Libya Observer: Libya ile anlaşma, Türkiye'nin Akdeniz'deki konumunu güçlendirdi

Libya Ulusal Birlik Hükümeti ile Türk hükümeti arasında petrol ve gaz yatırımına ilişkin imzalanan son mutabakat zaptına yönelik tepkiler, yorumlayanların farklı pozisyonlara bağlı olarak değişiklik gösterdi.

Yeni mutabakat zaptı, Ulusal Birlik hükümeti ve iç-dış destekçileri tarafından desteklenirken, Akila Salih gibi tarafların Dibeybe hükümetine karşı tırmanan politikaları ve rakip olma içgüdüsü ile desteklenmedi.

Hemen hemen aynı itirazları Fethi Başağa da açıkladı. İki karşıt konum arasındaki bu tutum yakın zamandaki uzlaşmacı görüşmelere de gölge düşürdü.

Anlaşma, siyasi düzeyde Türkiye'nin; Yunanistan, Kıbrıs, Fransa ve Mısır karşısında Akdeniz'deki konumunu güçlendiriyor ve Türkiye'nin Libya ihtilafı konusundaki kararlılığını net bir şekilde teyit ediyor.

Libya Ulusal Birlik Hükümeti ile Türkiye arasındaki bu yakınlaşmada en büyük kaybeden ise Hafter ve destekçileri oldu.

Çünkü Türkiye'nin Libya krizindeki varlığını, bu anlaşma ve daha önceki anlaşmalar aracılığıyla güçlendirmesi ve Libya'nın batısıyla daha fazla askeri işbirliği için baskı yapması, Hafter'in başkent üzerindeki otoritesini ve etkisini genişletme konusundaki tüm umutlarını neredeyse sona erdirdi.

Ayrıca bu anlaşma, küresel enerji krizinin yaşandığı bir ortamda, Libya'nın sahip olduğu enerji sahalarını kapatmasını ve ihracatının durdurulmasını engelleyecek.

Diğer yanda ise; anlaşmanın siyasi yansımaları, Libya'daki bölünme durumunu derinleştirecek ve son zamanlarda gerileyen kutuplaşmanın yoğunluğunu yeniden canlandıracaktır.

Çatışmanın yerel taraflarının pozisyonları önceden bilindiği gibi, bölgesel ve uluslararası pozisyonlar da önceden biliniyor. Mısır Dışişleri Bakanlığı, "Libya Ulusal Birlik Hükümeti'nin süresi doldu ve bu anlaşmalar yapma yetkisine sahip değil" şeklindeki açıklaması ile önceki pozisyonuna bağlılığını yeniden belirtmiş oldu.

Yunanistan Dışişleri Bakanlığı da aynı tutumu benimsedi. Avrupa Birliği tarafından yapılan açıklamada ise “İçeriği hakkında daha fazla açıklamaya ihtiyaç var” ifadeleri kullanıldı.

Anlaşma ekonomik düzeyde ise, Libya ve Türkiye arasındaki ortak yatırım fırsatlarını ikiye katlıyor. İki ülke, ekonomik ortaklığı ve petrol ve gaz üretimini artırma fırsatlarını geliştiriyor.

Ancak Doğu Akdeniz Ekonomik Bölgesi'ne komşu olan tüm ülkelerin payları üzerindeki ihtilaf durumu ele alınmadıkça, bu anllaşmanın anında sonuçlar sınırlı olacaktır. Arama ve üretim operasyonlarında ciddi sıkıntılar yaşanacaktır.

Aynı zamanda, İngiliz Kraliyet zırhlısının yakın zamanda Trablus'a yaptığı ziyaret, İngilizlerin de bu bölgedeki petrol ve gaz rezervlerine olan ilgisini gösteriyor. Çünkü bu alandaki rezervler Rus petrol ve gazı için alternatif seçeneklerden biri olabilir. Bu gerçek de; Türkiye'yi acele etmeye sevk ediyor.