
Halep’ten muhalifler varil bombaları ile vurularak çıkartıldığında da biz hedefteydik, DEAŞ sınırlarımızın hemen dibinde YPG terör örgütüne alan açarken de hedefteydik.
Son Güncelleme: 21 Haziran 2025 Cumartesi - 13:58 | GDH Haber
Anlaşılan o ki MOSSAD 100 yıl önceki senaryoları da iyi çalışıyor. Neymiş efendim İran parçalanırsa Azerbaycan Türkleri ya yeni bir devlet kurarmış ya da Azerbaycan ile birleşirlermiş. Eh, duygularımızı da okşadığına göre Türkiye’de piyasada iyi iş yapar, hatta ‘agâh olunuz beyler’ dediğiniz an sizi taşlayacak bir kitle de var.
Peki ya öyle mi?
İran’da rejimi yıkarlarsa birinci alternatif olarak İsrail’in emrine amade bir Şah Yönetimi kurmak isteyecekler. Veliaht bu işin koordinesi için defalarca İsrail’e gitti ve ağlama duvarında dualar bile etti.
Tam bir İsrail aşığı ve ruhunu da Siyonizm’e tahsis etmiş durumda, tıpkı bizdeki İsrail severler gibi.
Şayet İran’ın başına böylesi bir besleme gelir ve oturursa önce İran halkına yazık olur, sonra da bu kullanışlı piyonu kullanarak karşımıza İsrail tarafından yönetilen bir İran’ı çıkartırlar.
Tamam mevcut yönetim de Türkiye aleyhine müsait gördüğü her olumsuzluğu eliyle besleyen bir anlayışın ürünü lakin kafalarındaki yeni İran’ın başına bu besleme Şah’ı getirirlerse, siz asıl o zaman seyreyleyin manzarayı.
Diğer bir senaryo ise iç savaş ile İran’ı tıpkı Suriye gibi yıllarca içeride çatıştırmak. 90 milyonluk koca bir ülke bu hale düşerse sonradan birkaç parçaya bölünmüş bir İran ile karşı karşıya kalabiliriz. Bu durumda İran’dan dünyaya ve bize gelecek sığınmacı miktarını kabaca tahmin etmek hiç de zor değil.
Devam edecek iç savaşın oluşturduğu ortamda MOSSAD ve CIA gibi örgütler İran içine kaç terör örgütü yerleştirirler kavramak dahi oldukça güç.
‘Tüm bu senaryolara Çin ve Rusya ne der, o işler o kadar da kolay değil’ dediğinizi duyar gibiyim ama ben de böyle diyenlere Suriye’yi hatırlatırım. Elbette enerji zengini ve Basra Körfezi ile Kafkasya’da stratejik öneme haiz İran’ın her iki devlet açısından taşıdığı değer ile Suriye aynı değil lakin İran ve Türkiye’nin halihazırda Siyonizm karşısındaki yegâne iki parçalanması gereken son iki engel olduğunu da unutmayalım.
İsrailli gazeteci David Weinberg 2013 yılında yaptığı bir değerlendirmede ‘Arap orduları İsrail için konvansiyonel tehdit olmaktan çıktı.’ Diyerek yeni hedefi işaret etmekteydi.
Madalyonun diğer yüzü
Bir de madalyonun diğer yüzü var ve son zamanlarda eline imkân geçen birçok kişiden duymaya başladık: İran düşerse Türkiye de düşer
Elbette bu türden açıklamalarını ne ile izah ediyorlar diye baktığımızda elle tutulur bir argüman görmek son derece güç.
Bir zamanlar Esed rejimi düşerse Türkiye’de iç savaş tehlikesi baş gösterir diyorlardı. Esed rejimi arkasında yüzbinlerce insanın kanını bırakıp Suriye’den kaçıp gitti, aynı ağızlar koro halinde anında Ahmed Şara ve muhalifler Suriye’de iktidara gelirse Antep düşer, Urfa düşer demeye başladılar.
Anlayacağınız etrafımızda kime ne oluyorsa hemen Ankara düşüyor.
Deseler ki İran’da çatışmalar bir iç savaşa dönüşürse Suriye’deki gibi bir göç dalgası kapımızı çalabilir ve acil şimdiden tedbirlerinizi alın bu kıymetli bir uyarı.
Deseler ki Suriye’den gelen sığınmacı akını ve bize şimdiye kadar ödettiği bedellerden ders çıkartalım buna da eyvallah ama insan anlamakta zorluk çekiyor İran düşerse Ankara neden düşüyor.
Hedef şimdi İran ama sonra sıra bize gelecek söylemleri de bu işin cabası.
Bizim hedefte olmadığımız gün mü var zaten, bu iş için neden İran’ı önce hedef alsınlar ve sıranın bize gelmesini beklesinler ki?
Sıra İran’a gelmediğinde de biz hedefteydik.
Halep’ten muhalifler varil bombaları ile vurularak çıkartıldığında da biz hedefteydik, DEAŞ sınırlarımızın hemen dibinde YPG terör örgütüne alan açarken de hedefteydik. Bu zorlu zamanların hiçbirisinde ise Tahran hedefte değildi.
15 Temmuz’da güneydeki çok sevdikleri ülkenin beslemeleri darbeye tevessül ettiklerinde İran hedefte değil lakin biz yine hedefteydik.
Evet, agah olalım.
İran, İsrail tarafından Siyonist emeller doğrultusunda parçalanırsa Türkiye yegane hedef haline dönecektir ama unutmayalım ki İran ve mevcut yönetim ayakta kalmayı başarırsa da biz hedefte olacağız.
Devamını Oku
14 Aralık 2025 Pazar - 10:00
Devamını Oku
06 Aralık 2025 Cumartesi - 09:58
Devamını Oku
20 Kasım 2025 Perşembe - 09:40