CNN International: ABD-İran nükleer görüşmelerine dair neler biliniyor?
ABD-İran nükleer görüşmelerine dair neler biliniyor? Cumartesi yapılacak görüşmelerden uzlaşı mı savaş mı çıkacak?
Son Güncelleme: 10.04.2025 - 21:37

Uluslararası yayın kuruluşlarından CNN International'da Umman'da gerçekleşecek olan ABD-İran nükleer müzakerelerinin arka planının ve olası sonuçlarının değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
ABD Başkanı Trump'ın ilk döneminde çekildiği nükleer anlaşma konusunda bu defa Umman aracılığı ile İran ile görüşmelere yeniden başlaycağı belirtilen analizde, tarafların arka plandaki taleplerinin ve vazgeçilmez olarak gördükleri şartların ayrıntılarına yer verildi.
Analizde ayrıca; uzmanların ve bölge ülkelerinin görüşlerine değinilerek sürecin olası geleceği değerlendirildi.
İşte CNN International'de yayınlanan analiz:
ABD Başkanı Donald Trump, sürpriz denilebilecek bir açıklama ile ABD ile İran arasında doğrudan nükleer görüşmelerin devam ettiğini ve Cumartesi günü “çok büyük bir toplantı” gerçekleşeceğini açıkladı.

Bu iki ülke arasında 2015 yılında Obama yönetimi altında imzalanan ve üç yıl sonra Trump tarafından feshedilen önemli nükleer anlaşmadan bu yana yapılan ilk doğrudan görüşmeler olacak.
İran müzakerelerin doğrudan olduğunu reddediyor ve Cumartesi günkü görüşmelerin yapılacağı Körfez Arap ülkesi Umman'ın arabuluculuğunda gerçekleşeceği konusunda ısrar ediyor.
Ancak doğrudan olsun ya da olmasın, görüşmeler İran ile Amerikalı yetkililerin Tahran'ı bir zamanlar suikast planlamakla suçladığı bir başkan tarafından yönetilen ABD yönetimi arasında bir diyaloğu temsil ediyor.

Diğer yandan Trump, Obama'nınkinden çok daha “güçlü” bir nükleer anlaşma yapma sözü verdi.
Trump yönetimi, İran'ın nükleer programının sadece barışçıl amaçlarla sınırlandırılması yerine tamamen ortadan kaldırılması için bastıracağını söyledi ve İsrail bu talebi destekliyor ancak Tahran bunu kabul edecek gibi görünmüyor.
İşte görüşmeler hakkında bilinenler ve arka plandaki dengeler.
Her iki tarafın söyledikleri
Trump Cumartesi günü, “en üst düzeyde” “çok büyük bir toplantı” yapılacağını söyledi ve İran'ın nükleer tesislerine karşı olası bir askeri harekata atıfta bulunarak;
“Herkes bir anlaşma yapmanın en iyi tercih edileceği konusunda hemfikir”
ifadelerini kullandı.

ABD Dışişleri Bakanlığı'na göre ABD heyetine ABD elçisi Steve Witkoff liderlik edecek ve İranlı yetkililere göre Umman yetkililerinin moderatörlüğündeki dolaylı görüşmelerde İran'ı Dışişleri Bakanı Arakçi temsil edecek.
Arakçi Çarşamba günü Washington Post'ta yayınlanan bir yazısında ülkesinin ABD ile diplomasi yoluyla barışçıl bir anlaşma yapmaya hazır olduğunu, bunun “trilyon dolarlık” bir iş fırsatıyla sonuçlanabileceğini ve ABD'nin bölgedeki maliyetli askeri müdahalesini önleyebileceğini belirtti.

Barışı sağlamak ve ilişkileri normalleştirmek için “topun Amerika'nın sahasında olduğunu” yazan Arakçi, Trump'ın iş geçmişine atıfta bulunarak, karlı iş fırsatlarını da içerebilecek bir girişimde bulunanacaklarını belirtti.
İki taraf bu noktaya nasıl geldi
İran ile aralarında ABD'nin de bulunduğu dünya güçleri arasında 2015 yılında bir nükleer anlaşmaya varılmıştı. Anlaşma kapsamında İran, yaptırımların kaldırılması karşılığında nükleer programını sınırlandırmayı kabul etmişti.

Ancak bu anlaşma 2018 yılında Trump tarafından ilk başkanlık döneminde askıya alındı. İran nükleer faaliyetlerini yeniden başlatarak misilleme yaptı ve şu ana kadar, nükleer programını endişe verici seviyelere ulaştırdığı düşünülüyor.
Hatta Aralık ayında, Birleşmiş Milletler nükleer gözlemcisi Rafael Grossi Reuters'e verdiği bir demeçte İran'ın uranyum zenginleştirmesinin “dramatik bir şekilde” artarak %60 saflığa, yani silah sınıfı olan yaklaşık %90 seviyesine yaklaştığını açıkladı.
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ise geçtiğimiz haftalarda İran'ın ABD ile doğrudan müzakereleri reddettiğini söyledi. Ancak İran'ın Umman tarafından iletilen yanıtının Washington'la dolaylı görüşme olasılığını açık bıraktığını belirtti.

Pezeşkiyan televizyonda yayınlanan konuşmasında;
“Görüşmelerden kaçmıyoruz; şu ana kadar bizim için sorun yaratan şey verilen sözlerin tutulmaması oldu. Güven inşa edebileceklerini kanıtlamak zorundalar.”
ifadelerini kullandı.
Pezeşkiyan geçen yıl ülkenin dünya ile ilişkilerini düzeltme ve ekonomiyi felç eden yaptırımları hafifletme sözü veren reformist bir gündemle seçildi. Ancak Hamaney de dahil olmak üzere ABD'ye güvenmeyen ve onunla ilişki kurmaktan çekinen güçlü bir sertlik yanlısı kurumla da karşı karşıya.

İran'ın para birimi riyal, birkaç hafta önce rekor düşük seviyeye geriledikten sonra görüşmelerle ilgili haberlerin etkisiyle değer kazandı.
Görüşmelerin gündeminde ne var?
ABD'li yetkililer Trump'ın İran'dan 2015'te olduğu gibi sadece nükleer silah yapma kabiliyetine yönelik kısıtlamaları kabul etmesini değil, tüm nükleer programını tasfiye etmesini talep ettiğini söyledi.
Anlaşmaya göre 2015 anlaşması İran'ın “Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'nın (NPT) ilgili maddeleri uyarınca barışçıl amaçlarla nükleer enerji hakkından tam olarak yararlanmasına” izin veriyordu.

İran'ın da taraf olduğu NPT, nükleer silahların yayılmasını önlemeyi amaçlayan uluslararası bir anlaşmadır.
Uzmanlar, nükleer programın, bölgesel vekillerinin zayıflatılmasının ardından Batı'ya karşı elinde kalan son koz olduğu göz önünde bulundurulduğunda, İran için nükleer silahlardan tamamen vazgeçmesinin mümkün olmayacağını belirtiyor.
Diğer yandan kaynaklar, Netanyahu'nun ABD'ye, İran'ın nükleer tesislerinin vurulması gerektiği konusunda baskı yaptığını belirtiyor.
İsrail'in İran görüşmeleri hakkında önceden bilgilendirilip bilgilendirilmediğinin ya da Netanyahu'ya önceden danışılıp danışılmadığı ise belirsiz.

Netanyahu Oval Ofis'te Trump ile yaptığı görüşmede, ABD ile İran arasında Libya tarzı bir nükleer anlaşma yapılmasını savundu. 2003'te Muammer Kaddafi rejimine yönelik yirmi yıllık petrol ambargosunun ardından ABD ile ilişkilerde yeni bir dönem başlatma umuduyla Kuzey Afrika ülkesinin nükleer programı ortadan kaldırılmıştı.
Netanyahu;
“Eğer Libya'da yapıldığı gibi diplomatik bir şekilde bir anlaşma tam olarak yapılabilirse, bunun iyi bir şey olacağını düşünüyorum”
açıklamasında bulundu.
Ancak Libya nükleer silahlardan arındırıldıktan sonra, 2011 yılında NATO destekli bir ayaklanmayla Kaddafi'nin devrilmesi ve öldürülmesinin ardından iç savaşa sürüklenmişti.
İranlı yetkililer uzun zamandır benzer bir anlaşmanın İran'ı zayıflatmayı ve nihayetinde rejimini devirmeyi amaçlayacağı konusunda uyarıda bulunuyor.
Kaynak:
GDH Haber

The Hill: ABD daha başlamadan 3. Dünya Savaşı'nı kaybediyor!

The Associated Press: Netanyahu'nun “Morag koridoru” planı nedir?

The National Interest: Küresel satranç tahtası ve Türkiye'nin yükselişi

Eski Mossad yöneticilerinden Netanyahu'ya ateşkes çağrısı

İran Dışişleri Bakanı Arakçi, ABD ile görüşmek üzere Maskat'a gitti

Endonezya’dan Gazze’li Filistinlilere geçici sığınma teklifi

CHP’nin Yenilenme, Değişme, Dönüşüm Tarihi ve Bugünkü Seviye

Reuters: Çin, Avrupa ve küresel piyasaları ele mi geçirecek?

Foreign Policy: ABD-Avrupa ittifakı sona mı eriyor?

Real Clear World: Tayvan Boğazı krizi savaşa doğru mu ilerliyor?

Arab News: Türkiye bölgesel dengeleri yeniden şekillendiriyor!

The New York Times: Trump Batı'yı nasıl ikiye böldü?

East Asia Forum: İsrail'in yanlış stratejisi Suriye'yi nasıl Türkiye'ye doğru itiyor?

Middle East Monitor: Türkiye'nin Suriye'deki etkisi dengeleri nasıl değiştirecek?

The Guardian: İsrail'in oluşturduğu 'ölüm bölgeleri' ve itiraflar!

Commonspace: Türkiye'nin Güney Kafkasya'da değişen ve büyüyen rolü
