Real Clear Defence: ABD'nin Venezuela'yı işgalinin bedeli ne olur?
Guatemala, Dominik, Grenada ve Panama gibi örnekler ABD'ye hangi dersleri verdi? ABD için Venezuela'yı işgal etmenin bedeli ne olur?
Son Güncelleme: 26.11.2025 - 01:11
ABD merkezli yayın organlarından Real Clear Defence'da, ABD'nin olası bir Venezulea saldırısının savaş senaryosunun ve taraflar için olası sonuçlarının değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
Venezuela'da bir savaşın, Amerika kıtasındaki daha önceki örnekler ışığında zorlu bir gerçekliği başlatacağı tespiti yapılan analizde, Amerikan kıtasındaki Guatemala, Dominik, Grenada ve Panama gibi savaşlarda yaşananlar üzerinden değerlendirmeler yapıldı.
Analizde ayrıca, ABD'nin Maduro'yu kısa sürede devirse de uzun vadede büyük askeri ve stratejik kayıplara karşılacağına dair öngörülere yer verildi.
İşte Real Clear Defence'da yayınlanan analiz:
Venezuela ve ABD arasındaki bir savaşi artık stratejik hayal gücünün sınırlarını aşan bir şekilde gerçeklik noktasına geldi.
Venezuela'nın, Rusya, Çin ve İran ile ekonomik, diplomatik ve güvenlik bağlarını sıkılaştırması, ABD tarafından tehdit olarak algılanması, bir zamanlar varsayımsal olan bir senaryoyu yeniden ciddi bir tartışma konusu haline getirdi.
Peki ABD hangi koşullar altında Venezuela'ya saldırabilir ve bunu yaparsa ne tür bir savaş ortaya çıkar?
Venezuela'da bir savaş, Amerika kıtasında zorlu bir gerçekliği başlatacak ve ABD personelini ve ABD'nin itibarını, kolay zafer hayallerinden daha ağır basan büyük bir riske maruz bırakacaktır.
ABD'ye göre uyuşturucu kaçakçılığı ve Venezuela'nın silahlı gruplara sığınak olması, ABD kolluk kuvvetleri ve sınır kurumlarının zaten baskısına neden oluyor. Ancak bunların hiçbiri tek başına savaş için bir konsensüs oluşturmaz.
Zira ABD'ye göre; daha derin endişe başka bir yerde yatıyor. Rusya'nın askeri yerleşimi, Çin'in finansal ve altyapı etkisi ve İran'ın istihbarat ve insansız hava aracı işbirliği, Venezuela'yı Karayip Havzası'ndaki dış güçlerin operasyon üssü haline getiriyor.
Yurtdışında büyük güçler arasındaki rekabeti yönetirken yarımküreyi güvence altına almaya çalışan Amerika Birleşik Devletleri için, Venezuela'da bir rakibin ayak basması, alarm zillerini çaldıran türden bir yapısal değişim anlamına geliyor.
Müdahale varsayımdan gerçeğe dönüşürse, bunun arkasındaki itici güç, işte tam da bu olacaktır.
Kolay hava saldırıları ama zorlu gerçekler
ABD işgalinin ilk aşaması tahmin edilebilir. Amerikan kuvvetleri, Venezuela'nın hava savunmasını yok edecek, komuta ağlarını bozacak ve birkaç gün içinde hava hakimiyetini sağlayacaktır.
Venezuela Hava Kuvvetleri, eski Su-30'lar ve modernize edilmemiş F-16'lardan oluşan bir filo ile uzun süre ayakta kalamayacaktır.
Venezuela'nın Rusya'dan satın aldığı S-300 ve Buk bataryaları, komuta ve kontrol yapılarına tam olarak entegre edilememiş ve uygun şekilde bakımları yapılmamış olduğundan, onlar da hızla düşecektir.
Ancak tüm bunlar, ABD için zafer anlamına gelmez. Hava gücü Venezuela ordusunu parçalayabilir. Ancak bu kadar büyük, parçalanmış ve düzensiz bir ülkeyi kontrol altına alamaz. Yani gerçek savaş ancak gökyüzü sakinleştikten sonra başlayacaktır.
Caracas, Maracaibo, Maracay ve Valencia işgal edilmeyi bekleyen ilk noktalar olacaktır. Bu noktalar rejime sadık kişiler, istihbarat görevlileri ve araziyi bilen güçlerle dolu, devasa, düzensiz kentsel bölgelerdir.
Uzun vadede belki Amerikalıları durduramazlar. Ancak büyük zaiyat verdirebilecekleri konusunda şüphe duyulmamalıdır.
Modern kentsel savaş, deneyimli komutanların bile şaşırtıcı bulduğu bir hızda piyade, muharebe mühendisleri, küçük insansız hava araçları, zırhlı araçlar ve lojistiği tüketir.
Hava saldırıları kara birliklerine yardımcı olsa da, düzensiz savaşçıların sivil nüfusa karışabileceği gerçeği tam bir zaferi garanti edemez.
Geneol olarak böyle durumlarda ilk manşetler, başarıyı ilan eder. Ancak sahadaki gerçeklik, sadece uzun süreli bir işgalin başlangıcı olacaktır.
Gerillalar için inşa edilmiş bir ülke
Şehirlerin ötesindeki coğrafya durumu daha da kötüleştirebilir. Özellikle Venezuela'nın iç kesimleri, yani And Dağları koridorları, nehir kıyıları, maden bölgeleri ve sınır bölgeleri, onlarca yıldır gerillaları, kaçakçıları ve silahlı çeteleri barındırıyor.
Bu gruplar Maduro'ya sadık değil. Kendi bölgelerine, gelir kaynaklarına ve özerkliklerine sadıklar. Ancak Maduro ve ABD'nin varlığı arasında bir tetcih yapacaklarsa bu yüksek ihtimalle Maduro olacaktır.
Yani; Maduro'ya güvenmeyen gruplar bile ABD'nin işgaline karşı çıkacaktır.
Diğer yandan Brezilya, Kolombiya ve Meksika ülkeler de hemen itepki verecek hatta bu ülkelerin içerisindeki gruplar da direnişe katılmak isteyecektir.
Göç tehlilesi altında kalacak olan Karayip ülkeleri ise benzer tepkiler verecektir.
Zira bu bölgeler; ABD'nin Guatemala, Dominik Cumhuriyeti, Grenada, Panama gibi noktalardaki müdahalelerinin uzun süreli hatırasını biliyorlar.
Stratejik riskler
Olası bir Venezula savaşında ABD için son maliyet ise stratejik niteliktedir.
İlk olarak Venezuela'da bir savaş, ABD'nin Hint-Pasifik caydırıcılığı ve disiplinli bir yarımküre duruşu için ihtiyaç duyduğu kaynakları tüketecektir. Venezuela'daki bir rafinerinin güvenliğini sağlamakla görevlendirilen her tugay, Pasifik'teki acil durumlar için kullanılamaz hale gelir.
Venezuela'da bir harekat sadece pahalı olmakla kalmaz. Washington'u, on yıldır kaçmaya çalıştığı, sonu belirsiz rejim değişikliği savaşlarına da geri sürükler.
Yani Maduro rejimini devirmek belki de bu savaşın en kolay kısmı olur.
Zor kısmı ise bayrak indirildikten sonra gelen “her şey” olarak tanımlanabilir.
Barışmaya direnen şehirler, dağılmayı reddeden düzensiz güçler, savaşçılar, göç etmek isteyenlerin ve kaçak malların sızdığı sınırlar ve tam da ortaklara ihtiyaç duyduğu anda ABD'yi izole eden bölgesel düşmanlık.
Bir süper güç, sahada her savaşı kazanabilir. Ancak ardından gelen savaşı kaybetme riski, daha büyük sorunlar anlamına gelecektir.
Yani ABD için Venezuela'nın işgali, bir güç gösterisinden çok bir tuzak ve mağlubiyet anlamına gelebilir.
Kaynak:
Real Clear DefenceMiddle East Eye: ABD ve Çin'in Ortadoğu'daki askeri rekabeti artıyor.
Haberi Görüntüle
İLGİLİ HABERLER
The Hill: Trump neden Putin'i “ödüllendirmek” istiyor?
ABD’li üst düzey yetkili Landau’dan Avrupa’ya sert uyarı: Korumacılık transatlantik iş birliğine zarar veriyor
Somali Başbakanı Barre: "Trump'a yanıt vermeye bile gerek yok"
Avrupalıların yarısı Donald Trump'ı "Avrupa'nın Düşmanı" olarak görüyor
Trump uyuşturucu kaçakçılığından hüküm giyen eski Honduras liderini affetti
Brussels Signal: Çok kutuplu düzende Avrupa'ya yer yok
DİĞER HABERLER
Brussels Signal: Çok kutuplu düzende Avrupa'ya yer yok
The Hill: Trump neden Putin'i “ödüllendirmek” istiyor?
Real Clear World: Trump'ın saldırgan yeni Batı Yarımküre doktrini
Gulf State Analytics: İsrail'in Suriye'deki asıl hedefi ne?
The New Arab: İsrail'in “zorla nakil” stratejisinin arka planı
Politico: Avrupa'nın zayıflık psikolojisi tırmanıyor
The National Interest: Japonya, 3. Dünya Savaşı'nın fitilini mi ateşledi?
Carnegie Endowment: Türkiye Ukrayna barış sürecinde kilit aktör olabilir.
The Telegraph: Avrupa varoluşsal krizini aşabilecek mi?
UnHerd: İsrail'in saldırganlığı üçüncü bir dünya düzenini mi başlatacak?


