
“Terörsüz Türkiye” ve “terörsüz bölge” projelerini sadece PKK veya DEAŞ gibi terör örgütlerinin tasfiyesi olarak değerlendirmek eksik olacaktır. Türkiye, Irak ve Suriye’nin istikrarlarını temin edilmesiyle bir işbirliği ve refah bölgesi inşa edilmeye çalışıyor.
Son Güncelleme: 11 Nisan 2025 Cuma - 07:00 | GDH Haber
Türk bayrağı - AA
Ekrem İmamoğlu’nun yolsuzluk ve terör örgütüyle işbirliği soruşturmaları yüzünden tutuklanması ve CHP Olağanüstü Kurultayı'yla yaşanan kriz sebebiyle yaşanan tartışmalar, Türkiye içine ve CHP’ye yoğunlaştı… Ancak hayat ve siyaset devam ediyor. O yüzden Türkiye’de CHP’nin dışındaki ve Türkiye dışında da dünyadaki gelişmeleri tartışmaya devam etmek lazım.
Yaşananlara bakınca Türkiye’nin büyük stratejisi esasında “terörsüz Türkiye” ve “terörsüz bölge” projelerinin 19 Mart gibi iç hukuki ve siyasi gelişmelerden etkilenmeyecek bir zeminde geliştiğini göreceğiz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın DEM’li İmralı heyetini kabul etmesi bu bakımdan dikkat çekicidir.
Dünyadaki ve Türkiye’deki jeopolitik ve ideolojik mücadelenin kesiştiği yerlerden biri de Türkiye’nin yürüttüğü ”terörsüz Türkiye” projesi etrafındaki gelişmelerdir. PKK’nın tasfiye edilmesine yönelik daha önceki teşebbüslerin hepsinde içeride ve dışarıda krizlerin arttığı ve tasfiye sürecinin bozulmasının hedeflendiğinin altını çizerek hatırlatalım. Son “terörsüz Türkiye” projesinin de içeride ve dışarıda hedef alınması kaçınılmazdır.
Üstelik Türkiye bu sefer Türkiye dışında Irak ve bilhassa Suriye’yi de içine alacak “terörsüz bölge” projesini de gündeme almış durumda. Bu bakımdan bu iki projenin de hedef alınması kaçınılmazdır.
Türkiye birbirine eklemlenebilecek bu iki projeyi müşterek perspektifle takip ettiği büyük bir siyasi, diplomatik, istihbari ve askeri müşterek bir operasyon yürütüyor. Buradaki siyaset ve stratejiyi anlayabilmek için Türkiye’deki büyük dönüşüme ve Türkiye’nin büyük stratejisine bakmak lazım.
Türkiye’nin büyük stratejisi, Türkiye içeride demokrasi dışarıda bağımsızlık anlamına gelen bir egemenlik mücadelesi içinde teşekkül etti. Türkiye Batı'ya mutlak anlamda itaat eden bir uydu müttefik statüsünü reddederek, Batı'yla farklılaşan hak, hukuk ve menfaatlerini koruyacak bir dış politikayı esas aldı.
Soğuk savaş sonrasında oluşan jeopolitik risk ve imkanlar karşısında denge politikasını uygulamaya çalıştı. Çok kutuplu ve çok çatışmalı bir dünyada çok yönlü bir dış politikayı tercih etti. Bu çerçeve içinde evin içini düzeltmeyi ve bu duruma uygun bir siyaset ve idare yapısı için reformlar gerçekleştirildi.
Dış politikayı tahkim edecek ve uygulanmasını mümkün kılacak reformlarla vesayet sistemi tasfiye edildi, siyasi istikrarı sağlayacak başkanlık sistemine geçildi, ordunun sivil denetimi ve profesyonelleşmesi sağlandı, jandarma doğrudan içişleri bakanlığına bağlandı, emniyet ve özel harekat dairesi güçlendirildi, savunma sanayisinde muazzam atılımlar gerçekleştirildi, milli istihbarat teşkilatının yurt dışında operasyon yapma dahil yetkileri ve kapasitesi arttırıldı. Milli ve üniter devlet, reformlarla kuşatıcı bir boyut kazandı.
Bu bakımdan “terörsüz Türkiye” ve “terörsüz bölge” projelerini sadece PKK veya DEAŞ gibi terör örgütlerinin tasfiyesi olarak değerlendirmek eksik olacaktır. Türkiye, Irak ve bilhassa Suriye’nin bütünlük ve istikrarlarını temin edilmesi ile bir işbirliği ve refah bölgesi inşa edilmeye çalışıyor. Türkiye dünyada ticaret ve enerji yolları yeniden tayin edilirken denklemin dışında tutulmayı kabul etmeyeceğini içeride ve dışarıda yürüttüğü büyük bir mücadeleyle ortaya koydu.
“Terörsüz Türkiye” insiyatifi Cumhurbaşkanı Erdoğan ileDEM Parti’nin İmralı heyetiyle görüşmesiyle ciddi bir aşamanın yaşandığı görülüyor. 1 Ekim 2024’den bu yana yaşananlar, PKK’nın feshedilmesi için örgüt içinde, DEM Parti etrafında, Türkiye’de, Irak, Suriye ve Batıda olumlu gelişmeler yaşandı.
Türkiye Irak’ta bir yandan güçlü bir şekilde mücadele yürütürken Irak merkezi yönetimi ve Irak federe Kürt yönetimiyle yakından işbirliği gerçekleşti. Suriye’de 7 Aralık’ta Esad rejimi düştü ve Türkiye ile işbirliği yapan yeni bir yönetim işbaşına geldi.
ABD, İsrail’in Suriye’ye yönelik bombalamalar, mezhebi ayaklanma teşebbüsü ve PYD( YPG’nin Suriye rejimiyle anlaşmasının bozulması gibi bütün provakasyonlarına rağmen Suriye’yi ve Suriye dosyasını Türkiye’ye bırakma kararını dünyaya açıkladı. İsrail’in PYD/YPG’yi ABD üzerinden tahrik etme imkanı elinden alındı. Türkiye- ABD ilişkilerinde müspet gelişmeler giderek artıyor. SDG artık Türkiye’yi ve Suriye’yi karşısına alamayacağını görerek geri adımlar atıyor. Avrupa, ABD ile arasının bozulması ve Rus tehdidi dolaysıyla Türkiye’ye yönelik tecrit ve ambargoları kaldırarak Türkiye ile işbirliği yolları arıyor.
“Terörsüz Türkiye” projesindeki gelişmeler, terör örgütünün kurucu isminin, DEM Partililerin ve Kandil’in yaptığı açıklamaların ötesinde Türkiye’nin büyük stratejisi içinde gelişen Türkiye’nin siyasi, diplomatik, istihbari, askeri operasyonları çerçevesinde değerlendirmedikçe, gerçekçi bir analiz ortaya çıkması mümkün değildir.
Devamını Oku
18 Aralık 2025 Perşembe - 12:25
Devamını Oku
17 Aralık 2025 Çarşamba - 11:15
Devamını Oku
16 Aralık 2025 Salı - 08:51