The National Interest: Küresel satranç tahtası ve Türkiye'nin yükselişi
Türkiye; Avrupa, Orta Doğu ve Avrasya güç politikalarının şekillendiği satranç tahtasında usta bir aktör haline geldi. Ankara izlediği strateji ile kendisine kozlar sağlayarak etki alanını ve pozisyonunu güçlendiriyor.
Son Güncelleme: 27.03.2025 - 00:37

ABD'nin önde gelen yayın organlarından The National Interest'de Türkiye'nin Rusya-Ukrayna savaşı başta olmak üzere son dönemde izlediği stratejinin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
Türkiye'nin Rusya-Ukrayna savaşını ilk gününden itibaren, hem Rusya'dan hem de Batı'dan bağımsız hareket edebilme kabiliyetinin sınandığı bir savaş olarak gördüğü belirtilen analizde, Türkiye'nin ayrıca Avrupa, Orta Doğu ve Avrasya güç politikalarının şekillendiği satranç tahtasında usta bir aktör haline geldiği tespiti yapıldı.
Analizde ayrıca; Ankara'nın izlediği strateji ile kendisine kozlar sağlayarak etki alanını ve pozisyonunu güçlendirdiğine dikkat çekildi.
İşte The National Interest'de yayınlanan analiz:
Türkiye ilk gününden itibaren savaşı, hem Rusya'dan hem de Batı'dan bağımsız hareket edebilme kabiliyetinin sınandığı bir savaş olarak gördü.

Türkiye; Avrupa, Orta Doğu ve Avrasya güç politikalarının şekillendiği satranç tahtasında, biri Orta Doğu'da diğeri Avrasya'da olmak üzere iki cephede de hareket etme sanatında ustalaşan bir ülke haline geldi.
Türkiye'nin bu stratejisi bölgesel hedefler ile küresel gerçekler arasında hassas bir denge kurmasına bağlıydı.
Yüzyıllar boyunca Ankara'nın stratejik zorunluluğu değişmedi. On altıncı yüzyıldan yirminci yüzyıla uzanan kanlı Rus-Türk savaşlarından Joseph Stalin'in 1945'teki Türk Boğazları'nı kontrol etme önerisine kadar Moskova'nın hırsları Türkiye'nin kararlılığını defalarca test etti.
Ankara'nın çatışmasızlık stratejisi ve yükselişi
Ankara gelinen noktada net bir çatışmasızlık stratejisi uyguluyor.

Türkiye, Rusya ile ekonomik bağlarını sürdürürken Ukrayna'yı silahlandırmak, Montrö Sözleşmesi'ni uygulamak ve diplomatik anlaşmalar yapmak gibi kritik adımlar attı.
Türkiye'nin Ukrayna'ya yaklaşımı dikkatle hesaplanmış bir dizi stratejik değerlendirmeye dayanıyor. Ankara uzun zamandır Rusya'nın yakın çevresindeki etkisini kontrol etmek için manevralar yaptığı gibi, Ukrayna'yı da bu geniş dengeleme hareketinin kritik bir parçası olarak görüyor.
Ancak bugün Ankara artık sadece bir tampon devlet değil, bölgesel dinamikleri aktif bir şekilde kendi şartlarına göre şekillendiren yükselen bir güç.
Kiev'le daha derin savunma ve ekonomik bağların Türkiye'nin askeri özerkliğini ve teknolojik kabiliyetlerini artırmasıyla askeri-endüstriyel tabanını güçlendirmek bir diğer temel hedeftir.
Aynı zamanda Ankara kendisini kilit bir arabulucu olarak konumlandırmış, stratejik esnekliğini korurken bölgesel etkisini en üst düzeye çıkarmak için hem Kiev hem de Moskova ile açık kanallar tutmuştur.

Bu acil kaygıların ötesinde Türkiye savaşı, tedarik yollarını çeşitlendirerek ve özellikle Kafkasya ve Orta Asya'daki alternatif tedarikçilerle bağlarını derinleştirerek Rusya'ya olan bağımlılığını azaltarak enerji güvenliğini genişletmek için bir fırsat olarak da görüyor.
Dahası, Ankara'nın Ukrayna'daki angajmanı sadece askeri ve ekonomik stratejiyle ilgili değil, aynı zamanda daha geniş jeopolitik hedeflerini güvence altına almakla da ilgili.
Savaş Türkiye'ye NATO ve AB içinde ek bir koz sağlayarak pazarlık pozisyonunu güçlendirdi ve Batılı müttefiklerinden daha fazla diplomatik ve ekonomik tavizler koparmasını sağladı.

Aynı zamanda Türkiye, eski Sovyet ülkelerinde, özellikle de Rusya'nın etkisine karşı bir denge unsuru olarak siyasi ve ekonomik erişimini istikrarlı bir şekilde genişlettiği Türk dünyasında etkisini güçlendiriyor.
Türkiye'nin uzun vadeli vizyonu
Türkiye'nin en önemli hamlelerinden biri Ukrayna'nın NATO üyeliğine verdiği yüksek sesli destek olmuştur. Bu duruş sadece sembolik değildir.

Zira; Ankara için güçlü ve bağımsız bir Ukrayna, Karadeniz'de sürekli kontrol edilen bir Rusya anlamına geliyor ve Türkiye'nin yakın çevresinde Rus deniz hakimiyetini önlemeye yönelik tarihsel çabalarını güçlendiriyor.
Bu pozisyon aynı zamanda Türkiye'yi, hem Ukrayna'yı hem de Türkiye'yi Rus saldırganlığına karşı koymak için elzem gören, başta Polonya ve Doğu Avrupa ülkeleri olmak üzere, giderek büyüyen bir Avrupa devletleri bloğuyla aynı hizaya getiriyor.
Özellikle Polonya, stratejik olarak angaje olmuş bir Türkiye'nin NATO'nun güneydoğu kanadını güçlendirdiğini kabul ederek, Türkiye'nin Avrupa güvenlik yapılarına daha derin entegrasyonunun güçlü bir savunucusu olarak ortaya çıkmıştır.

Çoğu Avrupa ülkesinin aksine, Türkiye Rusya'ya sadece diplomasi ya da Ukrayna'ya silah sevkiyatı yoluyla karşı çıkmıyor. Batılı güçlerin büyük ölçüde geri çekildiği birçok cephede Rusya'nın etkisine aktif olarak meydan okuyor.
Suriye ve Libya'dan Kafkasya ve Orta Asya'ya kadar Ankara, bölgesel nüfuz için Moskova ile rekabet ediyor ve Rusya'nın hırslarını dengelemek için genellikle askeri, ekonomik ve diplomatik araçlarını kullanıyor. Bu da Türkiye'nin Ukrayna savaşındaki rolünü çok daha büyük bir jeopolitik satranç oyununun parçası haline getiriyor.
Türkiye, Batı'nın ya da Rusya'nın liderliğindeki bir düzeni takip etmek yerine kendisini birçok bölgede kilit bir güç simsarı olarak konumlandırıyor. Güçlü bir Ukrayna, Rusya'nın genişlemesine karşı bir denge unsuru olacağından Türkiye bu konuda istikrarlı bir politika izliyor.

Aynı zamanda Ankara kendisini kilit bir arabulucu olarak konumlandııyor ve stratejik esnekliğini korurken bölgesel etkisini en üst düzeye çıkarmak için hem Kiev hem de Moskova ile açık kanallar tutuyor.
Türkiye ayrıca savaşı, tedarik yollarını çeşitlendirerek ve özellikle Kafkasya ve Orta Asya'daki alternatif tedarikçilerle bağlarını derinleştirerek Rusya'ya olan bağımlılığını azaltarak enerji güvenliğini genişletmek için bir fırsat olarak da görüyor.
Kaynak:
GDH Haber

The Australian Strategic Policy Institute: Transatlantik dünyası artık asla eskisi gibi olmayacak!

The Economist: Trump'ın politikaları ve küresel mafya düzeni

Trump'ın “Yabancı Düşmanlar Yasası”na yüksek mahkemeden onay

ABD Ukraynalılara yanlışlıkla sınır dışı etme mesajı attı

Middle East Eye: Trump'ın gümrük vergileri Türkiye'ye avantajlar sağlayacak!

Bosna Hersek'te hakkında tutuklama kararı çıkartılan Sırp lider Milorad Dodik Rusya'ya kaçtı

Putlar yıkıldıkça çoğalıyor

Commonspace: Türkiye'nin Güney Kafkasya'da değişen ve büyüyen rolü

Center for European Policy Analysis: Avrupa için uykudan uyanma vakti geldi!

Gzero Media: ABD ve İsrail İran'ı bombalamaya mı hazırlanıyor?

TIME: Trump gümrük vergileriyle ne hedefliyor?

Arab News: Batılı müttefikleri Karadeniz'de güçlü Türk varlığı istiyor!

The Hill: ABD daha başlamadan 3. Dünya Savaşı'nı kaybediyor!

The Associated Press: Netanyahu'nun “Morag koridoru” planı nedir?

Middle East Eye: Trump'ın gümrük vergileri Türkiye'ye avantajlar sağlayacak!

Newsweek: ABD-İran gerilimi nasıl sonuçlanacak?
