World Politics Review: Trump, ABD'nin küresel itibarını nasıl bitiriyor?
Rusya-Ukrayna Savaşı, Gazze, İran ile nükleer anlaşma, Çin ve Avrupa ile ilişkiler. Trump, ABD'nin küresel itibarını nasıl bitiriyor?
Son Güncelleme: 31.05.2025 - 05:06
ABD merkezli yayın organlarından World Politics Review'de, ABD Başkanı Trump'ın göreve geldiği günden bu yana izlediği politikaların ABD'nin küresel itibarını etkilerinin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
Wall Street Journal, The Economist ve The Conversation gibi çok sayıda önemli yayın organında yayınlanan analizlerden alntı yapılan analizde, Trump'ın göreve gelmeden önce vadettiği çok sayıda başlıkta başarısız olduğuna dikkat çekildi.
Analizde ayrıca Trump'ın, Rusya-Ukrayna Savaşı ve Gazze'deki soykırım savaşını bitiremediği gibi, İran ile müzakerelerde başarısız bir süreç yürüttüğü ve ABD'nin Çin ile Avrupa ile olan ilişkilerini de çıkmaza sürüklediği tespiti yapıldı.
İşte World Politics Review'de yayınlanan analiz:
Wall Street Journal'da kısa süre önce yayınlandığı bir analizde; “Trump Amerika'nın itibarını zedeliyor” ifadeleri kullanıldı.
The Economist'in manşeti, “Trump'ın dengesiz politikaları Amerikan'ın itibarına zarar veriyor” şeklindeydeyken, The Conversation'daki analizde ise “İkinci döneminin ilk 100 gününde Trump, ABD'ye olan küresel güveni, belki de onarılamayacak şekilde yerle bir etti.” ifadeleri kullanıldı.
Bu tür ifadelerdeki ana fikir, ABD Başkanı Donald Trump'ın ikinci döneminin başlangıcından bu yana sergilediği davranışların ABD'nin küresel istikrar kaynağı rolünü zayıflattığı ve ülkenin küresel liderlikten vazgeçmesine neden olduğudur.
2021'de seçilmesinin ardından Joe Biden, Trump'ın başkan olarak geçirdiği dört yılın ardından “Amerika'nın geri döndüğünden” bahsetti ve ABD'nin küresel itibarını yeniden tesis etme çalıştı. Bazı açılardan bunu başardı.
Ancak, ister Çin'e yönelik ekonomik kısıtlamalar olsun, ister İran'a karşı bir koalisyonu desteklemek için Abraham Anlaşmalarını kullanmaya devam etmek olsun, Trump'ın bazı temel dış politikalarını ne ölçüde kullanabildiği şüpheliydi.
Yeniden seçilen Trump'ın yaklaşımının ABD'nin davranışlarında gerçekten yeni bir aşamaya işaret edip etmediği ya da görevde 4 ay kaldıktan sonra böyle bir yargıya varmanın mümkün olup olmadığı konusundaki soruları bir kenara bırakırsak, ABD'nin Trump'tan önceki itibarının net bir şekilde bozulduğuna dair kanıtlar var.
Hatta sadece uluslararası analistler eleştirmiyor, ABD mahkemeleri de Trump'ın gündemini, son olarak da gümrük tarifeleri politikasını engellemeye ve yavaşlatmaya devam ediyor.
ABD neden küresel itibarını kaybediyor?
Uluslararası ilişkiler analistleri arasında, itibarın bireysel olarak liderlerle mi, ülkelerle mi yoksa her ikisiyle de mi ilişkilendirilmesi gerektiği konusunda pek çok tartışma vardır.
Eğer itibarın öncelikle liderlere bağlı olduğuna inanılıyorsa, o zaman bir ülkenin dünya meselelerindeki itibarı, belirli bir zamanda iktidar kollarını kimin elinde tuttuğuna bağlı olduğu için oldukça değişkendir.
Bu görüşe göre, Donald Trump'ın öngörülemeyen doğası, görevde olduğu süre boyunca çılgın bir dört yıla neden olabilirken, 2028 seçimlerinin ardından beklentiler yeniden sıfırlanacaktır.
Örneğin, ABD'nin X ülkesini savunmada başarısız olması, Y ülkesini savunmada da başarısız olacağı anlamına mı gelir? Tam olarak değil, çünkü X ve Y ülkeleri muhtemelen çok farklı dengelere sahiptir.
Trump'ın Ukrayna ve Tayvan'a yönelik yaklaşımları üzerinden durum değerlendirildiğinde, eğer ABD'nin Ukrayna'ya askeri yardımını kesecek olursa, bu Pekin için cesaret verici bir işaret olarak görülmemeli. Çünkü iki sorun konusundaki bağlam çok farklı.
Bir ada olan Tayvan'ı savunmak, Ukrayna'yı ve onun Rusya ile olan geniş kara sınırını savunmaktan çok farklı. Ayrıca Trump, Ukrayna'daki savaşı seleflerinin suçu olarak görürken, Tayvan'a yönelik bir Pekin saldırısını muhtemelen kendisine yönelik kişisel bir hakaret olarak görecektir.
Dahası, ABD'nin ekonomik ve güvenlik çıkarları Tayvan'da Ukrayna'da olduğundan daha nettir.
Bir durumdaki davranışın başka bir durumdaki davranışa dönüşmeyebileceği gibi, ticaret gibi bir konu alanındaki itibarın savunma işbirliği gibi başka bir konu alanında önemli olup olmayacağı da şüphelidir. Yani bağlamlar yine önemli ölçüde farklıdır ve bir ülkenin ticari ilişkilerde belirli bir şekilde davranma konusundaki itibarı, diğer bağlamlarda bir ortak olarak nasıl davrandığı hakkında pek bir şey söylemeyebilir.
Özetle, bir liderin ve bir ülkenin öngörülebilir işbirlikçi davranışlar sergilemesi arzu edilen bir durum olabilir. Ancak geçmişe ilişkin bu tür bir öngörülebilirlik, bağlama özgü güç ve çıkar değerlendirmelerinin yerini almaz.
Ancak Donald Trump'ın, ABD'nin uluslararası siyasetini tamamen değiştirdiği ve propaganda döneminde çözüme kavuşturacağını iddia ettiği neredeyse hiçbir başlıkta sonuca yakın dahi olmadığı düşünüldüğünde, hem kişisel itibarına hem de ABD'nin küresel itibarına büyük zarar verdiği kesin.
Trump kısa bir sürede bitireceğini belirttiği Rusya-Ukrayna savaşı konusunda çözümden çok uzak. Savaşları bitireceğini idddia eden aynı Trump, Gazze konusunda da bir çözüm bulamazken İran ile müzakerelerde de henüz sonuca dair ortaya net bir çözüm bulabilmiş değil.
Trump, ABD'nin Çin ve Avrupa ile ilişkilerini ise çok daha kötü bir noktaya taşıdı ve ilişkiler giderek daha fazla çıkmaza giriyor gibi görünüyor.
Kaynak:
World Politics ReviewİLGİLİ HABERLER
The New Arab: Trump ve Netanyahu arasındaki çatlak ne kadar derin?
The Guardian: Gazze modern tarihin en büyük utancı haline geldi
The New Arab: İsrail iç savaşa sürükleniyor
Batı'nın güvenlik garantileri Ukrayna için yeterli mi?
Geopolitical Futures: Avrupa 80 yıldır kaçtığı gerçeklerle yüzleşebilecek mi?
Gzero Media: ABD neden Avrupa için güvenilmez bir müttefik haline geldi?
DİĞER HABERLER
Gzero Media: ABD neden Avrupa için güvenilmez bir müttefik haline geldi?
Geopolitical Futures: Avrupa 80 yıldır kaçtığı gerçeklerle yüzleşebilecek mi?
Middle East Eye: İsrail ve BAE'nin bölgede yarattığı kaos engellenebilecek mi?
National Security Journal: ABD'nin Suriye'deki varlığını bitirme zamanı geldi
The Hill: Kritik mineral savaşında Çin-ABD rekabeti tırmanıyor
National Security Journal: Gazze'yi Barış Anlaşması'nın ikinci aşamasında neler bekliyor?
VOX: Gölge filo stratejileri ve ABD'nin Venezuela hamlesi
Arab News: Türkiye Suriye'de ne planlıyor?
The New Arab: İsrail bir sonraki savaşına hazırlanıyor
Real Clear World: Rusya Avrupa'ya karşı “gri bölge stratejisini” nasıl işletiyor?


