Gazze ölüyor, İnsanlık nerede!

Bir kez daha ölüm kusuyor uçaklar.. Bir kez daha çocukların, kadınların çığlıkları yankılanıyor dünyanın vicdanında. Bir kez daha Gazze yanıyor, Gazze ölüyor!

Daha kaç kez aynı acıyı yaşayacağız?

Daha kaç kez Filistin topraklarında soykırımın bilançosunu sayacağız?

300’den fazla insan…

300’den fazla can…

300’den fazla hayal, umut, gelecek..

Ve bunlar sadece sayılar değil, her biri bir hikaye, bir aile, bir yaşam.

İnsanlık tarihinin en alçak zulümlerinden biri gözlerimizin önünde, tüm dünyanın gözü önünde mübarek ramazan ayında yaşanıyor. Hastaneler bombalanıyor, ekmek kuyruklarında bekleyen masum insanlar öldürülüyor, çocuklar annelerinin cansız bedenlerine sarılıp ağlıyor.

Ama Batı’nın ahlaksız düzeni yine suskun, yine kör, yine sağır! Onlar için öldürülen bir Filistinli, öldürülen bir Müslüman insan sayılmıyor.

Ve ne acıdır ki, bu vahşetin failleri sadece tetiği çekenler değil! Onlara silah sağlayanlar, onları koruyanlar, bu zulme ses çıkarmayanlar da en az katiller kadar suçlu.

Dünya basını suskun, uluslararası örgütler kınama mesajlarıyla vicdanlarını aklamaya çalışıyor. Hiçbirinin vicdanı yok, hiçbirinin onuru yok!

Ama biz biliyoruz ki, Gazze yalnız değil.

Bu mazlum halk, tarih boyunca hep direndi, yine direnecek.

Çünkü haklılar, çünkü vatanlarını savunuyorlar, çünkü onlar Filistin’in onurlu evlatları.

Ama biz ne yapacağız?

Sadece izleyip üzülmek mi? Sadece lanet okumak mı?

Bu zulme dur demek için daha güçlü bir ses, daha büyük bir birliktelik şart!

Gazze bizim onurumuzdur, insanlık namusumuzdur! Gazze düşerse, insanlık düşer.

 Biz susarsak, yarın bizim çocuklarımız için de susacak kimse kalmaz!

Ey ahlaksız vicdansızlar! Sandığınız gibi bu zulüm sürüp gitmeyecek! Tarih sizi lanetle anacak, insanlık sizi affetmeyecek.

Ve Allah’ın adaleti, elbet bir gün tecelli edecek!