The Conversation: Türkiye stratejik esneklik ve güç kazanıyor
Türkiye, Batı'dan tavizler koparırken Rusya, Ukrayna ve Çin gibi ülkelerle de ilişkilerini koruyor. Erdoğan, izlediği dış politika yaklaşımı ile ülkesine stratejik esneklik ve güç kazandırıyor.
Son Güncelleme: 07.05.2025 - 01:55
ABD merkezli yayın organlarından The Conversation'da Türkiye'nin son dönemde izlediği dış politika yaklaşımının değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
Türkiye'nin mevcut dünya krizi döneminde kendisini güçlü bir ülke ve usta bir müzakereci olarak konumlandırdığı belirtilen analizde, Türkiye'nin etkisi ile Batı'dan tavizler koparırken aynı anda da Rusya, Ukrayna, Çin ve Orta Doğu ülkeleriyle olan ilişkilerini de ilerlettiğine dikkat çekildi.
Analizde ayrıca; Türkiye'nin şu anda herkesin kendi tarafında olmasını istediği bir lükse sahip olduğu tespiti yapıldı.
İşte The Conversation'da yayınlanan analiz:
Türkiye dış ilişkilerde Avrupa, ABD ve Rusya ile yapılan anlaşmalarda kilit bir “güç simsarı” olarak giderek daha güçlü bir konuma geliyor.
Asya ve Avrupa arasındaki kavşakta yer alan Türkiye, hemen herkes için stratejik öneme sahip ve izlediği politikalar ile akıllı ve etkili bir müzakereci olarak ortaya çıkıyor.
Türkiye 2000'li yılların başından bu yana rekabet yerine işbirliğini vurgulayan bir dış politika yaklaşımını benimsedi. Ekonomik bağların öncelikli olması Türkiye'nin Rusya, İran ve Suriye ile ilişkilerini istikrarlı bir şekilde geliştirmesine yardımcı oldu.
NATO'nun bir parçası ve Avrupa Birliği'nin önemli bir ticaret ortağı olmaya devam eden Türkiye, Rusya, Ukrayna, Çin ve Orta Doğu ülkeleriyle olan ilişkilerini de aynı derecede önemli görüyor.
Türkiye, çıkarlarına hangi hükümet uygunsa onunla çalışacağını gösteriyor ve gerektiğinde uygun bir müttefik olmak için bölgesel çatışmalardan yararlanıyor.
Aynı zamanda, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hem dostları hem de rakipleriyle eşit şekilde karşı karşıya gelmekten çekinmemesi ona stratejik esneklik kazandırıyor.
Rusya ile sağlam ilişki
Türkiye, Rusya'nın ikinci büyük ticaret ortağı ve Ankara, Rus gazına ve bankacılık ağlarına güvenmeye devam ederek Avrupa'nın uyguladığı ambargolara katılması
Türkiye, Esed yönetimi boyunca Rusya'nın Suriye'de Tartus ve Hmeymim'de askeri üsler kurmasını eleştiriyordu. Ancak şimdi Suriye'nin kuzeyindeki hava sahasını kontrol ettiği için Rusya'nın erişimini kısıtlama kabiliyetine de sahip.
Ankara geçmişte de Suriye'nin kuzeyindeki İdlib'deki askeri varlığını Rusya'nın etkisini kontrol etmek için kullanmıştı.
Karadeniz, Ukrayna'daki savaş sırasında Türkiye'nin üstünlük sağladığı bir diğer rekabet alanı olarak ortaya çıktı.
Rusya, Karadeniz üzerinde kontrol sağlamayı amaçlamış, hatta 2022 yılında küresel tahıl arzını etkileyen birkaç Ukrayna limanını ele geçirdi. Ancak Türkiye milyonlarca ton tahılın serbest bırakılmasını sağladı ve Montrö Sözleşmesi'ni uygulayarak Karadeniz'den geçen nakliye yollarının güvenliğini sağladı.
1936 tarihli bu anlaşma Türkiye'ye Karadeniz (İstanbul Boğazı, Marmara Denizi ve Çanakkale Boğazı üzerinden her yıl yüz milyonlarca ton yükün geçtiği) ve Akdeniz arasındaki nakliye rotası üzerinde kontrol hakkı tanıyor.
Anlaşmayı gerekçe gösteren Türkiye, Rusya'nın Karadeniz'e takviye kuvvet göndermesini de kısıtladı ve bu da Rus deniz gücünü önemli ölçüde sınırladı.
Türkiye Rusya'ya yaptırım uygulamamış ve gelir kapılarını açık tutmuş olsa da Rusya'nın Kırım'ı ilhak etmesini de kabul etmiyor. Kırım Tatar kökenli 5 milyondan fazla kişiye ev sahipliği yapıyor ve bu bölge, Türkiye için hem stratejik hem de tarihi öneme sahip.
Yine de Türkiye Moskova ile iletişimini sürdürüyor ve Erdoğan ile Vladimir Putin “yakın dost” olarak tanımlanıyor.
Bu “dostluğu” daha da karmaşık hale getiren ise Türkiye'nin Ukrayna'ya Bayraktar TB2 insansız hava araçları, ağır makineli tüfekler, lazer güdümlü füzeler, elektronik harp sistemleri, zırhlı araçlar ve koruyucu teçhizat sağlayarak destek vermesi oldu.
Nihayetinde Türkiye, Rusya'nın Karadeniz'deki deniz gücünü kontrol etmek için Ukrayna'nın bağımsız kalmasını istiyor ve bu nedenle de, Türkiye'nin Ukrayna'nın yenilmemesini sağlamak için NATO ile birlikte çalışması muhtemel.
Bu arada Türkiye, Rusya'ya olan bağımlılığını azaltmak amacıyla enerji tedarik yollarını çeşitlendirmek için Kafkasya bölgesi ve Orta Asya'daki tedarikçilerle yeni adımlar atmaya devam ediyor.
Diğer yandan Türkiye, özellikle Karadeniz ve Doğu Akdeniz'de gaz rezervlerinin keşfedilmesiyle birlikte daha güçlü bir konuma geliyor.
Ankara, Trans-Anadolu doğal gaz boru hattı aracılığıyla Kafkaslar, Orta Asya ve Rusya'dan Avrupa'ya gaz geçişini kolaylaştıran bir enerji merkezi olmayı hedefliyor.
Türkiye ve Suriye
Türkiye'nin komşusu Suriye ile ilişkileri de pragmatik bir şekilde ilerliyor.
Suriye'deki savaş nasıl Türkiye'ye fırsatlar sağladıysa, Ukrayna'daki çatışma da aynı şekilde fırsatlar sağladı.
Gelinen noktada Ankara pazarlık pozisyonunu güçlendirdi ve Batılı müttefiklerinden daha fazla diplomatik ve ekonomik taviz koparmak için bastırıyor.
Türkiye ayrıca ABD ile ilişkilerini geliştirmek için Donald Trump'ın Rusya'ya yönelik daha yumuşak politikalarından da faydalanıyor. Bunun temelinde de savunma işbirliğini geliştirme isteği yatıyor. Soğuk savaş döneminde Türkiye silah, finansman ve teçhizat için ABD'ye güveniyordu ancak ABD'nin izni olmadan bu silahları kullanamıyordu.
Kimin kritik müttefiki?
Türkiye artık ABD tarafından Orta Doğu bölgesinde küçük bir ortak olarak görülmediğinden emin oldu.
Örneğin, Türkiye 2019'da Suriye'nin kuzeydoğusunda operasyonlar başlattığında ve ABD güçlerinin yakınına defalarca ateş açtığında, ABD hiçbir askeri karşılık vermedi.
ABD, bazı farklı stratejik hedeflerine rağmen Türkiye'yi kilit bir müttefik olarak görüyor. Jeopolitik öneminin yanı sıra Türkiye, çeşitli üslerinde ABD ve NATO askeri güçlerine ve İncirlik Hava Üssü'nde ABD nükleer silahlarına (20 adet B61 nükleer bombası) ev sahipliği yapıyor.
Türkiye şimdi ise daha diplomatik ve askeri ayak izini genişletmek istiyor. G20 üyesi, dünyanın en büyük 20 ekonomisinden biri ve ABD'den sonra NATO'nun ikinci büyük ve en güçlü askeri gücü olarak çok fazla güce sahip.
Türkiye şu anda herkesin Ankara'nın kendi tarafında olmasını istediği lükse sahip.
Kaynak:
GDH Haber
GDH Digital Instagram hesabını takip edebilirsiniz.
The European Council on Foreign Relations: Avrupa'nın Türkiye'ye ihtiyacı kaçınılmaz hale geldi!
The Economist: Avrupa'nın Türkiye'nin yardımına fazlasıyla ihtiyacı var!
The Telegraph: ABD Orta Doğu'da sessizce yeni bir bataklığa gömülüyor!

Arab News: Türkiye-ABD ilişkilerinde yeni bir dönem başladı!
BAE merkezli havayolu şirketi Emirates 12 yıl aradan sonra Suriye uçuşlarını kademeli şekilde başlatıyor
ABD öğrencilerin vize başvurularını askıya aldı
Responsible Statecraft: İran, ABD'nin yeni Irak'ı mı olacak?
The Guardian: Trump'ın Ortadoğu kumarı nasıl sonuçlanacak?
İsrail, İran'ın Fordow nükleer rektörünü yok edebilir mi?
The National Interest: İsrail-İran savaşı Orta Doğu'yu nasıl yeniden şekillendiriyor?
The Wall Street Journal: İran'ın ‘Direniş Ekseni’ neden harekete geçmiyor?
National Security Journal: İsrail-İran savaşından çıkarılacak üç büyük ders
The Atlantic: Rusya, İran-İsrail savaşında nasıl bir strateji izliyor?
Commonspace: İran-İsrail savaşında taraflar “yarım zaferle” mi yetinecek?
Arab News: AB'nin güvenlik mekanizmasında Türkiye'ye ihtiyacı var
Atlantic Council: İsrail-İran savaşından hangi dersleri çıkarabilir?

