CHP yönetimi İstanbul’un yanı sıra İzmir’i de İmamoğlu’na mı bıraktı?

CHP yönetimi, milletvekillerini belediye başkanı adaylarının belirlenmesi için illerde görevlendirdi. İstanbul ve İzmir’in kapsam dışı tutulması, bu iki ilin belediye başkanı adaylarını belirleme yetkisinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’na bırakıldığı şeklinde değerlendirildi.

gdh.digital’in ulaştığı bilgiye göre 68 ile 100 milletvekili görevlendirilerek, belediye başkanı adayları hakkında rapor hazırlamaları istendi. Ancak, alışılmadık bir şekilde İstanbul ve İzmir milletvekillerinin gidecekleri iller listesinden çıkarıldı. Meclis kulislerinde bu durum “İstanbul ve İzmir’in belediye başkan adaylarını Ekrem İmamoğlu belirleyecek” şeklinde ifade edildi.

CHP’nin geçen Pazartesi günü yapılan Parti Meclisi toplantısında, milletvekillerinden oluşan heyetleri, aday belirlemek için illerde görevlendirdi. Milletvekillerinden oluşan heyetler, örgütlerin de görüşlerini alarak, belediye başkan adayları ile ilgili önerileri de içeren raporlarını hafta sonuna kadar genel merkeze iletecekler.

İmamoğlu, katıldığı bir televizyon programında İstanbul’un belediye başkanı adaylarını kendisinin belirleyeceğini açıklamış bu açıklaması CHP’de tepkiyle karşılanmıştı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Yardımcısı Buğra Gökçe de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı için başvurdu.

Aday başvurusu bulunmayan yerlerde ne yapılacak?

CHP’ye 650 yerleşim biriminde belediye başkanlığı için adaylık başvurusu yapılmadı. Bu bölgelerde başvuruları özendirmek için ön seçim yönteminin uygulanacağı ifade edilirken, bazı yerlerde de belediye başkan adayı belirleme yöntemi konusunda, örgütlere yetki verildi.

HEDEP ve İYİ Parti ile aynı anda işbirliği istemenin amacı nedir?

CHP içinde İYİ Parti’nin seçim işbirliği teklifini ret cevabı vermesinin tartışmaları sürüyor. Parti içi muhalefet, İYİ Parti’den gelen tepkileri “son derece haklı” buluyor. İYİ Parti ve HEDEP ile kurulan temasların zamanlamasının ve yönteminin “acemice” olduğunu düşünen CHP’liler, İYİ Parti ve CHP’den karşılıklı yapılan açıklamaların seçmen nezdinde nasıl bir etki bıraktığının araştırılmasını istedi. HEDEP ve Kürtlerle ilgili açıklamalardan sonra “İYİ Parti’ye kabul etmeyeceklerini bile bile” gidilmesine tepki gösteren CHP’liler, bu yöntemle hem Kürt seçmenin hem de milliyletçi seçmenin rahatsız edildiğini düşünüyor.

Bazı CHP’liler ise bütün bu temasların “Ekrem İmamoğlu’nun isteği ile hızlıca yapıldığını” öne sürdü.