The Jerusalem Post: Türkiye bölgesel gücünü pekiştiriyor
Türkiye, komşuları ile ilişkilerini derinleştirirken bölgesel gücünü de pekiştiriyor. PKK'nın silah bırakması Türkiye'nin bölgesel etkisini daha da artırabilir.
Son Güncelleme: 19.05.2025 - 01:03
İsrail merkezli yayın organlarından The Jerusalem Post'da, Türkiye'nin son dönemde komşuları ile attığı ortak adımların ve terör örgütü PKK'nın silah bırakması konusundaki gelişmelerin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
Türkiye'nin terör örgütü PKK'nın uzantıları olan YPG/PYD ve Amerikan destekli SDG'ye karşı uzun zamandır askeri operasyonlar düzenlediğine dikkat çekilen analizde, gelinen noktada ise Türkiye'nin Irak ve Suriye gibi komşuları ile işbirliği içerisinde terör örgütünün silah bırakması için bir süreç yürüttüğü belirtildi.
Analizde ayrıca; Türkiye'nin komşuları ile ilişkilerini derinleştirirken bölgesel gücünü de pekiştirdiği ve PKK'nın silah bırakması ile Türkiye'nin bölgesel etkisini daha da artırabileceği tespiti yapıldı.
İşte The Jerusalem Post'da yayınlanan analiz:
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz haftalarda ülkesinin terör örgütü olarak tanıdığı PKK'nın silahsızlandırılması konusunda hem iç aktörlerle hem de komşularıyla görüşmeler yürüttüğünü açıkladı.
Bu, PKK'nın geçtiğimiz haftalarda “örgütsel yapısını feshetme ve silahlı mücadeleyi sona erdirme” kararını açıklamasıyla ilgili önemli bir gelişme olarak kayıtlara geçti.
Erdoğan yaptığı açıklamada;
“Sınırlarımızın ötesindeki teröristlerin silahlarını nasıl teslim edecekleri konusunda komşu ülkelerdeki muhataplarımızla görüşmeler devam ediyor. Terör örgütünün tamamen silahsızlandırılması, çözülme kararının tam olarak uygulanması ve yasadışılıktan vazgeçilmesi temel gerekliliklerdir”
ifadelerini kullandı.
PKK 1978 yılında kuruldu ve o tarihten bu yana Türkiye ile uzun bir çatışma içinde. PKK sadece Türkiye'de değil aynı zamanda Suriye, Irak ve İran gibi destekçilerinin bulunduğu komşu ülkelerde de faaliyet gösterdi.
Bu ülkelerin çoğunda PKK çeşitli isimler altında faaliyet gösterdi ve sıklıkla çeşitli silahlı gruplar ile işbirliği içerisinde oldu.
Bu model PKK'nın Marksist ve komünist köklerinden doğan bir yaklaşım olarak lanse edildi.
1970'ler ve 1980'lerde diğer benzer grupların genellikle bir “silahlı kanadı” ve bir de siyasi kanadı olurdu. Bu model İrlanda Cumhuriyet Ordusu gibi örneklerde görüldü.
Bu nedenle PKK hiçbir zaman tek bir oluşum olmadı ve birbiriyle bağlantılı çeşitli gruplardan oluştu.
Ankara'nın bakış açısına göre bu grupların çoğu aynıydı.Örneğin Türkiye, Suriye'deki Halk Savunma Birlikleri'ni (YPG) PKK'nın bir parçası olarak gördü ve görmeye devam ediyor. Türkiye ayrıca Suriye'deki ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri'ni de YPG ve PKK ile bağlantılı olarak görüyor.
Ankara tüm bu gruplarla mücadele etmek için son 10 yıl içerisinde Suriye'nin kuzeyinde askeri operasyonlar yaptı ve Irak'ın kuzeyinde bir düzine kadar üs kurarak sınıra yakın bölgeleri insansızlaştırdı.
Orta Doğu'nun birçok yerinde daha fazla barış
Tüm bu gelişmelerin ardından bu çatışmaların sona ermesi pek çok yerde daha fazla barışa yol açabilir.
Irak medyası, PKK'nın “silahsızlanmayı da kapsayacak şekilde geniş çapta görülen çözülme sürecinin bölge ve Batı ülkeleri tarafından memnuniyetle karşılandığını” kaydetti.
Sürecin detaylarına dair bilgiler henüz bilinmiyor. Ancak bir sonraki adımın hem Irak hem de Suriye'de barış ve istikrara yol açması mümkün. Zira Türkiye, komşuları ile ilişkilerini derinleştirirken bölgesel gücünü de pekiştiriyor.
Suriye'nin doğusu şu anda Şam'daki yeni hükümetle bütünleşme anlaşması bulunan SDG tarafından yönetiliyor. Ancak bu yapı da Suriye'nin yeni yönetimi ile entegre olmak için görüşmeler yürütüyor.
Diğer yandan Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, Bağdat'ın Türk yetkililerle PKK'nın bundan sonra atacağı adımlar konusunda derinlemesine görüşmeler yaptığını açıkladı.
Hüseyin yaptığı açıklamada;
“Belirli planlar var ve bu önemli süreçle başa çıkmak için Bağdat'taki hükümet, Türk hükümeti ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi arasında işbirliği yürütüyor. Bu kararın Türkiye'de ve bölgede barış ve istikrarın sağlanmasına yönelik bir adım olmasını umuyoruz”
ifadelerini kullandı.
Pek çok şey belirsizliğini koruyor. Ancak Ankara'nın ciddiyetle hareket etmesi ve barış arayışında olması bölgedeki gerilimin de azalacağını ortaya koyuyor.
Kaynak:
GDH Haber
İLGİLİ HABERLER
The Hill: Trump neden Putin'i “ödüllendirmek” istiyor?
Gazze'ye giren yardımları çalan çetenin lideri Yasir Ebu Şebab öldürüldü
Somali Başbakanı Barre: "Trump'a yanıt vermeye bile gerek yok"
Avrupalıların yarısı Donald Trump'ı "Avrupa'nın Düşmanı" olarak görüyor
İşgalci İsrail bir kez daha ateşkesi ihlal ederek Gazze’yi bombaladı
Brussels Signal: Çok kutuplu düzende Avrupa'ya yer yok
DİĞER HABERLER
Brussels Signal: Çok kutuplu düzende Avrupa'ya yer yok
The Hill: Trump neden Putin'i “ödüllendirmek” istiyor?
Real Clear World: Trump'ın saldırgan yeni Batı Yarımküre doktrini
Gulf State Analytics: İsrail'in Suriye'deki asıl hedefi ne?
The New Arab: İsrail'in “zorla nakil” stratejisinin arka planı
Politico: Avrupa'nın zayıflık psikolojisi tırmanıyor
The National Interest: Japonya, 3. Dünya Savaşı'nın fitilini mi ateşledi?
Carnegie Endowment: Türkiye Ukrayna barış sürecinde kilit aktör olabilir.
The Telegraph: Avrupa varoluşsal krizini aşabilecek mi?
UnHerd: İsrail'in saldırganlığı üçüncü bir dünya düzenini mi başlatacak?


