
CHP yönetimi sert siyasi söylem ve eylemlerle, CHP tabanının yolsuzluk iddialarından etkilenmesini engelleyecek ideolojik kalkanın açılmasını sağlıyor. CHP yönetimi ve CHP medyası bu anlamda ideolojiyi CHP tabanını tecrit etmek için bilinçli bir şekilde, profesyonelce kullanıyor.
Son Güncelleme: 22 Nisan 2025 Salı - 08:53 | GDH Haber
"Nasıl zordur, gözünün önünde duranı görmek!"
-Wittgenstein.
CHP’nin kendi yönettiği belediyelerinde ve bilhassa İstanbul Büyükşehir Belediyesinde Ekrem İmamoğlu’nun lideri olduğu bir yolsuzluk şebekesi olduğu iddialarını hiçbir şekilde soruşturmadan, tartışmadan ve düşünmeden siyasi savunmaya girdiğini gördük. Bu tutum, CHP genel merkezi ve parti yönetimi açısından bu bir ölçüde anlaşılabilir çünkü bu ekip zaten Ekrem İmamoğlu’nun ekibi ve onun lojistik imkanlarıyla CHP kurultayını kazandı.
Peki ama bu profesyonel siyasetçiler dışındaki geniş CHP tabanı; neden bu iddiaları hiç soruşturmuyor, tartışmıyor ve düşünmüyor? Parti yönetimi CHP tabanının bu iddiaları hiç tartışmayacağından neden bu kadar emin? Bu konu üzerinde yeterince durmuyor, yeterince düşünmüyoruz… Halbuki bu konu siyaset ve siyasi partiler bakımından çok önemli olan “ideoloji” kavramıyla yakından ilişkili… CHP parti yönetimi ile CHP tabanını bir arada tutan şeylerin belki de en önemlisi “bu ideoloji”… CHP tabanının bu yolsuzluk iddialarından doğrudan bir menfaat temin etmediği halde, yolsuzluk iddialarını görmezden gelmelerinin sebebi de “bu ideoloji”… Genel olarak siyasette ama bilhassa CHP’de ideolojinin ne kadar önemli olduğunu unutmuş görünüyoruz.
Kenneth Boulding Yirminci Asrın Manası adlı klasik kitabında ideolojinin bir insanın dünyasını oluşturması halinde, değişmeye direnen bir ayıklayıcı olarak nasıl bir işlev gördüğünü çok güzel izah ediyor:
"Bütün hayatını ve şahsî hüviyetini muayyen bir ideoloji etrafında kurmuş olan bir insan, ideolojisinin çizmiş olduğu dünyayı hiç "değiştirmek" istemez; değiştirdiği takdirde kendi hüviyetini inkar edeceğini zanneder. Bu türlü hallerde onun kıymet sistemi, bir süzgeç gibi, mevcut tasavvurlara aykırı olan bütün mesajları "dışarıya atar." (Kenneth Boulding, Yirminci Asrın Manası, mütercim: Erol Güngör, s. 41.)
Evet, CHP tabanının ideolojik kısmı dış alemden gelen iddia, bilgi ve görüşlere karşı bir süzgeçle korunuyor ve dış alemden gelen mesajları dışa atıyorlar. CHP yönetimi sert siyasi söylem ve eylemlerle, CHP tabanının yolsuzluk iddialarından etkilenmesini engelleyecek ideolojik kalkanın açılmasını sağlıyor. CHP belediyelerinin lojistik imkanlarıyla oluşturulan medya ve sosyal medya şebekesi de, CHP tabanının yolsuzluk iddialarını öğrenmesini engelleyecek bir nefret duvarı inşa ederek, CHP’nin ideolojik tabanının içine kapanmasına hizmet ediyor...
CHP yönetimi ve CHP medyası bu anlamda ideolojiyi CHP tabanını tecrit etmek ve başka bir şey öğrenmesine mani olmak için bilinçli bir şekilde, profesyonelce kullanıyor. İdeolojiyle her şeyi ve çağdaşlığı elde ettiğini düşünen bir siyasi topluluğa ve partiye yeni bir şey öğretmek çok zordur. İdeoloji öğrenme sürecine, mukayeseye ve dış alemden gelen bilgilere kendini kapayarak, parti içindeki ihtilafların da üzerini örtüyorsa “trajik başarıya” muhakkak ulaşacaktır.
Tekrar Kenneth Boulding’i dinleyelim:
İdeolojinin tehlikesi, onun ‘öğrenmeye mani oluşundan’ ileri gelmektedir. Eğer bir insan gördüğü her şeyi izah eden bir ideolojiye sahip olursa artık öğrenme zorunluğu duymaz. Her şeyi şimdiden öğrenmiştir. İdeolojilerin büyük çıkmazı işte burada görülüyor. Bir taraftan hem ferdin hem de cemiyetin iç ihtilaflarını çözebiliyor ve köklü bir kuvvet, itici güç meydana getiriyor, diğer taraftan bu kudretli mekanizmayı meydana getirirken direksiyonu ve pusulayı tahrip edebiliyor. Yani insanın ilerlemesi için yegane rehber olan ‘öğrenme prosesine’ ve bilgilerin gerçekle karşılaştırılması usulüne ‘zarar veriyor’.
( Kenneth Boulding, Yirminci Asrın Manası, s. 160.)
CHP’yi bu “ideolojik trajik başarıdan” sonra, bir çıkmaz sokak bekliyor. Daha önce de 1970’lerde, 1990’larda olduğu gibi… CHP’nin 100 yıldır başaramadığı şey, bu trajik başarıdan kaçınarak, dışa açık ve öğrenme kabiliyetini tahrip etmeyecek bir ideolojik dönüşüm ve yenilenmedir.
Kenneth Boulding sanki CHP’ye tavsiye eder gibi yazmış:
Tabiatıyle en iyi durum makineyi hassas bir pusula ile birleştirmek ve en iyi gelişme yoluna götürecek ‘öğrenme kabiliyetini’ tahrip etmeksizin gerekli itme gücünü temin edebilecek bir ‘dünya görüşü’ yaratmaktır.
(Kenneth Boulding, Yirminci Asrın Manası, s. 160.)
CHP’nin parti makinası, ideolojik önyargı ve dayanışmayı harekete geçirmekte gösterdiği başarıyı, CHP’nin dar ve kesin inançlı ideolojisini esnetmek, yenilemek ve dönüştürmek bahsinde 100 yıldır başaramıyor.
Devamını Oku
14 Aralık 2025 Pazar - 10:46
Devamını Oku
13 Aralık 2025 Cumartesi - 08:55
Devamını Oku
12 Aralık 2025 Cuma - 09:19