil, hadi çözelim artık diyen yaklaşımlara katılıyorum. İşin iletişimini komisyon değil, komisyona üye gönderen partiler yapsın.
Doğu Perinçek:
PKK, kongresini topladı. Örgütünü feshetti. Silahları da bırakmaya başladı. O silah bırakma devam ediyor. Bunu bilgiye dayanarak söylüyorum. Peki Türkiye Cumhuriyeti hükümeti bu silah bırakan insanlara hangi çözümü vadediyor, hangi çözümü düzenliyor? Çözümsüzlük. Meclis’te. Bir komisyon kuruyor. Komisyonun da böyle kuyruklu çok uzun bir adı var. O ad bile komisyonun kafasının dağınıklığını dayatıyor. Vatan Partisi o komisyonu kursa ne der? Bütünleşme Komisyonu. Bu kadar.
‘Terörsüz Türkiye’ dediler. Bu stratejik bir tarif değil. Tamam terör bitti. Sonra? Bese Hozar ne olacak? Mimar mı, avukat mı marangoz mu olacak? Murat Karayılan ne olacak? Amcasının dükkanında mı çalışacak? Ne olacak? Devlet neyi vadediyor silah bırakanlara? Komisyon kuruyor? Komisyona ne öneriyor? Devlet yönetiminde şu olmaz. İşte sokaktaki adama sorayım… Böyle bir devlet yönetimi olmaz. Devlet yöneticilerinin programları, çözümleri vardır.
Hikmet Çetin:
Dağdan çok insan geldi veya gelecek. Bizim bilgimiz dahilinde bunların içinde hiç eylem yapmamış olanların affedilmesi ve onların eve gitmesinin yolunun açılması lazım. Eline silah almış olanları, dağda eylem yapmış olanları affetmek bu aşamada çok zor. Toplum içinde dolaşamazlar. Bence onları başka ülkelere göndermek lazım. İsveç, Norveç, Danimarka ya da Güney Afrika’ya.
Ömer İzgi:
Anayasa’nın 66.maddesi değiştirilmeli, Mustafa Kemal’in yaptırdığı 1924 Anayasası’ndaki din ve ırk ayrımı olmaksızın herkesin vatandaş olduğu söylenebilir.
Bülent Arınç:
Adil bir infaz düzenlemesi yapılmalı. Umut Hakkı uygulanmalı, genel af zaruri ihtiyaçtır.
Mehmet Ali Şahin:
Hayırlı işlerde acele etmek gerekir. Terörsüz Türkiye hayırlı bir iştir. Acele edin. Gündeminize odaklanın. Bu dinleme süreci daha da uzamasın yoksa iş tavsar. Bir an önce işin özüne girin. Terörle Mücadele Kanunu, İnfaz Kanunu ne değişiklikler yapılacaksa, hepsi sizin işiniz. Tartışın ve neticeye varın. İşi sıkı tutun.
Devamını Oku
12 Aralık 2025 Cuma - 14:31
Devamını Oku
08 Aralık 2025 Pazartesi - 11:37
Devamını Oku
05 Aralık 2025 Cuma - 14:45