Ne kutladığını bilmeyen şuursuzlar

İnsan bazen üzüntüsünden ne yazacağını ne diyeceğini şaşırır ya, tam böyle bir anda klavyemin başına oturdum. Balıkesir gibi bir Kuvva-i Milliye şehrinde düzenlenen bir etkinlikte, genç bir kız evladımız anadan üryan bir vaziyette direk dansı yaparak 23 Nisan kutlamalarına iştirak etmiş.

Yahu sizde hiç akıl, vicdan, idrak kalmadı mı?

Eğer bu yazılar üzerine birileri çıkıp bu rezilliği kendilerinin organize etmediğini ileri sürerse, zaten asıl itirazımın bu türden bir rezilliğe zerre itiraz etmeyen bir anlayışa olduğunu bir kez daha belirtmek isterim lakin aşağıda belirttiğim konuların da altını çizmek isterim.

Şerbetliyiz biz

Malum 2021 yılında Edremit’te icra edilen kurtuluş etkinliklerinde Türk kadınını temsilen tesettürlü bir kadınımız zincire vurulmuş halde tören alanında dizleri üzerinde bekletiliyor, sonra seküler iki bayan esir düşmüş Türk kadınının hem zincirlerini çözüyor, hem de tesettürünü çıkartarak aklınca Türk Kadını’nı özgürleştiriyor, kaymakam ve belediye başkanı da olanı biteni izliyordu.

Allah’tan Edremitli iş insanı Murat Tuna çıkıp bu rezilliğe bağıra bağıra isyan etti de konu Türkiye gündemine girdi ve bu türden rezaletleri bir daha yaşamaz olduk.

Olduk olmasına da dert bir değil işte, neyi ve neresini tutsan elinde kalan bir anlayış hala dipdiri.

Eğer böyle rezillikleri gavurluğunuzdan yapıyorsanız size bir itirazım var.

Kendi mücadele dönemlerine ait kutlamaları hemen hemen tüm Osmanlı coğrafyasında görme şansım oldu. Romanya’da, Yunanistan’da, Makedonya’da, Bulgaristan’da bu mücadele dönemleri kendi tarih perspektifinden bazı etkinlikler ile hep kutlanır.

Tarihsel manada bu kutlamaların muhtevası tarihin konusu ama ben bu türden bir rezillik uzun süre görev yaptığım Yunanistan’da mesela bir kez dahi görmedim.

Bunları neden mi yazıyorum, hani desek ki siz bunu gavurluğunuzdan yapıyorsunuz gidin Yunanistan’a bakın bakalım bu tür günlerde anadan üryan direk dansı yapan bir tane insan evladını görebilecek misiniz

Nedir 23 Nisan?

105 sene evvel ‘Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli’ diyerek Karesi vilayetinden Millî Mücadeleye temsilci sıfatı ile gidişini anıyoruz.

Karesi Vilayetinde 16 Mayıs 1919 tarihinde 41 Bayrak Adam bir araya gelerek işgale karşı silahlı direniş kararı aldılar ve sonrasında bu işin ucu Ankara’da açılan Milli Meclis’e ve Millî Mücadeleye çıktı. İstiklal şairi Mehmet Akif Ersoy’un en değer verdiği arkadaşlarından olan Hasan Basri Çantay ve beş arkadaşı bu davaya sahip çıkmak için gizlice Karesi Vilayetinden Ankara’ya geçtiler ve Millî Mücadele’ye buradan millet temsilcisi olarak iştirak ettiler.

Bugün o mücadeleye Gazi Meclis’in çatısı altında katılan mücahit ruhlu mebuslarımızı ne gençlerimiz ne de büyüklerimiz isim bazında dahi bilmiyor.

Bu şartlar altında istediğiniz kadar şehirleri ihya edin.

İhya edilmemiş gençlik o eserlerin üzerinden geçer gider ama yolun sonu helak olmuş bir topluma varır.

Merak ediyorum 23 Nisan günlerinde Hasan Basri Çantay’ın kabrinde bir anma merasimi icra edilmiş ve o kahramanların ruhlarına bir Fatiha gönderilmiş midir?

Nedir mesela Balıkesir vilayet sınırları içindeki üniversite yerleşkelerinde yapılan anmaların muhtevası?

Ya da daha da vahim olanı böyle bir anma icra edilmiş midir?

Oysa Ankara’daki Meclis hangi ruhla açılmıştı?

Noktasına dokunmadan Mustafa Kemal Paşa tarafından kaleme alınıp tüm Anadolu’ya yayınlanan tamimi buraya koyuyorum. Bu etkinliği tertip eden reziller her kimse okusunlar bakalım nereden nereye savrulmuşsunuz.

1. Allah'ın cömert ihsanı ile nisanın yirmi üçüncü cuma günü, cuma namazından sonra Ankara'da Büyük Millet Meclisi açılacaktır.

2. Vatanın istiklâli, hilâfet ve saltanatın kurtarılması gibi en mühim ve hayatî görevleri ifa edecek olan Büyük Millet Meclisi'nin açılış gününü cumaya tesadüf ettirmekle, o günün mübarek olmasından istifade için açılıştan önce bütün milletvekilleri ile Hacı Bayram Velî Câmi-i Şerîfi'nde cuma namazı kılınarak Kur'an'ın nurlarından ve salâttan feyz alınacaktır.

Namazdan sonra sakal-ı şerif ve sancak-ı şerif taşınarak daireye gidilecektir. İçeriye girilmeden önce bir dua okunacak ve kurbanlar kesilecektir. Tören sırasında camiden Meclis'e kadar Kolordu Kumandanlığı tarafından askerî birliklere özel tertibat aldırılacaktır.

3. O günün kutsiyetini sonsuza kadar ulaştırmak maksadıyla bugünden itibaren vilâyet merkezinde Vali Beyefendi Hazretleri'nin düzenlemesi ile hatim indirtilip, Buhârî-i Şerîf okutulacak, hatmin geri kalan kısmı cuma namazından sonra Meclis'in önünde tamamlanacaktır.

4. Kutsal ve yaralı vatanımızın her köşesinde aynı şekilde bugünden başlayarak Buhârîler okunup hatimler indirilecek, cuma günü ezandan önce minarelerde salâvâtlar getirilecek, hutbede halifemiz padişahımız efendimizin (Sultan Vahideddin'in) ismi zikredilirken padişahın ve teb'anın biran önce kurtulup saadete ermesi duası da ilâveten okunacaktır.

Cuma namazının kılınmasından sonra hatim tamamlanarak hilâfet ve saltanat ile vatanın her tarafının kurtulması maksadıyla yapılan millî çalışmaların önemi ve kutsallığı, milletin her ferdinin vekillerinden meydana gelen Büyük Millet Meclisi'nin yapacağı vatanî vazifeyi ifa mecburiyeti hakkında öğütler verilecektir.

Daha sonra Halîfe ve Pâdişâhımızın, din ve devletimizin, vatan ve milletimizin kurtuluşu, selâmeti ve istiklâli için dua edilecektir. Bu dinî ve vatanî merasimin tamamlanıp camilerden çıkılmasından sonra Osmanlı topraklarının her tarafından hükümet makamına gelinerek Meclis'in açılmasından dolayı resmî tebrikler sunulacaktır.

Yine her tarafta cuma namazından önce uygun şekilde Mevlid-i Şerîf okunacaktır.

5. İşbu tebliğin hemen yayınlanıp gönderilmesi için bütün vasıtalara başvurulacak ve hızlı bir şekilde en ücra köylere, en küçük askerî kıt'alara ve memleketin bütün kuruluşlarına ve müesseselerine yollanması sağlanacaktır. Ayrıca büyük levhalar hâlinde her tarafa asılacak ve mümkün olan yerlerde bastırılıp bedava olarak dağıtılacaktır.

6. Cenâb-ı Hak'ka tam bir muvaffakiyet için niyaz edip yalvarıyoruz.

Bu duygular ile açılmış bir Meclis’in sene-i devriyesini anadan üryan direk dansı yapan gösteriler ile mi kutluyorsunuz?

Sahi siz hiç Zağanos Paşa Camiinde Mustafa Kemal’in yaptığı konuşmayı dahi bir kez okumayacak kadar cahil ve idraksiz misiniz?

Okuduysanız, bildiği ile amel etmeyen ve sırtlarına kitap yüklenmiş merkepler misiniz?