CHP cephesinde değişen bir şey yok

Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması sonrası CHP tarafından Saraçhane’nin önünde ve tüm Türkiye’de başlatılan eylemlerde ortaya çıkan görüntüler ibretlik bir hal aldı. Bir taraftan şiddet eylemlerinin ortaya çıkışı diğer taraftan Özgür Özel’in söylemleri ve uygulamaya koymaya çalıştıkları boykot listeleri.

Ne yaptıklarını da ne söylediklerini de bilmiyorlar.

Kime neden ve hangi boykotu uyguladıklarını sanırım CHP yönetimi kendisi de bilmiyor. Bunun dışında liste saat başı güncelleniyor. Bazı markalar sanırım araya giren isimler sonucunda listeden çıkartılırken bazı firmalar listeye alınıyor.Anlamak oldukça güç ama mesela Kızılay neden listede mesela?

Medya’ya ağır tehditler

Özgür Özel ve şürekasının medya üzerine oluşturdukları baskı ve söylemler ise CHP’nin 1960 darbesinin hemen sonrasında ortaya çıkan baskıcı yüzünün hiç değişmeden devam ettiğinin göstergesi.

Hoş Gürsel Tekin kazanabilselerdi seçimlerden sonra kendisi gibi düşünmeyen medya mensuplarının kuyruklarına teneke bağlayacak ve tamamını kapatacaktı. Tıpkı Selin Sayek Böke isimli şahsın Türkiye’ye milyarlarca dolar yatırım yapmış tüm şirketlere el koyma planı gibi.

Tüm bu olan biten içinde CHP içindeki herkes bir şeyler söylüyor ama Ekrem İmamoğlu ve beraberindekilerin tutuklanma gerekçelerine tek bir kelime ile bile olsa cevap verilmiyor. Tam bir haftadan bu yana kimsenin ağzından ne ‘Diploma konusunda ortaya atılan iddialar tamamen yalandır’ diyeni duydum ne de Ekrem İmamoğlu ve birlikte tutuklanan onlarca kişinin kendilerine yöneltilen suçlamaların kabul edilemezliğini söyleyeni duydum.

Oysa çıkıp bu konulara dair herkesi ikna edecek açıklamalar yapıyor olmanız lazım gelirken konuyu yine döndürüp dolaştırıp ‘Bir çift mavi göz’ parantezine aldınız.

Kendileri için hançeresini yırtan gazeteci tayfası ve gazeteleri de aynen bu minvalde konuşup, yazıp çiziyorlar.

Şerbetli işler

Sözcü Gazetesi 95 milyonluk şerbetli tatlının 21 b istisnalar maddesi üzerinden tedarik edilmesine dair konu hakkında yazıp çizdikleri ‘Ortada kuyu var yandan geç’ tadında. Neymiş efendim bu firmadan tedarik yapan sadece İBB değilmiş hükümete yakın başka birimler de tatlı tedarik etmişler.

Neymiş efendim bu tatlı Kent Lokantalarında dağıtılmak maksadıyla tedarik edilmiş.

Tamam da kimsenin zaten buna itirazı yok.

İki satırda `Doğal afetlerde, salgın hastalık zamanlarında ve yapımı özel işçilik isteyen işlerde`kullanılması gereken bu yöntemle neden Muş’tan tatlı aldığına dair yazı yazsanız da okusaydık.

Kuvvacı Özgür Özel’in yabancı medya merakı

Bu acullükler devam ederken Özgür Özel’in bir yandan Kuvvacı gelenekten gelen bir parti olduklarını söylemesi diğer taraftan da BBC, CNN gibi uluslararası yayın yapan platformlarda medet umacak şekilde konuşmalar yapması akıl ile izah edilmenin oldukça ötesinde.

Mesela BBC’de yaptığı konuşmada İngiliz İşçi Partisi’nin kardeş organizasyon olarak neden kendilerini yalnız bıraktığını sorguluyor. İyi de İngiliz’in İşçi Partisi sizin partiniz nezdinde devam eden bir yolsuzluk davasına neden destek versin ki?

Ayrıca destek verse bile Türkiye İngiliz sömürgesi mi yahu?

Bakın size buradan İngiltere’de İşçi Partisi’nin bu türden bir yolsuzluk konusunda nasıl bir tavır takındığına dair bir örnek verelim.

İngiliz İşçi Partisi üyesi Liverpool Belediye Başkanı Joe Anderson 2020 yılında rüşvet ve tanık tehdit etme iddiaları kapsamında bir soruşturma geçiriyor ve sonuçta tutuklanıyor. Bir süre tutuklu kaldıktan sonra yargılaması devam ederken kefalet ile de serbest bırakılıyor.

Kamuoyu baskısının da oluşması sonucu Belediye Başkanı ile İşçi partisi yollarını ayırıp söz konusu şahsı partiden ihraç ediyor.

Şimdi söyler misiniz Özgür Özel kendi ülkesinde bu kadar net kararlar alan İşçi Partisi’nin Türkiye’ye parmak sallayabileceğini mi düşünüyorsunuz?