The Conversation: Çin'in Tayvan'a karşı askeri güç kullanma olasılığı artıyor
Tayvan halkındaki bölünme tırmanıyor ve Tayvan'daki bir iç karışıklık, süreci kaotik hale getirebilir. Çin'in Tayvan'ı "yeniden birleştirmek" için askeri güç kullanma olasılığı artıyor.
Son Güncelleme: 03.03.2023 - 00:10
Çin'in Tayvan'ı "yeniden birleştirmek" için askeri güç kullanma olasılığı gün geçtikçe artıyor.
Uzmanlar, Çin'in ekonomik büyümesinin 2022 yılından, son yılların en düşük ikinci düzeyine gerilemesinin ardından, Çin hükümetinin halkın dikkatini çerideki sorunlardan uzaklaştırmak için askeri harekatı kullanabileceğine inanıyor.
Çin Halk Cumhuriyeti'nin Tayvan'a yönelik niyeti konusunda Pekin'den çok sayıda sinyal var. 2022 Komünist parti kongresi sırasında Başkan Xi, Tayvan'ın Çin'in "gençleşmesinin" merkezinde yer aldığını ve barışçıl yeniden birleşmenin tercih edilebilir olduğunu ancak Çin'in "güç kullanmaktan vazgeçmediğini" belirtti.
Eşzamanlı olarak Tayvan Boğazı'ndaki gerilim, bir dizi olayla şiddetlendi. Eski ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin Ağustos 2022'de Tayvan'a yaptığı ziyaret, Çin'in boğazdaki askeri tatbikatlarına ve ABD ile “askeri diyalogların” ve işbirliği kanallarının iptal edilmesine yol açtı.
Aralık 2022'nin sonlarında Çin, Tayvan yakınlarında ek askeri saldırı tatbikatları gerçekleştirdi ve Tayvan'ın hava savunma bölgesine birkaç Çin uçağı tespit edildi. Ocak 2023'ün başlarında, bir ABD savaş gemisi boğazdan geçti ve ABD'deki Çin büyükelçiliğini askeri gücünü esnetmek ve bölgedeki barış ve istikrarı baltalamakla suçlayan bir tepkiye yol açtı.
Bu tür artan jeopolitik gerilimler, Tayvan üzerinde sosyo-ekonomik ve siyasi baskılar oluşturabilir ve bu durum, kendi kendini yöneten ada için daha geniş sonuçlara yol açabilir.
Nelere dikkat edilmeli?
Çin, Tayvan'da güç kullanmayı tercih ederse, muhtemelen cephane, balistik ve seyir füzeleri ve diğer askeri donanım üretimini artıracaktır. Ayrıca Çin, ilgili endüstrileri aksamalardan ve yaptırımlardan korumak için harekete geçecektir.
Gözlemciler, Ma Ying-jeou'nun 2008 ile 2015 yılları arasında Tayvan cumhurbaşkanı olarak görev yaptığında, politikalarının Pekin'e daha fazla güç verdiğine dikkat çekiyor. Ma Ying-jeou, Çin için daha uzlaşmacıydı ve ekonomik entegrasyonu destekledi.
Çin'e olan bu artan ekonomik bağımlılık, Çin'in Tayvan'a finansal veya ticari baskı uygulamasına izin veriyor. Tayvan'ın ekonomik refah isteği giderek Çin'e daha bağımlı hale gelmesine neden oldu. Örnek olarak 2021 yılında Çin ile ticaret, Tayvan'ın toplam ticaretinin %21,6'sını oluşturdu ve Çin'i en büyük ticaret ortağı haline getirdi.
Çalışmalar, son on yılda Tayvan'ın 2008 küresel mali krizinden kaynaklanan durgunluktan yavaş yavaş kurtulduğunu ancak kriz öncesi büyüme düzeyine ve ekonomisinin dinamizmine ulaşamadığını gösteriyor.
Askeri çatışma potansiyeline sahip mevcut bağlam, istihdam seviyelerini, ücretleri ve üretkenliği etkileyen ticaret akışlarını bozabilir ve bir dereceye kadar ekonomik durgunluğu geri getirebilir.
Bağımsızlık mı birleşme mi?
Tayvan siyaseti büyük ölçüde bağımsızlıkla iç içe geçmiş durumda. Bağımsızlık yanlısı olma fikri, politikacılar tarafından genellikle diğer konulardan saptırıcı bir strateji olarak kullanılıyor.
Genel olarak Tayvan yöneticilerinin popülaritesi düştükçe, Çin'den bağımsızlık söylemi artıyor. Bölgedeki mevcut durum, Tayvan siyasetinde özellikle 2024 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde büyük önem taşıyacak. Ulusal seçim dönemlerinde, bağımsızlık-birleşme konusunda pozisyon almak için adaylar genel olarak halk tarafından zorlanıyor.
Çatışma olasılığı, bağımsızlık taraftarları ile Pekin yanlısı gruplar arasında siyasi kutuplaşmaya yol açabilir. Bu, daha yaşlı seçmenlere hitap eden birleşme yanlısı milliyetçi Kuomintang'a (KMT) sahip siyasi partiler çizgisinde gerçekleşebilir. Tayvan'daki yaşlı nüfusun birleşmeyi destekleme olasılığı daha yüksektir.
Tayvanlı kimlik sorunları
Bazı yorumcular, kendilerini Tayvanlı olarak tanımlamanın (Çinli yerine) bağımsızlığı desteklemek anlamına gelmediğini iddia ediyor. Desteğin 2008'de %23,1'den 2014'te %23,8'e yükseldiğini ve Tayvan nüfusunun %80 ila %90'ının statükoyu tercih ettiğini belirtiyorlar.
Kendini Tayvanlı olarak tanımlayan insanlar, 1992'de Tayvan'ın toplam nüfusunun %20'sinden 2000'de %39'una ve 2010'da %55'ine kadar yükseldi.
Bazı politikacılar, Çin yanlısı ve Tayvan bağımsızlık lobileri arasındaki uçurumu kendi çıkarlarını ilerletmek için kullanıyor ve bunu yaparak demokratik süreçlere ve yönetişime yönelik kamuoyu güvensizliğini artırıyor. Bu, hoşgörüsüzlüğü yoğunlaştırırarak halkın öfkesini ve bölünmesini körükleyerek şiddet olasılığını artırıyor.
Genç nüfus, geçmişte Çin'e karşı "düşmanca" siyasi tutumlara yol açan bağımsızlık yanlısı görüşleri benimsemeye daha yatkın. Tayvan halkı arasındaki bu büyük bölünme Tayvan'ı iç karışıklıklara sürükleyerek durumu daha da kaotik bir hale getirebilir.
Mevcut Pekin/Tayvan geriliminin daha büyk başka etkileri de olabilir. Örneğin askeri baskıya verilen tepkilerden kaynaklanabilecek etkiler ülkeyi zor duruma sokabilir. Aralık 2022'nin sonlarında Tayvan, Pekin'den gelen artan baskılar nedeniyle zorunlu askerlik hizmetini dört aydan bir yıla uzattığını duyurdu. Bu durum, muhtemelen istenmeyen sonuçlara yol açabilir.
Çalışmalar (örneğin İsveç ve Arjantin'de), zorunlu askerliğin dezavantajlı geçmişlere sahip insanlar arasında aidiyet duygusu anlamında olumsuz etkisi olduğunu göstermektedir.
Tüm bu unsurlar Tayvan üzerinde ekstra baskı oluşturuyor ve bu da Çin'e hem 'birleşme' hem de askeri olarak daha fazla güç veriyor.
Kaynak:
GDH Haber
İLGİLİ HABERLER
Gzero Media: ABD neden Avrupa için güvenilmez bir müttefik haline geldi?
Geopolitical Futures: Avrupa 80 yıldır kaçtığı gerçeklerle yüzleşebilecek mi?
Middle East Eye: İsrail ve BAE'nin bölgede yarattığı kaos engellenebilecek mi?
National Security Journal: ABD'nin Suriye'deki varlığını bitirme zamanı geldi
The Hill: Kritik mineral savaşında Çin-ABD rekabeti tırmanıyor
National Security Journal: Gazze'yi Barış Anlaşması'nın ikinci aşamasında neler bekliyor?
DİĞER HABERLER
Gzero Media: ABD neden Avrupa için güvenilmez bir müttefik haline geldi?
Geopolitical Futures: Avrupa 80 yıldır kaçtığı gerçeklerle yüzleşebilecek mi?
Middle East Eye: İsrail ve BAE'nin bölgede yarattığı kaos engellenebilecek mi?
National Security Journal: ABD'nin Suriye'deki varlığını bitirme zamanı geldi
The Hill: Kritik mineral savaşında Çin-ABD rekabeti tırmanıyor
National Security Journal: Gazze'yi Barış Anlaşması'nın ikinci aşamasında neler bekliyor?
VOX: Gölge filo stratejileri ve ABD'nin Venezuela hamlesi
Arab News: Türkiye Suriye'de ne planlıyor?
The New Arab: İsrail bir sonraki savaşına hazırlanıyor
Real Clear World: Rusya Avrupa'ya karşı “gri bölge stratejisini” nasıl işletiyor?


