Eurasia Review: ABD-Rusya uzlaşısı Ukrayna'da barışı getirecek mi?
ABD-Rusya uzlaşısı Ukrayna'da barışı getirecek mi? Trump tarafından Rusya ve Ukrayna'ya önerilen anlaşma neleri içeriyor?
Son Güncelleme: 20.05.2025 - 00:58
ABD merkezli yayın organlarından Eurasia Review'de, Rusya-Ukrayna savaşı konusunda geçtiğimiz haftadan bu yana artan diplomasi trafiğinin ve olası bir Rusya-ABD uzlaşısının savaşın sonucuna dair etkilerinin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
Geçtiğimiz hafta başlayan ve bu hafta başı itibari ile devam eden Rusya-Ukrayna konusunda gerçekleşen diplomasi rüzgarının barışa giden yolda büyük bir potansiyeli harekete geçirdiği belirtilen analizde, Trump'ın taraflara sunduğu şartlara dair de detaylara yer verildi.
Analizde ayrıca, sürece dair Avrupa ülkelerinin ve İngiltere'nin yaklaşımına dair görüşler yer aldı.
İşte Eurasia Review'da yayınlanan analiz:
Geçtiğimiz hafta başlayan ve bu hafta başı itibari ile devam eden Rusya-Ukrayna konusunda gerçekleşen diplomasi rüzgarı, Ukrayna krizi devam etse de ABD ve Rusya gibi iki süper güç arasında bir yumuşamanın mümkün olduğunu gösteriyor.
Trump ve Putin arasındaki dolaylı görüşmelerle de özellikle de Rusya ve ABD'nin sadece Ukrayna konusunda değil, diğer konularda da pozisyonları yakınlaştı.
Bu durum Rusya ve Ukrayna arasında önerilen ateşkes anlaşmasının içeriğinden de anlaşılabilir.
Geçen hafta Londra'da Trump'ın Ukrayna elçisi Keith Kellogg tarafından Ukraynalı yetkililere sunulan anlaşmada ABD, Kırım'ın Rus toprağı olarak tanınmasını önermişti ki Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile İngiliz ve AB'li destekçileri bunu derhal reddetti.
Elbette anlaşmaya dair kesin sonuçlara varmak için henüz çok erken. Ancak net olan bir şey var ki o da sürecin bir başarısızlık olmadığı.
ABD Başkanı, kendi sosyal medya sitesi Truth Social'ı kullanarak Zelenskiy'nin önerilen ateşkes anlaşmasının temel önermelerinden biri olan Ukrayna'nın Kırım'ı kaybetmesini kabul etmemesini eleştirdi. Daha geniş anlamda ise Ukrayna Devlet Başkanı'na elinde çok az koz olduğunu, oyalamasının sadece kaçınılmaz olanı, yani savaşı sona erdirmeyi geciktirdiğini iddia etti.
Önerilen anlaşma neleri içeriyor?
Önerilen anlaşma, Trump'ı eleştirenlerin Rusya'ya karşı 'yumuşak', Ukrayna'ya karşı ise 'sert' olmakla suçladıkları yaklaşımla uyumlu görünüyor.
Trump göreve geldiği andan itibaren, Biden'ı Ukrayna'yı şımartmak ve Rusya'yı her zaman “kötü adam” yapmakla suçladı ve Rusya'nın ekonomik gerileme yaşaması ve Rusya'nın savaş alanında galip gelememesinden oluşan yaklaşımını tersine çevirdi.
Trump'a göre; henüz dile getiremese de, siyasi olarak Rusya hem Ukrayna'ya hem de Batılı destekçilerine karşı savaşı kazanıyor.
Bu durumda ABD Başkanı'nın siyasi olarak iki seçeneği var. Avrupa'da genişlemiş bir bölgesel savaş riskini göze alarak savaşı daha da tırmandırmak ya da Moskova'nın anlayabileceği ve belki de makul bulabileceği şartlarda barışa aracı olmak.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un ifadeleri ile, Trump Batılı liderler arasında savaşın temel nedenlerini kabul etme konusunda çok farklı görünüyor.
Bu anlamda, ABD'nin barış önerileri sadece Washington'un sahadaki durum hakkında gerçekçi olduğunu değil, aynı zamanda Trump yönetiminin Lavrov'un bahsettiği anlayışa göre somut bir dış politika şekillendirmeye esasen hazır olduğunu da gösteriyor.
Ukrayna Savaşı ile ilgili olarak geriye iki kilit soru kalıyor.
Trump ABD'nin Kiev'e askeri yardımını ve önemli istihbarat desteğini sürdürecek mi? Ve NATO-AB-İngiltere ne yapacak, ya da yapmayacak?
Görünen o ki onlar da bu durumu yavaş yavaş kabul ediyor. Örnek olarak İngiltere, Ukrayna'ya asker gönderme gibi gerçekçi olmayan planlardan açıkça vazgeçmek için zemin hazırlıyor.
Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda Ukrayna'nın Rusya'ya taviz vermesi gerektiğini kabul ediyor ve mevcut NATO başkanı Mark Rutte Trump'ı “çıkmazı kırdığı” için övüyor.
İngiliz ve Avrupalı sertlik yanlıları ise henüz pes etmeye hazır değil.
Özellikle Fransız Emmanuel Macron hayal kırıklığına uğramış gibi görünüyor ve gerilimi tırmandırmanın tehlikeli olduğuna inanan herkes Macron'un yaklaşımını artık açık bir şekilde kabul etmiyor.
ABD ve Rusya arasındaki görüşmeler, Washington'un ne olursa olsun barış yaklaşımının işledğini gösteröeye başladı.
ABD'nin söz konusu teklifi, Ukrayna'nın NATO'nun bir parçası olma isteğinin reddedilmesi, yaptırımların hafifletilmesi ve Kırım'ın Rus toprağı olarak tanınması gibi mevcut hatların dondurulmasını ve sahadaki gerçeklerin defacto olarak tanınmasını öneriyor ve bu görünen o ki bu konuda pazarlık yapılabilir.
Kaynak:
GDH Haber
The Jerusalem Post: Türkiye bölgesel gücünü pekiştiriyor
The National Interest: Türkiye Orta Doğu'nun yeni süper gücü olarak ortaya çıktı
The Conversation: Türkiye stratejik esneklik ve güç kazanıyor

Arab News: Türkiye-ABD ilişkilerinde yeni bir dönem başladı!
ABD öğrencilerin vize başvurularını askıya aldı

Hollanda ve Fransa'da aşırı sağın yükselişi protest edildi
Responsible Statecraft: İran, ABD'nin yeni Irak'ı mı olacak?
The Guardian: Trump'ın Ortadoğu kumarı nasıl sonuçlanacak?
İsrail, İran'ın Fordow nükleer rektörünü yok edebilir mi?
The National Interest: İsrail-İran savaşı Orta Doğu'yu nasıl yeniden şekillendiriyor?
The Wall Street Journal: İran'ın ‘Direniş Ekseni’ neden harekete geçmiyor?
National Security Journal: İsrail-İran savaşından çıkarılacak üç büyük ders
The Atlantic: Rusya, İran-İsrail savaşında nasıl bir strateji izliyor?
Commonspace: İran-İsrail savaşında taraflar “yarım zaferle” mi yetinecek?
Arab News: AB'nin güvenlik mekanizmasında Türkiye'ye ihtiyacı var
Atlantic Council: İsrail-İran savaşından hangi dersleri çıkarabilir?

