
Mülkiyet hakkına saygı uzun vadede o topluma kazandırıyor, müdahale ise uzun vadede kaybettiriyor… İnsanlığın büyük medeni birikiminin ardında mülkiyet hakkı, teşebbüs hürriyeti ve piyasanın yattığını unutmayalım.
Son Güncelleme: 04 Temmuz 2025 Cuma - 09:23 | GDH Haber
Enflasyon oranındaki düşüş, kirada görülmeyince, bu alanlarda enflasyon üstündeki artışları sınırlandırmak üzere düzenlemeler yapılmasını isteyen çevreler yeniden ortaya çıktı. Bu eğilim, Türkiye’de zaman zaman nükseden iktisadi liberalizmi veya serbest piyasa ekonomisini anlamayan yanlış bir zihniyetin mahsulüdür.
1939’da çıkarılan Milli Korunma Kanunu, Osmanlıya da görülen müdahaleci zihniyetin Cumhuriyet döneminde büyük tahribat yaratan örneklerindendi. Bugün böyle bir hatadan ders çıkarılmamış olduğunu görmek şaşırtıcı olduğu kadar, iktisadi ve siyasi liberalizmin arkasındaki fikriyattan kopuk reform hareketlerinin yaşayacağı ciddi sorunlara işaret etmektedir.
Bu hafta, Milli Korunma Kanunun kiraları dondurma tatbikatına karşı, mülkiyet hakkını savunmak üzere teşekkül eden Gayrimenkul Sahiplerini Koruma Derneği, onun neşriyatı olan Mülkiyet Dergisi ve Dernek Reisi Olan Süreyya İlmen'den bahsedelim.
Dernek henüz Milli Korunma Kanunu çıkmadan 1930'ların mülkiyet aleyhtarı devletçi havasında İstanbul İrad ve Emlak Sahipler Birliği kurulmuşsa da, otoriter siyasi şartlar altında ciddi bir faaliyet gerçekleştirilememiştir. Bu arada Milli Korunma Kanunu geçici bir süre için çıkarak fiyatlar 1938 rayicine göre sabitlenmiştir. Bununla savaş şartları altında enflasyon engellenmek istenmişse de, resmi fiyatlar dışında ikinci bir fiyat teşekkül etmiş, piyasa hükmünü icra etmiştir.
Kanuna riayet eden zarar görmüş, etmeyenler hukuk dışına çıktıları için zarar görmüş veya görmemek için rüşvet verme yoluna gitmiş, böylece hedeflenenin tam aksine hizmet eden bir tatbikat ortaya çıkmıştır. Zamanla Kanunun kiraları sabitleyen 30.maddesi dışındaki uygulamalardan vazgeçilmiştir.
Sair mal ve hizmetler piyasa şartlarında artarken, kiralar sabit durmuş, mülk sahipleri büyük zararlara uğramaya başlamışlardır. 1946'da Dernek Reisliğine emekli bir general olmakla beraber müteşebbis vasfıyla bilinen Serbest Fırkanın kurucularında Süreyya İlmen getirilmiştir. Dernek böylece aktifleşmiş, toplantılar, bildiriler, broşürle ve Mülkiyet Dergisi vasıtasıyla Milli Korunma Kanununa karşı mücadeleye başlamıştır.
Derneğin Maksadı
Derneğin maksadı tüzüğünden şu şekilde ifade edilmiştir:
"Mal sahiplerinin ekonomik, kültürel, sosyal bakımlarından anayasayla sağlanan dokunulmaz hak ve hürriyetlerini kanun yolları ile aramak ve korumak."
Mülkiyet Terbiyesi
Ankara eski belediye başkanı Asaf İlbay, Mülkiyet Dergisine yazdığı önsözde şöyle diyor:
"Esefle itiraf etmeğe mecburuz. Güzel Türk vatanında mülkiyet terbiyesi eksiktir. Hükümet ve şahıslar çok kere mülkiyet ve tasarruf hakları davasında ihmalkardırlar. Anayasanın sağlamlığı hak ve hürriyetlerden birisi olan tasarruf ve hürriyeti türlü vesilelerle tahdit edebiliyor...
"Herhangi bir lüzum üzerine muvakkaten işgal edilen binaların tahliye ve iadesinde mal sahibinin büyük zararlarla karşılaştığı vakidir. Herhangi bir Bakanlık veya Belediye büyücek mikyasta bir inşaata karar verdiği takdirde ilk iş gayrimenkul sahiplerinin zararına ucuz arsa tedarik etmek için hususi bir istimlak kanunu çıkarmak olur.
Toprak, Emlak ve Serbest Teşebbüs Partisi
Gayrimenkul Sahiplerini Koruma Derneği çevresi, 30 Eylül 1949 tarihinde Toprak, Emlak ve Serbest Teşebbüs Partisini kuracaktır. Genel Başkanı Süreyya İlmen olan partinin diğer kurucu ve idarecileri şu isimlerdi. Saf İlbay, Dr. Ruşeni Barkın, Zühtü Bilimer, Sabri Sonar, Osman Nuri Gürler, Asım Gönç, Mazlum Turan, Muhsin Nezihi Eğilmez ve Yusuf Gürün. Parti Programını ikinci maddesinde kendisini şöyle tanımlıyor:
Partinin Maksadı
"İnsani milliyetperverdir. Anane, görenek ve geleneklerle kökleşmiş makbul ve müstahsen ahlak prensiplerine sadıktır. Ve bu bakımdan muhafazakardır. Da. Mutedil liberallikle bağdaşır., milletler refahının servet ve adaletle ölçüldüğüne inanır. İçtimai adalet ve tesanüt esaslı ülküsüdür. Ve bunu Türk müslüman dininin esaslarından sayar. Cezri, yani topyekun islahatçı bir iş partisidir."
Partinin umumi prensipleri arasında "mülkiyet ve tasarruf hak ve menfaatlerinin korunması ve mal masunluğu" yer almaktadır. Programda bu istikamette maddeler yer almaktadır.
Partinin Prensipleri
"Madde 7- Her vatandaş malını serbest kullanmak, satmak ve kiralamak haklarını haizdir.
Madde 8- Harp ve diğer fevkalade afet ve felaketler gibi büyük ölçüde mesken buhranı husulü yüzünden geçici kanunlarla kiralama hakları kısmen tehdit edilirse kira ücretleri hayat pahalılığı endeksine göre ayarlanmalıdır.
Madde 9-Köy, kasaba ve şehirlerimizi modern ve sıhhi, ekonomik esaslara göre tanzim edeceğiz. Emlak sahiplerini koruyarak ve teşvik ederek bu hedefe vasıl olunacağına inanıyoruz.
Madde 10- Emlak ve arazinin kadastrosu yapılarak tasarruf ve mülkiyet haklarının tecavüzünden korunması ve alım satım işlerinde ferağ muamelelerinin kolaylaştırılarak çabuklaştırılması ve intikal vergilerinin azaltılmasını prensip olarak kabul ediyoruz. Köy hudut ve toprak kavgalarını kaldıracak kesin tedbirler alınır.
Madde 11- Emlak ve akarlar her servetin ve kazancın tabi tutulduğu gelir vergisinden gayrı hiçbir vergi ile mükellef tutulamaz."
Parti, Tarık Zafer Tunaya'nın verdiği bilgilere göre, daha sonra İsmail Hami Danişmend'in Müstakiller Birliği Partisiyle beraber Liberal Köylü Partisine katılmıştır.
Partinin ve Derneğin mücadelesi ancak Demokrat Parti iktidar döneminde sonuç verecektir. Bununla beraber DP de bu işi ağırdan almış ve işin tuhafı Milli Koruma Kanunun bazı maddelerini uygulamaya devam etmiştir.
Bu durum. özellikle DP'nin siyasi ve iktisadi liberalizme mesafe koymaya başladığı dönemde yaşanacaktır. Siyasi partilerin artık bu illiberal tavırlardan uzaklaşarak, serbest piyasaya müdahale etmekten vazgeçmeleri gerekiyor.
Mülkiyet hakkına saygı uzun vadede o topluma kazandırıyor, müdahale ise uzun vadede kaybettiriyor… İnsanlığın büyük medeni birikiminin ardında mülkiyet hakkı, teşebbüs hürriyeti ve piyasanın yattığını unutmayalım.
Devamını Oku
15 Aralık 2025 Pazartesi - 11:46
Devamını Oku
14 Aralık 2025 Pazar - 10:46
Devamını Oku
13 Aralık 2025 Cumartesi - 08:55