The Australian Strategic Policy Institute: Transatlantik dünyası artık asla eskisi gibi olmayacak!
ABD'nin yeni dış politikasının etkileri düşünülenden çok derin olacak! Dünyada, güçlü liderlerin ve güçlü ulusların geleceği şekillendereceği bir dönem mi başlıyor?
Son Güncelleme: 24.03.2025 - 22:18

Avustralya merkezli düşünce kuruluşlarından The Australian Strategic Policy Institute'de Trump'ın gelişi sonrası küresel düzende yaşanan değişimin ve ABD-Avrupa ilişkilerinin geleceğinin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
Dünyada, 80 yıl boyunca istikrarlı bir şekilde devam eden transatlantik ilişkilerin artık asla eskisi gibi olmayacağı tespiti yapılan analizde, ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'a dönmesinden sonra sadece iki ay içerisinde küresel düzenin derin bir değişime girdiği belirtildi.
Analizde ayrıca; Trump'ın da yaklaşımında olduğu üzere, dünyada artık güçlü liderlerin ve güçlü ulusların geleceği şekillendereceği bir döneme girildiği tespiti yapıldı.
İşte The Australian Strategic Policy Institute'de yayınlanana analiz:
Bir zamanlar Amerika Birleşik Devletleri demokrasi ve otoriterlik arasındaki mücadeleyi tek başına belirleyici bir mesele olarak görüyordu ve İkinci Dünya Savaşı'nın potasında şekillenen bu bakış açısı, böylesine güçlü transatlantik bağlar yarattı.

On yıllar boyunca ABD-Avrupa ittifakı sadece güvenlikle değil, ideoloji ve ortak değerlerle de ilgiliydi ve bu nedenle de ilişkiler 80 yıl boyunca istikrarlı bir şekilde devam etti.
Ancak şimdi, ABD Başkanı Donald Trump sayesinde, sadece iki ay öncesinin dünyası şimdiden uzak bir tarih gibi gelmeye başladı.
Batı'nın doğası gözlerimizin önünde yıldırım hızıyla değişiyor. Bu değişim o kadar ani ve kafa karıştırıcı ki, pek çok kişi bir dayanak noktası aramak zorunda kaldı.

Yeni gerçeklik, ABD'nin Rusya ve diğer birkaç dışlanmış otoriter ülkeye katılarak, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırganlığını kınayan BM Genel Kurulu kararına, işgalin üçüncü yıldönümünde karşı oy kullanmasıyla belirginleşti.
ABD'nin yeni dış politikasının etkileri çok derin olacak
Transatlantik güvenlik ittifakının yıpranmakta olduğunu kimse inkar edemez. Siyasi liderler kamuoyu önünde eski karşılıklı savunma taahhütlerinin devam ettiği konusunda ısrar etmekle kendilerini görevli hissedebilirler. Ancak kimseyi kandıramazlar, hatta kendilerini bile.
İttifakın güvenilirliği Beyaz Saray'daki kişiye bağlı ve söz konusu transatlantik güvenlik olduğunda bu kişinin artık hiçbir güvenilirliği yok.

Dahası, en azından transatlantik ideolojik ittifakı büyük ölçüde sağlam tutan ilk Trump yönetiminden belirgin bir uzaklaşmaya tanık oluyoruz.
ABD Başkan Yardımcısı J D Vance'in Münih Güvenlik Konferansı'nda yaptığı konuşma bu kez durumun farklı olduğunu gösterdi. Vance'in mesajı Avrupa güvenlik, savunma ve dış politika çevrelerinde şok etkisi yarattı.
Vance sadece NATO'yu üç çeyrek asırdır ayakta tutan güvenlik konularını önemsiz görmekle kalmadı, ideolojik haritayı Avrupa ve ABD'yi karşı karşıya getirecek şekilde tamamen yeniden çizdi.

Birdenbire ABD bir müttefik gibi değil, bir düşman gibi görünmeye başladı.
Trump yönetiminin merkezinde yer alan MAGA yaklaşımcıları, ABD toplumunu dönüştürmeyi amaçlayan bir kültür savaşına girişmiş durumdalar. Projeleri büyük ölçüde ülkelerini altüst ettiğine inandıkları liberal eğilimlere karşı gerici bir karşı devrimdir.
MAGA, Amerikan istisnacılığının daha savaşçı, muhafazakar ve yarı izolasyonist bir versiyonuna geri dönmek istiyor. Bu nedenle, tanımlayıcı mücadelesinin demokrasi ve otoriterlik arasındaki çekişmeyle hiçbir ilgisi yok ve bu kelimeler onun anlatılarında neredeyse hiç yer almıyor.
MAGA Avrupa'yı bir düşman olarak görüyor
Avrupalı aşırı sağcılarla uyumlu hale getiren Vance, Avrupa'nın 'medeniyet intiharı riski altında' olduğunu savunuyor. Benzer şekilde, Trump'ın en büyük finansal destekçisi ve yardımcısı Elon Musk da Almanya ve İngiltere'de aşırı sağcı partiler için açıkça kampanya yürütmüştü.

İleriye baktığımızda, Polonya ve Romanya gibi ülkelerde bu savunuculuğu daha fazla göreceğimiz neredeyse kesin.
Ayrıca Rusya konusunda da temelde farklı bir görüşe sahipler. Söylemlerinin sık sık Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in rejiminin söylemini yansıtması tesadüf değil.
MAGA da Putin de milliyetçiliği ve liberal değerlere karşı düşmanlığı benimsiyor. Her ikisi de durmadan egemenlikten, güçlü liderlerin ve güçlü ulusların geleceği şekillendirmedeki rolünden bahsediyor.

Biden yönetiminin Rusya'da rejim değişikliği istediği açıkkeni Trump yönetimi Avrupa'da rejim değişikliği istiyor.
ABD'ye göre Avrupa artık bir müttefik değil, bir düşman. Ve Rusya (henüz) tam bir ABD müttefiki olmasa da, bir düşman da değil. Putin ise mevcut ABD yönetimi ile Avrupalıların asla olamayacağı kadar yakın bir ideolojik yakınlığa sahip.
Eğer transatlantik dünya için bir umut varsa, bu ABD'nin tek tip olmadığı gerçeğinde yatmaktadır.

Dünya bunu dikkate almalı ve politikalarını buna göre şekillendirmelidir.Avrupalılar en iyisini umabilirler ama en kötüsüne de hazırlıklı olmalı. Avrupa için, bir zamanlar imkansız gibi görünen “haydut bir ABD” artık çok olası hale geldi.
Dünya için eski düzene kısmi bir dönüş hala mümkün olsa bile bunu başarabilmek artık çok zor.
Kaynak:
GDH Haber

The New Arab: Avrupa'nın güvenlik krizi için Türkiye hayati bir ortak olabilir!

The Atlantic: Gazze'deki savaşın geleceği nasıl şekillenecek?

ABD Ukraynalılara yanlışlıkla sınır dışı etme mesajı attı

Rutte: ABD Avrupa'dan çekilmeyecek

Bosna Hersek'te hakkında tutuklama kararı çıkartılan Sırp lider Milorad Dodik Rusya'ya kaçtı

Arab News: Türkiye-ABD ilişkilerinde yeni bir dönem başladı!

CHP Olağanüstü Kurultayı oldu, ne oldu?

Gzero Media: ABD ve İsrail İran'ı bombalamaya mı hazırlanıyor?

TIME: Trump gümrük vergileriyle ne hedefliyor?

Arab News: Batılı müttefikleri Karadeniz'de güçlü Türk varlığı istiyor!

The Hill: ABD daha başlamadan 3. Dünya Savaşı'nı kaybediyor!

The Associated Press: Netanyahu'nun “Morag koridoru” planı nedir?

Middle East Eye: Trump'ın gümrük vergileri Türkiye'ye avantajlar sağlayacak!

Newsweek: ABD-İran gerilimi nasıl sonuçlanacak?

Project Syndicate: ABD totaliter bir süper güce mi dönüşüyor?

Politico: Le Pen'in ceza alması Fransa'daki dengeleri nasıl etkileyecek?
