Eurasia Review: NATO büyük bir dönüm noktasında!
Trump'ın yaklaşımı ve değişen dünya dengeleri arasında NATO varoluşşsal bir dönüm noktasında! İttifak, yönetim yapısı ve görev tanımı başta olmak üzere, yeniden yapılanamazsa hayatta kalamayabilir!
Son Güncelleme: 25.04.2025 - 21:30
ABD merkezli yayın organlarından Eurasia Review'de, Avrupa'daki güvenlik kaygıları, ABD Başkanı Trump'ın NATO'ya karşı bakış açısı ve değişen dünya dengeleri arasında NATO'nun olası geleceğinin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
Avrupa-Atlantik güvenliğinin temeli olarak adlandırılan NATO'nun son dönemde dünyada önemli jeopolitik değişimler yaşanırken kendini yenileme konusunda gerekli adımları atamadığı tespiti yapılan analizde, savunma harcamaları ve modernizasyon anlamında büyük sıkıntılar yaşayan ittifakın, varoluşşsal bir dönüm noktasına ulaştığı belirtildi.
Analizde ayrıca, Rusya ve Çin'in genişleyen hedefleri ve askeri yapılarının, NATO'yu görev tanımlarını değiştirmeye zorladığına dikkat çekildi.
İşte Eurasia Review'de yayınlanan analiz:
Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü çok önemli bir kavşakta duruyor.
Sovyet yayılmasını engellemek amacıyla 1949 yılında kurulan NATO, Avrupa-Atlantik güvenliğinin temeli haline geldi. Yetmiş beş yılı aşkın bir sürenin ardından, ittifak artık iç parçalanmalar, güç dengelerinin yeniden düzenlenmesi ve hızla ortaya çıkan tehditlerle karakterize edilen karmaşık ve giderek küreselleşen bir manzarayla karşı karşıya.
Dünyada önemli jeopolitik değişimler yaşanırken, NATO da kendi önemini zayıflatmakla tehdit eden acil stratejik sorunlarla ilgilenmek zorunda.NATO'nun en süregelen iç sorunlarından en büyüğü şüphesiz olarak üye devletler arasında savunma yükünün eşit olmamasıdır.
2014 yılında NATO müttefikleri, 2024 yılı sonuna kadar GSYİH'lerinin en az yüzde 2'sini savunmaya ayırmalarını taahhüt etmişti. Ancak bu asla yerine getirilmedi.
Otuz iki üyeden yirmi üçünün bir önceki yıl bu eşiğe ulaştığı bir gerçek olsa da, özellikle büyük Avrupa ekonomilerinde bu rakamlar yetersiz kalmaya devam etmektedir.
Örnek olarak; İtalya 2024 yılında savunma harcamalarına sadece yüzde 15, İspanya ise sadece yüzde 13 oranında pay ayırdı.
NATO'nun kolektif askeri harcamaları ise 2023 yılında 1.28 trilyon dolara ulaşarak küresel askeri harcamaların yüzde 54'ünü oluşturdu. Bu rakam yüksek olarak düşünülebilir. Ancak ABD'nin tek başına bu toplamın 880 milyar dolarını ya da yüzde 36'sını oluşturması, sorunun temelini gözler önüne seriyor.
Şimdi ise Donald Trump'ın ABD başkanlığına yeniden gelmesiyle birlikte müttefikler yeni bir baskıyla karşı karşıya kaldı.
Trump'ın NATO'nun değerini sorgulayan geçmişteki söylemleri ve yükümlülük sahibi olmayan üyelerin “bedelini ödememesi” halinde 5. Maddeyi terk etme tehdidi Avrupalı liderleri alarma geçirmiş durumda.
NATO daha dengeli ve güvenilir bir mali yapıya kavuşmazsa, siyasi uyumu ve uzun vadeli güvenilirliği tehlikeye girebilir.
NATO, küresel güvenlik ortamını yeniden şekillendiren iki stratejik rakip olan Rusya'nın artan yatırımları ve Çin'in küresel hırslarıyla yüzleşmek zorunda olduğu bir dönemde daha fazlasını yapmak zorunda.
Zira; özellikle Rusya'nın 2022 yılında Ukrayna'yı geniş çaplı işgali Avrupa'da Soğuk Savaş sonrası barış varsayımlarını yerle bir etti. Ukrayna'nın güçlü direnişine ve NATO destekli önemli askeri desteğe rağmen Rusya'nın Ukrayna'nın doğusunun büyük bölümünde kontrolü elinde tutmasıyla savaş çözüsüz kalmaya devam ediyor.
Aynı zamanda Çin'in savunma bütçesi yüzde 7 oranında artarak 246 milyar dolar gibi devasa bir rakama ulaştı.
Hint-Pasifik'te artan etkisi, Rusya ile güçlenen askeri bağları ve Güney Çin Denizi'nde genişleyen donanma varlığı ile Pekin, NATO'nun küresel odağı açısından büyük bir risk oluşturuyor.
Diğer yandan NATO görev kapsamı, coğrafi odağı ve uygunluğu ile ilgili bir kimlik kriziyle karşı karşıya.
Başlangıçta Kuzey Atlantik'le sınırlı olan ittifak artık Hint-Pasifik ve Küresel Güney gibi bölgelerle de ilgilenmesi gereken bir hale bürünüyor.
Bu genişleme, şüphesiz olarak beraberinde, birlikte çalışabilirliği ve lojistik kapasiteleri de zorluyor.
Pek çok üye ülke, yapay zeka destekli çok alanlı operasyonel ortamla uyumlu olmayan eski platformlara güvenmeye devam ediyor ve ayrıca, üretim alanındaki yetersizlikler modernizasyon çabalarını engellemeye devam ediyor.
NATO eğer hayatta kalmak istiyorsa, bu eksikliklerin giderilmesi, savunma-sanayi koordinasyonu için birleşik, daha güçlü stratejilerin edinilmesi, inovasyona ve yeni teknolojilere daha fazla yatırım yapılması gerekiyor.
Sonuç olarak, önümüzdeki dönem NATO için çok önemli bir dönüm noktasına işaret ediyor.
Zira NATO ancak, cesur reformlar, küresel angajman, tereddütsüzlük ve birlik sayesinde öngörülemez ve giderek karmaşıklaşan bir dünyada uluslararası güvenliğin dayanağı olarak kalabilir.
Kaynak:
GDH Haber

44 yıl sonra hapisten çıkan adam ilk defa telefon görünce şaşkınlığını gizleyemedi

Avrupa'dan Arap devletlerinin Gazze planına açık destek

Türkiye’ye ABD’den yorum: Avrupa’nın güvenliğini Ankara şekillendiriyor

Çin ve Rusya'dan İran’a destek: Nükleer görüşmeler için yaptırımlar kaldırılmalı

Arab News: Türkiye'nin NATO'daki etkisi artıyor!

Hollanda ve Fransa'da aşırı sağın yükselişi protest edildi
Al Jazeera: Trump'ın Suriye yaptırımlarını kaldırması ve İran'ın bölgesel yenilgisi
Responsible Statecraft: İstanbul 2.0 görüşmeleri nasıl sonuçlanacak?
RFE/RL: Türkiye'de yapılacak görüşmelerden neler bekleniyor?
Project Syndicate: Trump İran hakkında karar aşamasında
Newsweek: Trump-Netanyahu ilişkilerindeki çatlaklar artık saklanamıyor
The National Interest: Hindistan-Pakistan çatışmasının en büyük kazananı Türkiye oldu
Middle East Eye: ABD ve İsrail dünyayı büyük bir kaosa sürükleyebilir
Foreign Policy: Trump ve Netanyahu çatışma rotasında
New York Post: Rusya-Ukrayna arasındaki Türkiye'deki görüşmelerde barış gelecek mi?
Arab News: Türkiye'nin artan küresel rolü ve İngiltere

