
Şimdi her biri, o dönemdeki alışkanlıklarıyla tehdit ederek aynı neticeyi elde edebileceğini düşünen bu eli kan katiller, tüm dünyanın bir gerçeği fark ettiğinin farkında değildir: İsrail adı verilen örgüt, mumun önündeki fındık faresinden başka bir şey değildir.
Son Güncelleme: 04 Ekim 2025 Cumartesi - 07:00 | GDH Haber
İsrail: Farenin Boyutu, Batının Onuru
B. İsrail’in, ne mal olduğu herkesçe malum siyasetçisi -basın organları kendisini “İsrailli Bakan” olarak tanımlıyor. Devletlerin bakanları olur, örgütlerin bakanı olmaz!- Ben Gvir Sumud filosu mensuplarına hakaretler etmiş, tehditler savurmuş, terörist olarak muamele göreceklerini söyleyerek göz korkutmaya kalkmış.
Öte yandan İsrail’in medyadaki maşaları ve sosyal medyadaki trolleri ölçüsüz tehditlerde bulunmaya, Türkiye’ye bedel ödetmekten bahseder oldular.
Öncelikle şunu söyleyelim, ne Ben Gvir ne de Ben Gvir’in ipini elinde tutanlar Sumud kahramanlarına bir halt edemezler. Ellerinde tırnak çakısından başka kesici aletleri olmayan aktivistlere bir halt edemeyecek olan İsrail Türkiye’ye de bir halt edemeyecek.
İllaki bir şeyi edilecekse vaktin birinde Türkiye onu İsrail’e edecek. Bu bir temenni değil, umudumuz değil, duamız değil; hepimizin bildiği kati gerçek. Eşyanın tabiatna, dünyanın gerçeklerine, zamanın akışına; inanırsınız yahut inanmazsınız, diyalektik kurallarına, Allah’ın adetine ve kanunlarına tek uygun senaryo budur.
Tüm dünyanın artık kendilerinden nefret ettiği, bazılarının bu nefreti açıkça dillendirebildiği bazılarınınsa çeşitli gebelikleri sebebiyle bir şekilde aşikar edemediği Siyonistler ve onların kanlı ideolojisi Siyonizm kaybedecek.
Yedikleri her haltın akabinde dünya televizyonlarında neredeyse eşzamanlı olarak Schindler’in Listesi’ni, Piyanist’i yayınladıkları ve hiçbirini bizim işlemediğimiz suçlar sebebiyle mahcup mahcup başımızı önümüze eğdiğimiz, lisan-ı halimizle “ buyrun keyfinizce öldürmeye devam edin” dediğimiz o dönem de sona erdi.
Şimdi her biri, o dönemdeki alışkanlıklarıyla tehdit ederek aynı neticeyi elde edebileceğini düşünen bu eli kan katiller, tüm dünyanın bir gerçeği fark ettiğinin farkında değildir: İsrail adı verilen örgüt, mumun önündeki fındık faresinden başka bir şey değildir.
Filden büyük görünüyor oluşunun bir tek sebebi vardı, etraf zifiri karanlıktı ve mumun yansıttığı gölge, kendilerinden güzel masallar dinlemeye alışkın olduğumuz ağızlarca da yüceltilmekteydi.
Dünya çocuklarına Mickey Mouse‘u, Donald Duck’ı izleterek eğlendiren ağızdan böyle bir dalavere beklemiyordu hür dünyanın insanları.
Tek bir şeytan vardı, o da komünizmdi. Piyes şimdi son buldu, ortalık aydınlandı, insanlar kendilerini tehdit edip duranın hakiki cesametini gördüler. Batı toplumları hiç olmadığı kadar müteyakkız, tepkili.
Peki neden? Nedir batı toplumlarının ilgisini Filistin davasına bu kadar yoğun şekilde çeken şey? Sadece insani sebepler mi?
Elbette hayır. Bir insani sebeplerden ziyade batı toplumları kendi onurları ve kazanımları için ayaktalar. Kim sorsa, hikayelerini “ bilim devriminin ve aydınlanmanın bizi getirdiği nokta itibari ile sorgulamayacak hiçbir dokuma bırakmadan geliştik” şeklinde anlatacak batı toplumları, tahammül edilemez bir şekilde İsrail’in işlediği cürümleri sorgulayamadan ölüp giden jenerasyonların hikayesini de anlatacak günü geldiğinde.
Paul Fayerabend “kilisenin yerini bilim aldı” derken doğru bir şey söylüyordu bir tarafıyla fakat eksik söylüyordu. Modern dünyanın engizisyon mahkemeleri Siyonistler tarafından kurulan retorik mahkemelerdir.
Batı’da İsrail’i sorgulamaya tevessül etmeniz, antisemitik olarak yaftalanmaya yeter de artar cürümdü. Nasıl bir engizisyon mahkemesinin odunların üstüne oturtmak istediği kişiye basitçe “Sapkın” demesi kifayet ediyorduysa, modernizasyon mahkemelerinin “bu söyleminiz bir parça antisemitizm kokuyor” şeklinde yaftalaması bir Avrupalı için işini gücünü eşini dostunu kaybetmesine yetiyordu.
Fi tarihini anlatmıyorum, daha düne kadar bu böyleydi. Aydınlanmanın, özgür düşüncenin, sanatın, felsefenin, hümanizmin beşiği, Kant’ın ana vatanı, ihtilaller yapmış, bedeller ödemiş dedelerin torunları, dogmaları yıkan, tarihi ters çeviren….
Uzun uzadıya gidecek bir listeye sahip sıfatların sahibi Avrupalılar Kilise’yi tahtından ederek özgürleşirken başka başka prangaların ayaklarına takıldığının farkına vardıkları kertede sorgular hale geldiler. İşte bu sorgulanır hale gelmek Ben Gvir ve yoldaşlarını çıldırtan şey oldu.
Eskiden olsa Sumudumuzun başını keserlerdi ve hikaye bir son bulurdu. Şimdi bizden daha iyi biliyorlar, Sumudumuz’un başını kesince en fazla S gider, Umudumuz kalır, daha da büyür ve bu soytarılığın son bulacağı istikbali bekler.
Cin bir kere şişeden çıktı, macun tüpü terk etti, becerebilen geri sokmayı denesin. Ne olacağı zannederim hepimizin malumudur. Olsun diye dua etmiyoruz artık hiçbirimiz, Allah ömür versin de biz de görelim diye dua ediyoruz, o gün bizim de bir hizmetimiz geçsin diye dua ediyoruz, yıllardır öldürdükleri çocukların kuzenlerine şekerler-çikolatalar verelim diye dua ediyoruz.
Bunun haricinde olması için bir duada bulunanımız zannederim azdır; zira insan tahakkuk edeceğinden emin olduğu şey için dua etmez. Mukarrer olan tez vakitte vuku bulsun dilerim.
Devamını Oku
13 Kasım 2025 Perşembe - 13:05
Devamını Oku
20 Ekim 2025 Pazartesi - 09:30
Devamını Oku
12 Ekim 2025 Pazar - 14:06