Royal United Institute: İsrail destekçileri bedel ödemeye hazırlanıyor
Pew ve Gallup gibi dev kurumların anketleri İsrail ve ABD'ye hangi mesajları veriyor? Netanyahu, ABD'nin İsrail'e verdiği desteği nasıl paramparça ediyor?
Son Güncelleme: 06.09.2025 - 06:02
İngiltere merkezli düşünce kuruluşlarından Royal United Institute'de, İsrail'in yaklaşık 2 yıldır devam eden soykırım savaşı ile ilgili gelişmelerin hem ABD ve İsrail'de hem de küresel aranedaki yankılarına dair gelişmelerin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
İsrail'in ve ABD'nin küresel tepkilere rağmen Gazze'deki saldırıları durdurmuyor olmasının, hem ABD hem de İsrail içerisinde büyük bölünmelere yol açtığı belirtilen analizde, uluslararası kurumların da zarar gördüğü ve sadece İsrail'in değil destekçilerinin de büyük bedeller ödeyeceği bir noktaya geldiği tespiti yapıldı.
Analizde ayrıca; başta ABD olmak üzere Avrupa'nın çeşitli yerlerinde yapılan anketlere dair verilere yer veildi.
İşte Royal United Institute'de yayınlanan analiz:
ABD Başkanı Donald Trump'a göre İsrail, ABD'li milletvekilleri üzerindeki bir zamanlar demir gibi sağlam olan etkisini kaybediyor ve bu, Benjamin Netanyahu'nun iktidarında gerçekleşiyor.
Daha da kötüsü, son anketler, Amerikalı yetişkinlerin çoğunluğunun İsrail'e olumsuz baktığını gösteriyor ve anktere göre; İsrail'in Gazze'deki askeri eylemlerine halkın onayı, savaşın başlamasından bu yana en düşük seviye olan yüzde 32'ye düşerken, onaylamayanların oranı yüzde 60'a ulaştı.
Bu düşüş, insani kriz ve bölgedeki sivil kayıplar konusunda güçlü endişelerini dile getiren Demokratlar, genç Amerikalılar ve bağımsızlar arasında en belirgin hale gelmiş durumda. 35 yaşın altındaki Amerikalıların sadece yüzde 9'u İsrail'in askeri eylemlerini destekliyor. Bu da önemli bir nesilsel değişimi vurguluyor.
Trump, geçen hafta The Daily Caller ile yaptığı röportajda;
“İsrail, gördüğüm en güçlü lobi idi. Kongre üzerinde tam kontrol sahibiydiler, ama artık değil. Bu durumu görmek beni biraz şaşırttı. Bu savaşı bitirmek zorundalar. Çünkü İsrail'e zarar veriyor. Buna şüphe yok. Savaşı kazanıyor olabilirler, ama halkla ilişkiler dünyasında kazanmıyorlar ve bu onlara zarar veriyor"
ifadelerini kullandı.
Geçen Mart ayında yapılan bir Pew anketi, ABD'li yetişkinlerin yüzde 53'ünün İsrail'e olumsuz bakış açısına sahip olduğunu ortaya koymuştu. Bu oran 2022'de yüzde 42 idi. Ayrıca, Pew tarafından ankete katılan Cumhuriyetçilerin yarısı artık İsrail'e olumsuz bakıyor.
İsrail'in Avrupa'daki imajı, her hafta çoğu Avrupa başkentinde ve şehrinde düzenlenen savaş karşıtı protestolarla daha da zarar gördü. Avrupa yetkilileri ilk kez AB'nin İsrail ile ticaret ortaklığını sona erdirmeyi ve yaptırımlar uygulamayı tartışıyor.
Birkaç Avrupa ülkesi, önümüzdeki haftalarda yapılacak BM Genel Kurulu yıllık toplantıları sırasında Filistin devletini tanımayı planlıyor.
Netanyahu için yolun sonu mu?
Netanyahu, Avrupalılar konusunda daha az endişeli olabilir. Yine de, kendisi ve İsrail'deki siyasi ve askeri kurumlar, Amerikan kamuoyundaki değişim ve en büyük İsrail yanlısı lobi olan AIPAC'ın şu anda karşı karşıya olduğu kriz konusunda endişeli olmalıdır.
ABD, Ekim 2023'ten bu yana İsrail'in savaş çabalarını desteklemek için 17 milyar dolardan fazla harcadı ve Netanyahu, bu destek olmadan İsrail'in askeri yenilgiye ve mali çöküşe uğrayacağını biliyor.
Genel olarak, Amerikan kamuoyu ve siyasi kurumlar, etik kaygılar, insani etkiler ve İsrail'in aşırı milliyetçi politikaları nedeniyle İsrail'e karşı daha eleştirel bir tutum sergilemeye başladı. Bu değişim, hesap verebilirlik taleplerinin artması ve Amerika'nın çatışmadaki rolünün yeniden gözden geçirilmesi ile birlikte ABD-İsrail ilişkilerinde köklü bir yeniden düzenleme sinyali veriyor.
Temmuz 2025'de yapılan bir Gallup anketi, ABD siyasetinde daha geniş bir kutuplaşmaya işaret etti. İsrail'in Gazze'deki savaşı ve açlıktan ölen Filistinli çocukların yürek burkan görüntüleri ile gazetecilerin öldürülmesi konusunda siyasi destek ve görüşlerde keskin farklılıklar olduğu ortaya çıktı.
Trump ve Netanyahu için belki de en endişe verici işaret, İsrail'in Gazze savaşı ve ABD'nin koşulsuz desteğinin MAGA hareketini bölüyor olması. Tarihsel olarak, hareketin ABD'nin İsrail'e verdiği desteğe ilişkin görüşü, ideolojik ve dini nedenlerle sağlamdı. Ancak son aylarda hareket giderek bölünmüş ve eleştirel hale geldi, bu da geleneksel Cumhuriyetçi ortodoksluğun sarsılmaz desteğinden önemli bir sapma olduğunu gösteriyor.
MAGA kanadı bir zamanlar İsrail'e körü körüne destek verirken, özellikle Ekim 2023'teki Hamas saldırısının ardından, Gazze savaşındaki son gelişmeler, özellikle de insani kriz, hareket içindeki keskin ideolojik bölünmeleri ortaya çıkardı.
TV sunucusu Tucker Carlson, Temsilci Marjorie Taylor Greene ve yayıncı Candace Owens gibi önde gelen MAGA figürleri, İsrail'e yönelik “açık çek” yaklaşımına karşı çıkarak, bunu ABD'nin çıkarlarını dış çatışmalardan öncelikli tutan Trump'ın “Önce Amerika” sloganıyla tutarsız olduğunu eleştirmiştir.
Örneğin Greene, Gazze'deki İsrail eylemlerini soykırım olarak nitelendirerek, yaygın açlık ve sivil kayıplara dikkat çekti. Bu sesler, ABD'nin İsrail'e devam eden mali ve askeri yardımına şüpheyle yaklaşıyor ve bunu, iç ekonomik sıkıntılar içinde Amerikan vergi mükellefleri için aşırı bir yük olarak nitelendiriyor.
Ancak MAGA içindeki muhalefet, ilerici bir anlamda Filistinlilerin haklarını savunmaktan çok, ABD'yi sonsuz dış savaşlara sürükleyen “küreselci elitler” olarak görülen kesime karşı çıkmaktan ibaret.
Trump'ın MAGA tabanı, koşulsuz İsrail desteği ile Amerika Önce öncelikleri arasındaki gerilimi giderek daha yüksek sesle dile getirerek, harekete ABD-İsrail ilişkilerine ilişkin uzun süredir savunulan görüşleri yeniden gözden geçirmeye zorluyor.
İsrail'in Gazze'ye karşı yürüttüğü soykırım savaşı, New York şehrindeki belediye başkanlığı seçimleri gibi Amerikan iç politikasını da etkiliyor. Müslüman bir göçmen olan Zohran Mamdani, İsrail yanlısı adayları geride bırakarak anketlerde önde gidiyor. İsrail'i eleştiren ve Filistinlilerin haklarını savunan Mamdani, her kesimden genç New Yorkluların desteğini alıyor.
Hatta AIPAC ve Siyonist bağışçılar, tüm çabalarına ve milyonlarca dolara rağmen onu yarıştan çekilmeye ikna edemediler.
İsrail'in Gazze'ye karşı yürüttüğü acımasız savaşın, insani ve etik kaygılara ilişkin farkındalığı artırarak kamuoyunun algısını değiştirerek, ABD'de İsrail'e olan desteğin azalmasına önemli ölçüde katkıda bulunduğu şüphe götürmez.
Trump'ın geçen bahar Filistin yanlısı protestolara izin verdikleri için Ivy League üniversitelerine saldırması ve onları antisemitik olarak nitelendirmesi, ifade özgürlüğü ve akademik bağımsızlık gibi hassas konularda da tepkiyi tetikledi.
Filistinli öğrencilerin ve ABD daimi ikametgah sahibi Mohsen Mahdawi'nin tutuklanıp sınır dışı edilmek üzereyken federal mahkemelerin Trump yönetiminin kararını bozması, sıcak bir siyasi konu haline geldi.
Yönetimin binlerce öğrenci vizesini askıya alarak ve son olarak BM Genel Kurulu toplantısına katılmayı planlayan Filistinli yetkililerin vizelerini iptal ederek İsrail'i savunma girişimi de geri tepti. Uluslararası Ceza Mahkemesi ve Uluslararası Adalet Divanı hakimlerine yaptırım uygulamak gibi eylemler, İsrail'e ve ABD'ye olan bağımlılığına yarardan çok zarar veriyor.
Önde gelen ABD'li milletvekillerinin İsrail lehine tamamen taraflı tutumu, AIPAC'ın İsrail yanlısı adaylara finansal destek sağladığını da ortaya çıkardı ve giderek artan sayıda Amerikalı, bu örgütün yabancı ajan olarak kaydedilmesini talep ediyor.
İsrail'in Gazze'deki barbarca savaşı, abartılı cezasızlık duygusu ve uluslararası hukuku utanmazca hiçe sayması olmasaydı, bu tür gelişmeler hayal bile edilemezdi.
Amerikan kamuoyundaki bu değişimlerin ne anlama geldiğinin bir işareti, gelecek yıl yapılacak ara seçimlerde ortaya çıkacaktır. Bazı milletvekilleri şimdiden seçmenlere, aday oldukları takdirde AIPAC'tan bağış almayacaklarını vurguluyorlar. Bu, başlı başına olağanüstü bir gelişmedir.
Netanyahu'nun Gazze savaşının İsrail'i diplomatik, siyasi ve ekonomik olarak nasıl izole ettiğine kör olması akıl almaz bir durum. Bu savaş, İsrail'in ödeyemeyeceği kadar büyük bir bedel ödetti ve görünen o ki destekçilerine de ödetecek.
Kaynak:
GDH Haber
GDH Digital NSosyal hesabını takip edebilirsiniz.
İLGİLİ HABERLER
The National Interest: İsrail ve Suriye arasında normalleşme mümkün mü?
The New Arab: Netanyahu küresel düzen için sorun haline gelecek
Teksas'ta İslam düşmanı provokasyon
Binlerce Venezuelalı ABD'yi protesto etti
The New Arab: İsrail bir sonraki savaşına hazırlanıyor
Real Clear World: Rusya Avrupa'ya karşı “gri bölge stratejisini” nasıl işletiyor?
DİĞER HABERLER
The New Arab: İsrail bir sonraki savaşına hazırlanıyor
Real Clear World: Rusya Avrupa'ya karşı “gri bölge stratejisini” nasıl işletiyor?
The Center for European Policy Analysis: Derinleşen Çin-Rusya ekseni Batı için büyük tehlike
UnHerd: Trump Avrupa'yı nasıl fethetti?
Al Jazeera: İsrail neden Suriye'ye saldırıyor?
Foreign Policy: ABD'nin yeni “Güvenlik Stratejisi” Asya için ne anlama geliyor?
The Guardian: Avrupa artık kendi başına mı?
Majalla: ABD'nin dünyadaki yeni öncelikleri ne?
The Guardian: Avrupa, Ukrayna'yı Trump ve Putin'den kurtarabilecek mi?
Al Jazeera: Tek kutuplu diplomasi çağı sona erdi


