The Economist: Biden Yönetimi, İsrail için tüm uluslararası değerleri feda mı edecek?

İngiltere'nin önde gelen yayın organlarından The Economist'de, ABD'de devam eden öğrenci protestolarının ve Biden'ın İsrail politikasının değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.

Gelinen noktada, Amerika'daki öğrenci protestolarına yönelik sert uygulamaların geri teptiği belirtilen analizde, Biden yönetiminin uygulamalarının uluslararası değerleri zedelediğine de dikkat çekildi.

Analizde ayrıca; ABD'de daha da artacak olan bir kaosun, Trump’ın karşısında Biden için en kötü senaryoyu harekete geçirebileceği tespiti yapıldı.

İşte The Economist'de yayınlanan analiz:

ABD'deki üniversiteler haftalardır Gazze için ayakta.

Columbia Üniversitesi’nde başlayan Gazze ve Filistin yanlısı gösteriler, Teksas’tan Ohio’ya, Georgia’dan California’ya pek çok Amerikan üniversitesi kampüsüne yayılmış durumda.

Gösterilerin fitilini ateşleyen olay, Columbia Üniversitesi’nin yarım asırlık bir geleneği bozarak kampüse polis çağırması ve 100’den fazla öğrencinin gözaltına alınması oldu.

Gelinen noktada ise Amerika'da üniversite yönetimlerinin öğrenci protestolarına yönelik sert uygulamaları geri tepti.

Columbia'daki polis müdahalesi diğer üniversitelerde de protestolara neden oldu. New York Üniversitesi, göstericileri engellemek için Batı Şeria duvarını andıran bir duvar inşa etti. Polis, New York Üniversitesi'nde yaklaşık 120 Filistin yanlısı göstericiyi tutukladı. Yale'de onlarca gösterici tutuklandı. Teksas Üniversitesi’nde atlı polisler kampüse girdi. Princeton’da lisansüstü öğrenciler okul kampüsünden atıldı. Georgia’da öğrencilerin tutuklanmasına tepki gösteren hocalar ve bölüm başkanları yerlerde sürüklenerek gözaltına alındı.

ABD, Filistin yanlısı protestolarla nasıl başa çıkabilir?

Harvard ve Pensilvanya Üniversitesi rektörlerinin geçtiğimiz aylarda, İsrail karşıtı protestolara karşı yumuşak tutumları sonrasında istifaya zorlandığını gördükten sonra, mevcut rektörler daha sert bir yaklaşım denemeye çalışıyor.

Üniversiteler ve Amerika toplumu, ifade özgürlüğüne karşı polis şiddeti ve aşırı müdahale dehşetiyle yüzleşiyor.

Son sorunların ana tetikleyicisi, 18 Nisan'da polisin Columbia'daki çadırları ve protestocuları temizlemesi ve yüzden fazla öğrenciyi tutuklaması oldu.

Columbia'nın resmi web sayfasında yayınlanan basın açıklamasında, Columbia Üniversitesi rektörü ABD Ulusal Muhafızları'nın olaylara müdahale etmesini istediklerini ilan etti.

Rektör açıklamada ayrıca, polis müdahalesini "Columbia kampüsünün güvenliğine yönelik çok fazla endişe duydukları için" talep ettiklerini belirtti.

Sonuçta bu gelişmeler bir fırtına etkisi ile yayıldı ve Columbia'nın çok ötesinde, farklı şehir ve üniversitelerde çadır kamplarını ortaya çıkardı.

Öğrenciler ne istiyor?

Protestocu öğrencilerin talepleri büyük ölçüde aynı. Öğrenciler; İsraile satış yapan silah üreticilerinden gelen bağışların iade edilmesini, İsrailli kurumlarla akademik ortaklıklara son verilmesi ve İsrail'in savaştaki eylemlerinin kınanması istiyor.

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını durdurmasını isteyen üniversite öğrencileri, protestolar kapsamında okullarının Gazze'de ateşkes çağrılarına destek vermesini, İsrail'e silah tedarik eden şirketlerle iş yapmayı durdurmasını, İsrail'in askeri çabalarına yardımcı projeler için İsrail’den gelen fonların kabul edilmemesini ve "Gazze'deki soykırıma destek veren şirketlere" finansal yatırımın durdurulmasını talep ediyor.

Bir Amerikan üniversitesine rektörlük yapmak, yakın zamana kadar kolay bir süreçti. Şimdi ise bir mayın tarlası olarak tanımlanabilir.

Columbia'da ve çok sayıda üniversitede eğitim şu anda kesintiye uğramış durumda. Dersler kısmen online olarak işlenmeye başlandı. Kampüsler üzerinde helikopterler tur atıyor ve mezuniyet konuşmaları iptal edildi.

Diğer yandan üniversitelerdeki öfke, giderek artan bir şekilde iktidardaki Demokrat Parti'ye ve onun lideri olan ABD Başkanı Joe Biden'a yöneliyor.

Bugün daha da artacak olan bir kaos, Trump’ın karşısında Biden için en kötü senaryoyu harekete geçirecektir.