Arab News: Türkiye'nin artan küresel rolü ve İngiltere
Türkiye'nin küresel olarak artan rolü İngiltere'yi Türkiye ile yakınlaşmaya itiyor. Türkiye, savunma sanayi başta olmak üzere Londra için giderek daha önemli hale geliyor.
Son Güncelleme: 12.05.2025 - 02:15
Suudi Arabistan merkezli yayın organlarından Arab News'de, son dönemde Türkiye'nin gerek küresel gerekse de Ortadoğu'da artan rolünün İngiltere ile ilişkileri üzerindeki etkisinin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
Türkiye ile İngiltere arasında imzalanan savunma işbirliği anlaşması başta olmak üzere çok sayıda başlıkta iki ülkenin yakınlaştığına dikkat çekilen analizde, özellikle Türkiye'nin Orta Doğu'da artan öneminin farkında olan Londra'nın, Türkiye ile ilişkiler konusunda daha pragmatik bir yaklaşıma doğru ilerlemeye çalıştığı belirtildi.
Analizde ayrıca İngiltere'nin Türkyie'yi savunma sanayi dışında yatırım, göç politikası ve ticaret gibi birçok kilit alanda değerli bir ortak olarak gördüğü tespiti yapıldı.
İşte Arab News 'de yayınlanan analiz:
Türkiye ile İngiltere arasında geçtiğimiz haftalarda imzalanan savunma işbirliği anlaşması, Ankara ve Londra'nın stratejik çıkarları giderek daha fazla örtüşürken nasıl yakınlaştıklarını yansıtan ve iki ülke arasındaki büyüyen ilişkinin son adımı oldu.
Türkiye-İngiltere Savunma Sanayi İşbirliği Konseyi Tüzüğü iki ülke tarafından resmen imzalanarak savunma sektöründeki işbirlikleri resmileştirildi ve kurumsallaştırıldı.
Bu anlaşma Ankara ve Londra arasındaki stratejik işbirliğinde yeni bir dönemin başlangıcına işaret ediyor.
“Değişen küresel güvenlik ortamına” ve “ortak tehditlere” atıfta bulunan bu iki NATO müttefiki, savunma alanındaki bağlarını derinleştirmenin önemini vurguladı.
2023 yılında Türk ve İngiliz savunma bakanları, ortak eğitim tatbikatları ve gelişmiş güvenlik işbirliği planlarını içeren savunma işbirliğine ilişkin bir niyet beyanı imzaladılar.
İki ülke arasındaki savunma bağlarının derinleştiğinin bir başka açık işareti de, yaklaşık 10 milyar dolar değerinde olduğu bildirilen Eurofighter Typhoon jetlerinin Türkiye'ye potansiyel satışına ilişkin müzakereler.
Keir Starmer geçen yaz başbakanlık görevini üstlendiğinde, Türkiye-İngiltere ilişkilerinin özellikle İşçi Partisi hükümetine geçilmesiyle birlikte son on yılda kazandığı ivmeyi kaybedebileceğine dair endişeler vardı. Ancak bu endişelerin aksine Starmer, Türkiye'deki liderlerle iyi geçiniyor.
Starmer göreve geldiğinden bu yana Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile çok sayıda telefon görüşmesi yaptı ve Bakü'deki COP29 ve Washington'daki NATO Zirvesi de dahil olmak üzere uluslararası forumlarda Erdoğan ile bir araya geldi.
Bu durum Londra'nın dış politikasında, Türkiye'nin Orta Doğu'da artan öneminin farkında olarak, daha pragmatik bir yaklaşıma doğru bir kaymaya işaret ediyor.
İşçi Partisi hükümeti içinde Ankara'ya ilişkin farklı görüşler olsa da Suriye, Gazze ve Ukrayna gibi bölgesel sorunlar İngiltere'yi önemli bir NATO müttefiki olan Türkiye ile işbirliğine öncelik vermeye itti.
İngiltere ayrıca 2020 Karabağ çatışması sırasında Türkiye'nin Azerbaycan'a verdiği destek konusunda kamuoyu önünde yorum yapmaktan kaçınarak hem Ankara hem de Bakü ile güçlü ilişkiler sürdürme arzusunu ortaya koydu.
Birleşik Krallık, Türkiye'nin AB'ye katılımı için lobi yapmış olsa da, bloktan ayrılması Ankara ile ilişkilerini önemli ölçüde yeniden şekillendirdi. Brexit birçok açıdan İngiltere'nin Türkiye ile savunma ve ekonomik bağlarını güçlendirmesi için, serbest ticaret anlaşması görüşmelerinin canlandırılması da dahil olmak üzere, bir fırsat penceresi açtı.
Türkiye bugün Birleşik Krallık'ı savunma dışında yatırım, göç politikası ve ticaret gibi birçok kilit alanda değerli bir ortak olarak görüyor.
İki ülke arasındaki önemli bir yakınlaşma noktası, özellikle Brexit'ten bu yana Birleşik Krallık'ın daha katı göç politikaları ışığında, yasadışı göç meselesidir. Hatta bazı analistler, Birleşik Krallık'ın AB'den ayrılma kararının arkasındaki itici faktörlerden birinin, çatışma bölgelerinden Avrupa'ya mülteci akışının artmasına neden olabilecek Türkiye'nin potansiyel üyeliğine ilişkin endişeler olduğunu öne sürmüşlerdir.
Nihayetinde hem Türkiye hem de Birleşik Krallık, AB'nin zayıflaması, mülteci krizinin tırmanması ve Rusya'nın artan saldırganlık tehdidi gibi benzer zorluklarla yüzleşmek zorunda kaldı.
Her iki ülke de Rusya'nın Suriye ve Ukrayna'daki eylemlerine karşı çıksa da Ankara, Moskova ile ilişkilerini ustalıkla yönlendirerek belirli konularda işbirliğini bölümlere ayırmayı başardı.
Bunun bir örneği Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi satın almasıdır ki bu durum İngiltere'yi endişelendirmiştir zira Londra Ankara'nın savunma sektöründe Rusya yerine NATO müttefikleriyle bağlarını güçlendirmesini tercih etmektedir.
Bir de ABD faktörü var. NATO, Amerika'nın odağının Avrupa'dan Pasifik'e kayması, Washington'un Rusya'ya yaklaşımı ve ittifak üyelerinin askeri gücünün zayıflaması nedeniyle ciddi zorluklarla karşı karşıya. Bu nedenle İngiltere, Türkiye ile derinleşen ilişkilerinin merkezine savunma işbirliğini yerleştirmiştir.
Buna ek olarak, Türkiye'nin küresel özellikle de Orta Doğu'da artan rolü de ilişkilerin güçlenmesinde bir diğer itici güçtür.
Türkiye ve Birleşik Krallık'ın benzer endişelere sahip olduğu en önemli konulardan biri Gazze'de devam eden savaştır.
İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy geçtiğimiz günlerde ilk kez İngiltere'nin Haziran ayındaki önemli BM konferansı öncesinde bir Filistin devletinin tanınması için Fransa ve Suudi Arabistan ile birlikte çalıştığını kabul etti.
Ayrıca İngiltere ve Filistin Yönetimi geçtiğimiz ay Gazze'nin geleceğinin Arap ve Filistin girişimleriyle uyumlu bir şekilde planlanmasına yönelik ortak çabaları da içeren stratejik işbirliğine ilişkin bir mutabakat zaptı imzaladı.
İngiltere Savunma Bakanı John Healey, bölgesel güçlerle yakınlaşmak amacıyla geçtiğimiz Kasım ayında Suudi Arabistan ve Türkiye'yi ziyaret ederek bölgesel güvenlik ve savunma işbirliğinin derinleştirilmesi konularında görüşmelerde bulundu.
Türkiye ve Suudi Arabistan gibi diğer bölgesel güçlerle bağların güçlendirilmesi İngiltere'ye Orta Doğu'da nüfuzunu arttırma ya da sürdürme fırsatı sunuyor.
Suriye de bir başka ilgi alanı. Mart ayında üst düzey Türk ve İngiliz diplomatlar arasında yapılan bir toplantıda Türkiye ve İngiltere, Suriye'ye yönelik yaptırımların koşulsuz olarak kaldırılmasını görüştü ve özellikle ülkeye yönelik mali akışların yeniden sağlanmasına odaklandı.
Ankara ve Londra, ulusal çıkarları siyasi farklılıklarından daha ağır bastığı için bu yakınlıktan karşılıklı olarak faydalanıyor gibi görünüyor.
Türkiye için İngiltere, AB'nin koşullarıyla kısıtlanmayan bir NATO müttefikiyle işbirliği yapma fırsatı sunarken, İngiltere için de Türkiye, bölgedeki hem ekonomik hem de siyasi çıkarlarına açılan bir kapı işlevi görüyor.
Kaynak:
GDH Haber
The National Interest: Türkiye Orta Doğu'nun yeni süper gücü olarak ortaya çıktı
The Conversation: Türkiye stratejik esneklik ve güç kazanıyor
The European Council on Foreign Relations: Avrupa'nın Türkiye'ye ihtiyacı kaçınılmaz hale geldi!

Arab News: Türkiye-ABD ilişkilerinde yeni bir dönem başladı!
İsrail tv kanalında skandal sözler: Finaldeki rakibimiz Türkiye

Hollanda ve Fransa'da aşırı sağın yükselişi protest edildi
Responsible Statecraft: İran, ABD'nin yeni Irak'ı mı olacak?
The Guardian: Trump'ın Ortadoğu kumarı nasıl sonuçlanacak?
İsrail, İran'ın Fordow nükleer rektörünü yok edebilir mi?
The National Interest: İsrail-İran savaşı Orta Doğu'yu nasıl yeniden şekillendiriyor?
The Wall Street Journal: İran'ın ‘Direniş Ekseni’ neden harekete geçmiyor?
National Security Journal: İsrail-İran savaşından çıkarılacak üç büyük ders
The Atlantic: Rusya, İran-İsrail savaşında nasıl bir strateji izliyor?
Commonspace: İran-İsrail savaşında taraflar “yarım zaferle” mi yetinecek?
Arab News: AB'nin güvenlik mekanizmasında Türkiye'ye ihtiyacı var
Atlantic Council: İsrail-İran savaşından hangi dersleri çıkarabilir?

