
İsrail’in yaklaşık 80 yıldır devam eden holokost edebiyatıyla ABD’yi karşılıksız sömürme sürecinin sonu ufukta görünüyor.
Son Güncelleme: 19 Kasım 2025 Çarşamba - 11:41 | GDH Haber
Geride kalan 10 günde Amerika Birleşik Devletleri’nin Doğu Akdeniz’den Orta Asya’ya uzanan coğrafyanın sıklet merkezini değiştirmeye yönelik hamlelere ev sahipliği yaptığını izliyoruz. Önce Suriye Cumhurbaşkanı Ahmet Şara, 18 Kasım Salı günü ise Suudi Arabistan Veliaht Prensi Selman Beyaz Saray’a misafir oldu. Veliaht Prens, bir hafta önceki konuktan farklı olarak, arka kapıda değil kırmızı halı ile uçakların ve askerlerin katıldığı geçit töreni ile karşılandı. Nitekim ABD Başkanı Trump bu ziyaretten önce
“Suudi Arabistan Veliaht Prensi’ni sadece ağırlamakla kalmayacağız, onu onurlandıracağız”
demişti. Gerçekten karşılama töreni ve ardından yapılan görüşme bu ifadeyle doğru orantılı oldu.
Trump, konuğu ile beraber medya mensuplarının sorularını yanıtlarken İsrail’in sahip olduğu F-35 uçaklarının Suudi Arabistan’a da satılacağını ilan etti. Trump, Suudi Arabistan’ın İbrahim Anlaşmalarına dahil olma konusunu de ele aldıklarını söyleyince Suudi Arabistan Veliaht Prensi bu konudaki nüansın altını çizme gereği duydu.
Filistin’de iki devletli çözümün mümkün olması halinde bunun gerçekleşeceğini bir kez daha vurguladı. Selman’ın Washington ziyareti, ABD’nin son 10 günde İsrail’i sınırlamaya yönelik üçüncü adımı olarak değerlendirilebilir.
Yalnızca Şara ve Selman’ın ziyaretleri değil, 17 Kasım günü Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde Gazze Şeridi ile ilgili kabul edilen karar tasarısı da sürecin bir parçası olarak değerlendirilebilir.
ABD tasarısının İsrail üzerindeki etkisini anlamak için İsrail parlamentosundaki muhalefet partilerinin liderleri Yair Lapid ve Yair Golan’ın açıklamalarını okumak gerekiyor. Lapid; “Netanyahu, ABD’nin baskısı altında Batı Şeria ve Gazze Şeridi’nin birleştirilmesi ilkesini içeren BMGK kararını kabul etti” sözleriyle tasarıya tepki gösterirken, Lapid’e göre bu tasarı, Netanyahu’nun ilhak stratejisine son vermiş bulunuyor. Hatta Lapid, bunun İsrail’in tarihindeki en sağcı hükümet tarafından gerçekleştirilmesini de ironi olarak niteledi.
Yair Golan ise Netanyahu’nun BMGK kararını göstermelik şekilde memnuniyetle karşıladığına dair mesajının yalnızca Başbakanlık ofisinin İngilizce sosyal medya hesaplarından paylaşıldığına, şahsi hesaplarından İbranice olarak paylaşım yapılmadığına dikkat çekti. Netanyahu’nun 2023 yılının Ekim ayından itibaren uyguladığı politikalarla ülkeyi felakete sürüklediğini savunan Golan,
“Bizi bu felakete sürükleyen kişinin şimdi korku içinde, kuyruğunu bacaklarının arasına kıstırmış halde sürüklendiğini görmek utanç verici”
ifadelerini kullandı. İsrail siyasetinin gerek iktidar gerek muhalefet kanadı bu günlerde ABD’nin kendilerini terk ettiği gerçeğini hazmetmeye çalışıyor.
Bu acı gerçeğin sebebini anlamaları için yalnızca 2023 yılının Ekim ayından bu yana ABD’nin İsrail için doğrudan harcadığı 31 milyar dolarlık meblağa bakmak yeterli. Bu meblağa ABD’nin İsrail’i gerek İran gerek Husi ve füzelerinden korumak için kendi olanaklarını kullanırken yaptığı harcamalar dahil değil.
Hatta 1972 yılından itibaren tesis edilen karmaşık ilişki ağı içerisinde ABD’nin her yıl İsrail vatandaşlarının cebine koyduğu karşılıksız 4 milyar doları düşünecek olursak ABD ekonomisinin bugün içerisine düştüğü çıkmazları anlamak da zor olmayacaktır.
Uluslararası meselelere ekonomi gözlüğü ile bakan Trump için İsrail artık taşınması imkansız bir kambur olarak değerlendiriliyor.
Buna karşı Körfez ülkeleri, İsrail ile mukayese edildiklerinde altın hatta elmas yumurtlayan tavuklar. Trump ikinci kez başkanlık görevine gelişinin ardından geçen Mayıs ayında ilk yurt dışı ziyaretini Körfez bölgesine yapmış ve Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden 3,2 trilyon dolarlık yatırım sözü vermişti.
Veliaht Prens Selman dün Trump ile yaptığı görüşmede, Mayıs ayındaki 600 milyar dolarlık yatırım sözünü 1 trilyon dolara yükseltti. Dahası, Trump’ın açıklamalarına bakarsak, Suudi Arabistan’ın uzun vadeli yatırımlarının miktarı 21 trilyon doları bulacak.
Bu meblağın yakalanması nasıl mümkün olacak sorusunu soranlara tavsiyem Suudi Arabistan Varlık Fonu’nun yakın gelecekteki operasyonlarını takip etmeleri. Suudi Arabistan Varlık Fonu şu sıralarda eğlence sektörünün önde gelen markası Warner Bros. Discovery’yi satın almak için girişim başlattı.
Suudi Arabistan Varlık Fonu, Eylül ayında da Electronic Arts şirketini 55 milyar dolara satın almıştı. Petrol ve doğalgaz haricinde gelir kaynaklarını çeşitlendirmeyi hedefleyen Suudi Arabistan’ın dijital oyun ve e-spor sektörlerine yeni büyük yatırımları da yolda.
Yani kıssadan hisse o ki, İsrail’in yaklaşık 80 yıldır devam eden holokost edebiyatıyla ABD’yi karşılıksız sömürme sürecinin sonu ufukta göründü.
Küresel ekonominin 2008 ekonomik krizinden bu yana dayattığı ve 2019 Kovid-19 salgınıyla katmerlenen ağır koşullar, artık ABD’yi Ortadoğu’da daha gerçekçi davranmaya mecbur bırakıyor.
Trump’ın hareket tarzının altında yatan bir başka gerçek ise, küresel gelişmelere ve ABD’nin askeri varlığının küresel dağılımına baktığımızda, Ortadoğu’daki askeri varlığına son verip kendileri için daha karlı alanlara baskı uygulama ihtiyacına işaret ediyor.
Bu hedefler ise Latin Amerika’nın Venezuela merkezli olarak yeniden “arka bahçeye” döndürülmesi ve Çin Halk Cumhuriyeti etrafındaki çevreleme harekatının denizden ve karadan tamamlanması.
Her iki hedefe yönelerek varılmak istenen nihai amaç ise, çok kutuplu dünya düzeni talep eden ülkelerin acilen baskılanması ve ABD ekonomik hegemonyasının kayıtsız şartsız devamı.
Bu hegemonyanın devamı da haliyle, nadir toprak elementlerinin yanısıra enerji kaynaklarına ABD’nin mümkün olan en düşük siyasi ve ekonomik maliyetle ulaşmasından geçiyor.
Trump’ın bu planın aşamalarını hayata geçirmesi için fazla vakti yok. 2026 yılının Kasım ayındaki ara seçimlere kadar ülke içerisinde siyasetin ibresini yeniden kendi tarafına çevirmesi gerekirken, Ortadoğu’daki 80 yılda şekillenen paradigmayı da temelinden değiştirecek hamleleri tamamlaması şart.
Devamını Oku
03 Aralık 2025 Çarşamba - 16:26
Devamını Oku
27 Kasım 2025 Perşembe - 17:45
Devamını Oku
26 Kasım 2025 Çarşamba - 10:37