
Cephede inisiyatifi ele geçirmiş olan Rusya’nın müzakere masasına oturmasını gerektirecek hiçbir sebep yok.
Son Güncelleme: 28 Mayıs 2025 Çarşamba - 16:54 | GDH Haber
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD Başkanı Donald Trump - AA
Geçen hafta bu köşedeki yazımın başlığında “Putin’in yerinde olsam Zelensky ile görüşür müyüm?” sorusunu sormuş ve bunun cevabının “hayır”olduğunu vurgulamıştım. Nitekim, geride bıraktığımız günlerde, Kremlin yönetimi Vatikan’da müzakereler yapılması gibi fantezileri reddettikten sonra, 2022 yılının Şubat ayından bu yana savaşın en şiddetli füze ve dron saldırılarını Kiev’e yöneltti.
Bu saldırıların gerçekleştiği gecelerden birinde Rusya 11 stratejik bombardıman uçağını havalandırarak Ukrayna hava savunma sistemlerini felç etti. Bu gelişmeler ışığında bir kez daha tekrarlamakta fayda var.
Cephede inisiyatifi ele geçirmiş olan Rusya’nın müzakere masasına oturmasını gerektirecek hiçbir sebep yok. Dahası, Kremlin Sarayı’nın hayalini kurduğu anlaşma yalnızca Ukrayna ölçeği ile sınırlı değil.
Güvenli jeopolitik sınırları Çar Büyük Petro tarafından çizilen, Çariçe II. Katerina tarafından hayata geçirilen ve Birinci Dünya Savaşı sonrasındaki kayıpların ardından Stalin tarafından fazlasıyla temin edilen nüfuz alanı, bugünün Rusya’sının da ulaşmak istediği hedef.
Rusya, Ukrayna cephesini sahne olarak kullandığı bu oyunun sonunda imzalamayı planladığı anlaşmayla, 1994 yılından itibaren NATO’nun ve Avrupa Birliği’nin doğu istikametindeki pervasızca ilerleyişine sınır çekmek istiyor. Bu uğurda Rus istihbarat servisleri ile Batılı istihbarat servisleri arasında Moldova, Romanya, Bulgaristan, Ermenistan, Gürcistan vs… ülkelerdeki her seçimde yaşanan mücadeleleri takip etmek yeterli.
Putin için Ukrayna nezdinde yapılacak bir anlaşma Balkanları, Karadeniz’in kuzeyini, Kafkaslar’ı, Baltık bölgesini ve hatta İskandinavya’yı da kapsamak mecburiyetinde. Peki bu çapta bir uzlaşma sağlanamazsa Rusya savaşı uzatır mı, uzatırsa ulaşmak istediği hedefler nedir? Bu sorunun yanıtını az ama öz konuşan Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dimitri Medvedev’in açıkladığı ve paylaştığı haritalarda aramak gerekir.
Medvedev, 4 Mart 2024 günü Soçi kentinde katıldığı konferansta paylaştığı harita ile dikkatleri üzerine çekmişti. Henüz Trump’ın seçimi kazanmadığı, ABD ile Avrupa’nın Ukrayna’ya silah ve mühimmat desteğinin tüm hızıyla sürdüğü günlerde Medvedev’in gündeme getirdiği haritada, Ukrayna toprakları Polonya, Romanya, Rusya arasında paylaşılmış şekilde gösteriliyordu. Ukrayna’ya ise Kiev çevresinden ibaret bir alan bırakılmıştı. Medvedev geçen hafta yeni bir haritayla yeniden gündeme geldi. Bu sefer hedef Avrupa ülkelerinin Ukrayna’ya sağladığı silahlar, ve kurulmak istenen tampon bölgeye yerleştirilecek Avrupalı askerlerdi.
Rusya, Ukrayna’ya verilecek güvenlik garantileri kapsamında oluşturulacak tampon bölgeye Avrupa ülkelerinden askerlerin yerleştirilmesine kesinlikle karşı çıkıyor. Dahası Medvedev, Avrupa’nın Ukrayna’ya silah yardımının devam etmesi halinde oluşturulacak tampon bölgenin Polonya sınırının yanı başında olacağını ilan ederek, Ukrayna’yı tamamen ele geçireceklerini ima etti. Medvedev’in telegram hesabından paylaştığı 14 saniyelik videosunda ve Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un 27 Mayıs günü Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada Ukrayna’daki yönetimin, İkinci Dünya Savaşı’nda Nazi Almanyası ile işbirliği yapan kesimlerin devamı olduğu vurgusu da tekrarlandı.
Dahası Alman kaynaklarına göre ABD Başkanı Trump’ın arabuluculuk çabaları tamamen çökmüş durumda ve Rusya Haziran ayında kapsamlı bir karşı saldırıya hazırlanıyor. Ukrayna’nın kaynak ziyanından başka bir işe yaramayan Kursk işgalini sonlandıran Rus ordusunun buradaki 50 bin kişilik kuvvetini Belgorod’a kaydırdığı iddia edilmekte. Alman istihbarat kaynaklarına göre Rus ordusu Harkov, Sumy ve Dnepdopetrovsk istikametinde kapsamlı bir saldırıya başlayacak.
Tam bu haberlerin duyulmaya başlandığı günlerde Almanya Başbakanı Merz’den de yaklaşan büyük çarpışmayı doğrulayacak açıklamalar geldi. Merz 26 Mayıs günü Batı Alman Radyo Televizyon Kurumu’nun Avrupa Forumu etkinliğinde yaptığı konuşmada “Ukrayna’ya sağlanan silahlarda artık menzil kısıtlaması yok, ne İngilizlerden, ne Fransızlardan, ne bizden, ne de Amerikalılardan.”
Merz bu sözleri uzun süredir gündemde olan Almanya-İsveç yapımı Taurus füzelerinin Ukrayna’ya temin edileceğine dair emarelerin güçlenmesine paralel olarak sarf etti. İngiltere ve Fransa bugüne kadar Ukrayna’ya, menzili 140 ile 500 kilometre olan Storm Shadow füzeleri temin etmiş ancak en uzak menzile ulaşacak şekilde kullanımını engellemişlerdi.
500 kilometre menzile sahip Taurus füzelerinin devreye girmesi, Ukrayna’nın doğrudan Moskova’yı vuracak saldırılar düzenleme kabiliyetine ulaşacağı anlamına geliyor. Taurus füzeleri ile Rusya’nın stratejik tesislerine ya da Moskova’ya düzenlenecek şiddetli saldırıların, Rusya’yı müzakereye mi yoksa daha şiddetli karşı saldırılara mı yönelteceğini bu yaz mevsiminde göreceğimiz anlaşılıyor. Rusya, bu yaz mevsiminde de ayakta kalır, dahası Ukrayna topraklarında işgal ettiği alanı genişletme imkanı bulursa, Trump ile görüşmeme politikasını ısrarlı şekilde sürdüren Çin Devlet Başkanı Şi’nin ve uranyum zenginleştirme konusunda direnen İran’ın eli de güçlenmiş olacak.
Önümüzdeki yaz mevsimi tüm bu tarafların zamana oynayacağı ve Ukrayna cephesindeki gelişmeleri merakla izleyeceği günlere gebe.
Devamını Oku
17 Aralık 2025 Çarşamba - 10:10
Devamını Oku
10 Aralık 2025 Çarşamba - 15:58
Devamını Oku
03 Aralık 2025 Çarşamba - 16:26