
İran her ne kadar bazı hava savunma sistemlerine sahip olsa da bu sistemlerin tümleşik ve çok katmanlı bir yapıdan uzak olması İsrail uçaklarının ve insansız sistemlerinin İran hava sahası içinde istediği gibi harekât düzenlemesine kapı açmaktadır.
Son Güncelleme: 13 Haziran 2025 Cuma - 11:46 | GDH Haber
İran’ın nükleer silah sahibi olma konusunda sahip olduğu iştah sonunda İsrail’in İran’a yönelik saldırısı ile sonuçlandı. Dün akşam İran’a yönelik gerçekleştirilen saldırılar sonucunda sadece İran’ın nükleer tesisleri değil aynı zamanda İran’ın komuta kademesi de hedef alınmış durumda.
Anlaşılan o ki Kasım Süleymani’nin öldürülmesi sonrasında İranlı yetkililerin ya da İran’ın kurduğu direniş eksenindeki liderlerin öldürülmesinden İran pek bir ders çıkartmamışa benziyor.
Saldırı nasıl gerçekleşti?
İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) sözcüsü Effie Defrin’in canlı yayında yaptığı açıklamalara göre İran genelinde 200 savaş uçağı ile aynı anda 100'den fazla hedef vuruldu ve bu esnada 330'dan fazla çeşitli mühimmat atıldı.
Defrin, İsrail'in saldırılarının senkronize bir operasyonun parçası olduğunu ve pilotlarının İran'ın farklı bölgelerindeki askeri hedefleri ve nükleer programa ait hedefleri vurmaya devam ettiğini söyledi.
İran her ne kadar bazı hava savunma sistemlerine sahip olsa da bu sistemlerin tümleşik ve çok katmanlı bir yapıdan uzak olması İsrail uçaklarının ve insansız sistemlerinin İran hava sahası içinde istediği gibi harekât düzenlemesine kapı açmaktadır.
İsrail mevcut hava gücünün yüzde 60’ını kullandı
İsrail ordusunun yayınladığı görüntülerde, İran'a yönelik hava saldırılarına Amerikan yapımı F-35, F-15 ve F-16 savaş uçaklarının katıldığı görülüyor.
Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'nün (IISS) yayımladığı ‘Askeri Denge 2025’ raporunda yer alan istatistiklere göre, kullanılan 200 İsrail savaş uçağı, ülkenin muharebe kabiliyetine sahip uçaklarının yaklaşık yüzde 60'ını oluşturuyor.
İsrail'in envanterinde çift jet motorlu F-15'lerden 75 adet, çeşitli F-16 modellerinden ise yaklaşık 200 adet bulunuyor.
İsrail’in envanterinde bulunan 40 adet beşinci nesil F 35 uçağını da bu saldırılarda etkin olarak kullandığı tahmin ediliyor.
Ya İran Hava Kuvvetleri?
İran uzun yıllardan bu yana Batı ile giriştiği güç mücadelesinden dolayı ağır yaptırımlara uğrayan bir ülke, dolayısıyla elindeki hava araçları Şah zamanından kalma iptidai sistemler. Bu yüzden Cumhurbaşkanı Reisi dahi bakımları olması gerektiği gibi yapılamayan helikopter ile uçarken öldü ya da öldürüldü. Dolayısıyla İsrail’e ait 200 civarındaki savaş uçağına hava savunma sistemleri ile karşılık veremediği gibi elindeki iptidai hava filosu ile de bir karşılık veremedi.
O zaman İran’ın elindeki hava savunma sistemlerine bir göz atmakta fayda var.
1970’li yıllardan kalma iptidai sistemleri saymazsak İran’ın elinde kullanabileceği hava savunma sistemleri şunlardır.
Ya Zehra
Herz 9 olarak da bilinen bu sistem Çinli HQ7 üzerinden tersine mühendislik yöntemi ile geliştirildi. Kısa menzilli bir hava savunma sistemi olan Ya Zehra daha çok helikopterler, alçak irtifadan uçan uçaklar ve SİHA sistemleri için etkindir.
Kritik tesislerin korunmasında görev alan bu sistemlerden İran’ın envanterinde yaklaşık 200 adet bulunmaktadır.
Hawk MIM 23 isimli hava savunma sisteminden tersine mühendislik yoluyla üretilmiş olan Mirsad İran ordusu envanterine ilk kez 2010 yılında dahil edildi.
İran ordusu envanterinde 300 kadar Mirsad olduğu tahmin ediliyor.
Sistemin radarları da AN MPQ radarlarından türetilmiş bir radar sistemi. Şahin füzelerini kullanan sistemin balistik füzelere karşı etkin olamamakla birlikte helikopter ve uçaklara karşı etkin olabileceği biliniyor.
TOR hava savunma sistemi
Rus yapımı TOR hava savunma sistemleri, İran ordusu envanterindeki etkin hava sistemlerinin başlıcalarından.
Envanterinde 29 adet TOR hava savunma sistemi olduğu tahmin edilen İran’ın bu sistemlerden bazılarını Suriye içinde konuşlandırdığı bilinmekte.
09 Ocak 2020 tarihinde İran’dan havalandıktan kısa bir süre sonra düşürülen Ukrayna Havayollarına ait uçağın bu sistem ile düşürüldüğü biliniyor.
Orta menzildeki hedefler için kullanılması muhtemel TOR hava savunma sistemlerinin Karabağ’daki Ermeni güçlerince yeterli etkinlikte kullanılamadığı biliniyor.
Sevom Khordad
İran ordusu elindeki önemli hava savunma sistemlerinden birisi de Sevom Khordad. 25 km iritfa ve 50 km menzile sahip Sevom Khordad ismini 20 Haziran 2020 tarihinde Basra Körfezindeki ABD yapımı Global Hawk’ı düşürmesi ile duyurmuştu. Söz konusu sistemin etkinliğine dair bunun dışında elde yeterli veri bulunmamaktadır.
Khordad 15
İsmini İran Devrimi öncesi olaylardan alan Khordad 15 İran ordusu envanterine 2019 yılında dahil oldu. Uzun menzilli bir hava savunma sistemi olan Khordad 15 150 km mesafeden füze ve uçak takibi yapabiliyor, 120 km mesafede füzeleri havada kesebiliyor. Aynı anda altı farklı hedefe füze ateşlemesi yapabilen sistemin de etkinliğine dair elimizde teyit edilmiş veri bulunmamaktadır.
S 300 hava savunma sistemleri
İran’ın envanterinde dört batarya şeklinde bulunan S300 sistemleri 150 km menzile sahip. 27 km irtifaya kadar etkin olduğu bilinen S300 hava savunma sistemleri İran’ın envanterindeki en etkin sistemlerin başında yer alıyor.
İhraç modeli olan 48N6 füzelerini kullanan S300 sistemleri İran içinde farklı şehirlere konuşlandırılmış durumda.
Arman ve Bavar hava savunma sistemi
İran’ın elindeki yüksek irtifaya sahip en güçlü sistem olduğu iddiaları var fakat sistemin başarısına dair elde yeterli veri yok.
300 km mesafedeki bir menzile sahip olan Bavar sisteminden İran envanterinde 12 batarya olduğu tahmin ediliyor.
Bu kadar hava savunma sistemi neden saldırılarda işe yaramadı?
İsrail’in 2024 yılında İran’a yönelik gerçekleştirdiği hava saldırıları aslında bir cebri keşif yöntemiydi. Bu saldırılar esnasında İran’a ait bir S300 Bataryası hedef alınmış ve sonrasında harekât sona ermişti. Anlaşılan bu tahditli saldırılar sonrasında İsrail, İran’a ait zayıf noktaları çalışmış ve bunun sonucunda da gerekli hazırlıkları tamamlayarak dünkü kapsamlı harekâtını gerçekleştirmiştir.
Bu esnada tümleşik ve çok katmanlı bir hava savunma alt yapısından mahrum olan İran İsrail uçaklarını engelleyememiştir.
Bu esnada da Khordad 15 ve Sevom Khordad gibi ‘çok etkin bir hava savunma sistemi’ olarak İran tarafından dünya ile paylaşılan sistemlerin, muharebe etkinliğinin olmadığı bir kez daha kanıtlanmıştır.
Buradan sonra ne olur?
İran hava araçlarındaki eksikliğini gidermek maksadıyla yıllarca balistik füze üretimine ağırlık verdi. Bu konuda oldukça önemli mesafeler de katetti. En son İsrail’e yönelik gerçekleştirdiği saldırılarda bazı füzelerin İsrail hava savunma sistemini de aşarak İsrail’e düştüğünü görmüştük.
Şimdi İran yine aynı şekilde İsrail’e bu füzeler ile saldırsa da kayda değer bir sonuç üretememe ihtimali kuvvetle muhtemeldir.
Almamız gereken dersler
Türkiye olarak bu saldırılardan almamız gereken dersler elbette var.
Başta İsrail istihbaratına karşı ortaya konulan İstihbarata Karşı Koyma (İKK) gayretlerini daha da arttırmalıyız. İran’ın atom enerjisi kurumu yetkililerini ve güvenlik bürokrasisini nokta atışları ile etkisiz hale getiren İsrail’in Türkiye’de de bu türden operasyonlar gerçekleştirmeyeceğini var sayamayız.
Türkiye, kendi hava savunma sistemlerini geliştirmede oldukça önemli mesafeler kat etti.
Bu sistemlerin kendi aralarında irtibatlı ve çok katmanlı olarak vazife görmesi kapsamında ÇELİK KUBBE projesi başlatıldı. İran’a yönelik saldırılardan da anlıyoruz ki ÇELİK KUBBE projesi bir an evvel hayata geçirilmelidir.
Türkiye bunun dışında insanlı sistem olarak KAAN, insansız sistemler olarak özellikle Kızılelma, ANKA-3 ve Akıncıların bir an evvel envantere girmesi için şu ana kadar sürdürdüğü performansı muhafaza etmelidir.
Devamını Oku
14 Aralık 2025 Pazar - 10:00
Devamını Oku
06 Aralık 2025 Cumartesi - 09:58
Devamını Oku
20 Kasım 2025 Perşembe - 09:40